"Peki onun hakkında ciddi misin?" Seunghoon ayağındaki topu sektirirken sorduğunda, Minho artık topa ihtiyacı olmaması hissinin verdiği rahatlıkla cevapladı.
"Bilmiyorum. Onu sevdiğimi sanmıyorum." Özü kararsız olmasına rağmen kesin çıkan bir ses tonuyla bir cevaptı. Soruya yer vermeyecek bir şekilde söylenmiştiler. Jinwoo bunu duymaya alışıktı. Bu yüzden duvarın arkasından onları sessizce dinlemeye devam etti.
"Fakat benim gördüğüm kişi, Jinwoo'ya karşı boş değil dostum."
Seunghoon'un bu cümlesi, Jinwoo'nun kalbinin, duvarları titretebilecek şiddette atmasına sebep olurken kendini ele vermemek için oldukça fazla çaba harcaması gerekmişti.
"Ona karşı boşum, Hoon." Minho kesin bir dille karşı çıktıktan sonra yeniden tereddüte düşmüştü. "Fakat bana hissettirdiği şeyi seviyorum."
"Sanırım ben, ondan gelen hislere aşık oldum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Feelings [Minwoo]
Short StoryMasum bir lise aşkı olmalıydı onlarınki. Ama beklenmedik derecede ileri gitti. @Vipgdrn