Hayat hepimize bazı küçük süprizler saklamıştır yapmamız gereken sadece zamanını beklemek...
Saat sabahın 5'i ve ben hala uyumaya çalışıyorum.Bunu sebebi ise annem çünkü şu sıralar bana sarmış durumda. Başımın etini yiyor evlen diye başına kalmışım öyle diyor. Sabahta artık bana kız bakma maratonuna başlayacak ve ben sonuçlarını merakla bekliyorum..
Kahvaltı masasında yine konu ben ve evliliğimdi konuşmaya annem başladı "oğlum 23 yaşına geldin bizde artık eskisi gibi genç değiliz torun sevmek istiyoruz öyle değil mi Hilmi Bey" diye kaç göz yaparak topu babama attı annem. Babam önce bir afallasa da sonra boğazını temizleyip konuşmaya başladı "annen haklı oğlum askerden geleli 2 yıl olacak neredeyse artık bir işe girip yuva kurmanın zamanı geldi bugünden itibaren işe başlayacaksın sonra eli yüzü düzgün helal süt emmiş birini bulacağız tamam mı" dedi. Vay canına ya bunlar hazırlanıp da gelmişler herhalde diye düşünmekten kendimi alamadım ve sadece başımı sallamakla yetindim. Sabah sabah yemekten önce yiyeceğimi yediğim için karnım doymuştu açıkcası. Babamın emlak bürosu var, bende orada çalışacaktım artık. Küçük işler yapacaktım ilk başlarda babam bana çok güvenir (!) o yüzden rahattım. İş zevkli aslında ev gösteriyorum diye gez "nerdesin oğlum" dese cevap hazır "ev gezdiriyorum" de çık işin içinden rahat iş. ilk gün olduğundan sadece elimizdeki evlere, yerlerine, fiyatlarına, baktım sadece. Akşam 5 olduğunda babam eve gitti bende arkadaşlarla buluşmak için aşağı mahallede ki parka gittim. Gittiğimde herkes oradaydı Kerem, Murat, Selim ve can dostum Yusuf. Bugün buluşmamızın sebebi Murat'ın evlenecek olması evet bir müttefiğimizi daha kaybediyorduk ve sayımız gittikçe azalıyordu. Bu işin şakası tabi Selim organizasyon şirketinde çalışıyordu işleri konuşmak için buluşmuştuk bugün. Beni görünce Yusuf bana doğru sağ elini uzatıp "ooo Bilal beyimiz de geldi sonuda" deyip sarıldı. Bende iki elimi hafifçe kaldırıp "valla abi artık böyle iş güç sahibi insanız" dedim. Herkes gülmeye başladı Murat "demek Hilmi amca artık senin hakkından geldi ha iyi olmuş kardeşim" dedi. Ben de gözlerimi devirerek "yaa ne demezsin olum şaka maka beni evlendirmek istiyorlar" Yusuf elini omzuma koyarak "deseydin olum ben çok gencim kıymayın bana diye" onun bu sözüyle herkes gülmeye başladı "tamam olum sulandırmayın hemen söyle birşeyler içebileceğimiz bir yere gidelim de konuşalım ne yapıyoruz ne ediyoruz" deyince aşağı taraftaki kahveye gittik. Birer çay söyleyip konuşmaya başladık Murat "bakın şimdi 3 gün sonra düğün var herşey hazır dimi kardeşim" deyip Selime baktı oda başını sallayıp "merak etme kardeşim mekan hazır, iç dekorasyonunu o günün sabahında halledeceğiz. Zaten sana ben göstermiştim nasıl olacağını o yüzden için rahat olsun" dedi. "damatlık, düğün davetiyeleri falan" diye sordum o da "herşey hazır" deyince "oğlum herşey hazırsa ne yapmaya topladın bizi buraya" dedim. Murat "son bekar günlerimi sizinle geçirmek istedim" deyince Selim de "oğlum yürü git şimdi duyan yanlış anlayacak" dedi ve hep birlikte bastık kahkahayı. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık saate bir baktım saat 10 nu geçmişti ben kaçar deyip eve doğru yola koyuldum. Eve girdiğimde babam yatmıştı annemde televizyonda dizisine bakarken meyve yiyordu. Annemi yanağından öpüp bir elma alıp bende oturdum annemin yanına. Biraz oturduktan sonra yatmak için ayaklanmıştım ki annem "Bilal" deyip durdurdu beni "efendim annem" dedim bana "gel otur saba birşey söyleyeceğim" dedi. Yahu o kadar oturdum kalkınca mı aklınıza geliyor. Oturup anneme baktım, bana baktı ve "oğlum bugün teyzen ile konuştum eniştenin yeğeni varmış adı Didem 20 yaşındaymış, tam bir ev kızıymış teyzen anlata anlata bitiremedi birde fotoğrafını gönderdi göstereyim dur" deyip elini telefonuna attı zaten ne gelirse bu teyzemden gelir 18 yaşımdan beri bana kız bulup duruyor Esra Erol'un aile boyu resmen kadın. Anneme"kızın haberi var mı yoksa bakmayacağım" dedim annem gülümseyip "olmaz mı oğlum kız seni çok beğenmiş o yüzden sana gösteriyorum zaten" dedi. Tabi yani beni beğenmeyip kimi beğenecek. Boy desen bende Endam desen bende karizma zaten akıyor ya deyip kendimi övmeyeceğim. Tabi öyle olmadığımdan değil tamamen mütevazilikten. Ben kızın fotoğrafına bakarken annemde benim tepkimi ölçmek için gözlerini üzerimden ayırmıyordu. Kız güzeldi ilk bakışta dikkat çekiyordu esmer teni ve siyaha vuran saçlarıyla gayet alımlıydı ama kalbim işlemiyordu, klasik güzel kız özelliklerini taşıyordu sonuçta. Anneme dönüp "kız güzel ama kalp tepki vermedi anne" dedim bana bakıp "oğlum doğru düzgün konuşsana ne dediğini anlamıyorum" dedi. Bende iç çekip "diyorum ki annem kız güzel ama kalbime işlemedi olmaz bu iş" dedim annemse bana dahada yaklaşıp "oğlum hemen öyle kestirip atma 1 hafta sonra teyzen Didem'i alıp gelecek o zamana bir düşün" dedi bende şaşıran gözlerle anneme bakıp "anne siz arkamdan plan mı yapıyorsunuz ne ara konuştunuz siz ya" dedim annem ayağa kalkıp "sen orasını karıştırma oğlum dediklerimi düşün tamam mı hadi Allah rahatlık versin" deyip gitti. Bu neymiş arkadaş ya deyip bende odama gidip üstümü değiştirdikten sonra kendimi yatağa attım ve acaba başıma ne çorap örecekler diye düşünerek uykuya daldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ YOK SAYMA
General FictionTercihler bizi her zaman zorlamıştır. Bazen yapmak istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalmışızdır. Artık hayatımızı kendi elimize almanın zamanı gelmedi mi sizce de. Artık burada olduğumuzu herkese göstermemiz lazım benimle misin ??