1-Anne

64 14 4
                                    

Medya'da tanıtım videosu var.İyi okumalar

"Babam varmış gibi hiç hissetmedim biliyor musun? Birşeyler paylaşabileceğim bir baba figürüm hiç olmadı.Sen benim için bir mafya bozuntusundan başka hiçbir şey değilsin!"

"Nankör! Bugüne kadar yedirdim,içirdim,istediğin herşeyi aldım."

"Ben senden bunları istemedim!" Son gücümle bağırmıştım.Boğazım delicesine yırtılırmış gibi bağırmıştım.Belki de gerçekten yırtılmıştı.Boğazım değil ama kalbim ortadan ikiye acı çeke çeke yırtılmıştı.Yanağıma yediğim sert tokatla kafam sağ tarafa düştü.Gözlerim doldu ama bir yaş damla düşmedi.

"Kızım!"

"Yaklaşma!" Babam.Babam anneme bana yaklaşmamasını söylerken eli anneme çarpmıştı.Annem dengesini kaybedince ona yetişmeye çalıştım.

"Anne!"

"Anne sana diyorum.Anne geri dön,lütf-lütfen..." Uçurumun aşağısına ellerimi sarkıtmış yere yatmış bir şekilde annemin o büyüklü küçüklü koca koca kayalardan yuvarlanışını izliyordum.Annemin elimi tutmasını bekliyordum.Tekrardan o elindeki sıcaklığı tekrardan elindeki o şevkati tatmayı istiyordum.

"Anne! Geri dön.Lütfen lütfen bak ben buradayım.Hadi tekrar kız bana içime atlet giymedim diye hadi tekrar saçlarımı tara,öp,okşa."

Hiç bir olayı idrak edemiyordum.Annemin ölmüş olma düşüncesi beni deli ediyordu.Şoka girmiştim.Etrafımda olan hiçbirşeyi idrak edemiyordum.

"Ne yaptım ben?" Çaresizlikle yanıma diz çöktü.Elleriyle saçlarını çekiştiriyordu.

Gözlerimi babama çevirdim.Yattığım yerden sinirle doğruldum.

"Sen yaptın! Onu sen öldürdün pislik herif sen yaptın!Senin boktan öfken yüzünden olan anneme oldu!" Sinirle babama vurmaya devam ediyordum.En sonunda ne vuracak gücüm ne konuşacak gücüm ne de söyleyecek sözüm vardı.Bittiğim noktadaydım.

"Sen öldürdün..." Artık gücüm kalmamıştı.Dayanacak gücüm kalmamıştı.Fısıltıyla çıkan sesimi ben bile duyamamıştım.

Babam aniden cebinden telefonunu çıkardı.Olayın şokundan yeni yeni çıkıyorduk.

"Alo?

"..."

"Lütfen hemen buraya gelin!Karım uçurumdan aşağı düştü."

"..."

"Hemen gelin!"

Aşağıya bakmaya çalıştım.Annemi görmeye çalışıyordum.Neredeydi o? Beni bırakıp gidemezdi ki.

"Son bir kez anneme dokunmama,doya doya kokusunu içime çekmeme,son kez sarılmama izin vermedin.Mutlu musun?"

"Deme öyle.Kızım lütfen.Bilerek yapmadım!"

"Sen herşeyi bilerek yaptın.Sen asla iyi bir adam olamayacaksın.Asla!"

1 Ay önceki yaşadığım iğrenç olayları daha fazla düşünmeden aklımdan kovdum.Bu uçurum belki yeni başlangıçların belki de yeni sonların doğuşuydu benim için.Herşey kötüye gittiğinde elinde sadece ailen vardır.Ama artık o da yoktu benim için.Sırtımı yaslayacağım kimsem yok.Yalnızım...Eninde sonunda yalnızsın işte.

Ağlamak güzel şey derler,rahatlatıcı şey.Peki ya ağlayamayacak kadar dolmuşsa bir insan,ağlayamayacak kadar tükenmişse?

"Nasıl gidiyor?" Kulağımdaki diğer kulaklığı da çıkarttıktan sonra gözlerimi Emir'e çevirdim.

"Gitmiyor."

"Sen güçlü bir kızsın.Bu da geçecek."

"Geçti ama izi kaldı." Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya devam ettim. "Biliyor musun? Aramayacaksın kimseyi,olması gerekenler zaten yanında.Ve yanında olmayıp gidenler;ne aklında olmalı ne umrunda."

"Ben her zaman senin yanındayım küçük cadı." Gülümsediğinde bende ruhsuz bir şekilde gülümsedim ve beni kollarının arasına almasına izin verdim.

Belki de tek dayanağım oydu.Emir.Annemin ölümünden iki gün sonra bu uçurumda karşılaştık.Ben anlattım o dinledi sabaha kadar.Bu kadar kısa sürede belki dert ortağım belki annem belki babam belki de kardeşim oldu.Bana değer verdi.Annemden başka bana ilk değer veren insan.Güveniyordum.Güveniyordum ama korkuyordum da.Ben güçlü bir kız falan değildim sadece yaşadıklarım bana bağışıklık kazandırmıştı.Annem için.Sırf annem için hayattaydım.Annem gibi mücadele edebilmek,güçlü bir kadın olabilmek için.Her zaman farklı bir kızdım ben.Öyle ya da böyle.

Babamın mafya bozuntusundan başka hiçbir şey olmadığını düşünüyordum.Annem onu değiştirmişti.Daha iyi bir adam yapmıştı.Yaralarını sarmıştı.Ama artık annem yoktu.Babam artık eskiye dönmüştü.Artık pekte umrumda değildi.Babam İstanbul'un en çok bilinen ve adı geçen adamlardan biriydi.Aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım.

"Anlam veremediğim şeyler oluyor?"

"Ne gibi?" Kollarını daha da sıkı sardı.

"Sana hepsini anlatmadım ama babamın bir düşmanı var.Yıllardır.Neden ve ne için düşman olduklarını bilmiyorum.O adamın adı da Semih.Semih'le birlikte yıllardır birbirlerine oyun oynarlar,çatışmalara girerler,ihaleleri kaybetmelerini sağlarlar.Babam birgün neredeyse tüm malvarlığını kaybediyordu Semih'te neredeyse ölüyordu.Olaylar o duruma gelmişti.Olayların içyüzünü pek bilmesem de...Bir gün Semih'in babama bir mesaj attığını gördüm."

"Ne yazıyordu?"

"Sen kazandın."

"O ne demek?"

"İnan bende bilmiyorum.O günden sonra babamla bir daha düşmanlıklarını görmedim."

"Ne yani? Niye sevinmiyorsun bu duruma."

"Annem öldükten sonra babam 1 hafta ortadan kayboldu demiştim hatırlıyor musun?" Yavaşça başını salladığında devam ettim. "O günden sonra düşmanlıkları tekrar başladı." Histerik bir şekilde samimiden oldukça uzak bir şekilde güldüğümde gözleri gülüşümde takılı kaldı.Daha sonra gözlerini gözlerime çıkardığında bende başımı onun göğsüne koydum ve derin bir iç çektim.

"Çok karışık."

"Öyle.Ortada ne dönüyor bilmiyorum ama...İçimde çok kötü bir his var.Çok kötü."














İlk bölüm nasıldı?
Güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum.
Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin benim için önemliler.
Yakında yeni bölüm yükleyeceğim.
Kendinize iyi bakın uçurum melekleri.

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin