Bak şehir sustu şimdi.
Sokak lambaları sönük kaldı,
Çoban Yıldızı'nın altında.
İnsanlar çekilmiş
Sokaklar ıssızlaşmıştı.
Yağmur, toprağı teniyle okşamış
Gökyüzüne kokun sarmıştı.
İşte öyle bir gecede
İçerde avuçlar dolusu bir rüzgar,
Dışarda dumansız bacalar
Sonra dağınık bir oda
İçinde kaybolup savruluyor bu adam
Kanepe eskimeye durmuş
Masaya da cila çekmek gerek.
Yalnızca mavi pencerenin kıyısında ki
Yeşil saksıda ki çiçek gülüyor.
Ve bana sanki masayı işaret ediyor
Masa yorgun bir masa
Masanın üstünde
Eskimiş bir fotoğraf
Bitmemiş bir çay
Ve rüzgarla raks eden bir defter
Mumun loş ışığı duvara vuruyor
Duvarda bir çerçeve
İçinde bir kadın
Adam kadına bakıp
İçinden bir şiir mırıldanıyor
Bence gülmeli bir kadın
Daha çok yakışır,
Ağlayan gözlere
Tatlı tebessüm.
Hayat yanağına konan
Bir buse kadar tatlı
Bırakta yaşayalım o hayatı
dy>\1m
