2.Bölüm

18 4 1
                                    

"Yiğit Çetiner'in benimle bir bağlantısı var mıydı? 12 yıldır ismini hatırladığım tek kişi olan 'Yiğit', 'Yiğit Çetiner' miydi?"

Gezisini yarıda kesip dergiyi alıp eve dönen İpek düşünmekten kafayı yiyecek duruma gelmişti. Kafasında dönüp duran sorulara bu dergideki röportaj cevap verecekti. Ama şimdilik açmaya cesareti yoktu.

Acıktığını hissettiğinde dışarıdan döner söyledi. Yarım saat dalınan düşünceler sonrasında döneri ulaştığında yemeye başlamıştı. Ama yemek yerken de aklı hep o dergidiydi.
Bu böyle olmayacaktı. O röportajı okumadan rahat edemeyecekti.

Ayranını bitirdikten sonra, yediklerinin çöpünü attı ve salona geçip koltuğa oturdu. Dergiyi eline alıp röportajın olduğu sayfayı açtı.

"Son günlerde yapılan ihalelerdeki başarınızla adınızdan sıkça söz ettirdiniz Yiğit Bey. Bu başarınızı neye bağlıyorsunuz?"

"Sanırım, biraz azimli bir insanım. (Gülüyor) Ortağım Çetin Yıldıran'ın payı büyük bu başarıda. Her konuda destek olan bir ailem de var."

"Aile konusuna değinmişken Yiğit Bey neden ailenizden farklı bir alanda çalışmak istediniz?

Ailem ve aile dostlarımız Yurdal ailesi bildiğiniz gibi hukuk şirketiyle ilgileniyorlar. Ama en başından beri avukatlık ve savcılık bana göre değildi. Efe Yurdal mesela, o kadar uslu bir çocuktu ki küçüklüğünden beri ciddi bir duruşu vardı. Savcılık tam ona göre bir meslek. Ama Kardelen öyle değildi. Kardeş olmalarına rağmen çok farklıydılar.

" Sözünüzü kesmiş oluyorum. Özür dilerim ama Yiğit Bey, Kardelen diye bahsettiğiniz kim? İsmini söyleyince birden üzgün göründünüz gözüme."

"Kardelen, Metin Amca ve Nevin Teyze'nin ikinci çocukları ve Efe Yurdal'ın kız kardeşi. Aynı zamanda benim çocukluk arkadaşım daha doğrusu çocukluk aşkım. (Gülümsüyor)

" Peki Kardelen Yurdal şimdi hayatta değil mi? Hayatta olsaydı, Türkiyenin en iyi hukuk şirketinin varisi olarak bilinirdi yoksa yanılıyor muyum?"

"Kardelen 12 yıl önce kaçırıldı.
Kim tarafından kaçırıldığını bulamadık. Kardelen'i kaçırdıkları araba o gün kaza yapmıştı. Adamların cesedi bulunmuştu. Ama Kardelen'den hiçbir iz yoktu. O günden sonra da haber alamadık. Yaşıyor mu öldü mü bilmiyoruz. Kaçırıldığında 13 yaşındaydı. Yaşıyorsa eğer 25 yaşındadır şimdi.

" Oldukça üzücü bir hikaye, Kardelen Hanım inşallah hala hayattadır. Gözleriniz kızardı. Kardelen Hanım sizin için çok değerli olmalı?"

"Evet, çok değerli benim için. Beraber büyüdük biz Kardelen'le. İkimizde o kadar yaramaz çocuklardık ki kimse bizi dizginleyemiyordu. Ailerimiz bu konuda bizden çok çekti açıkçası. Kardelen benden daha yaramaz olduğu için -ben genellikle ona uyum sağlamakla meşguldüm- (gülümsüyor) biraz fazla azar yerdi. Ama cezalara, azarlara rağmen hiç vazgeçmezdi yaramazlıktan. Şimdi ise herkes onun yaramazlığına neşesine hasret.
O kadar çok anımız var ki. Aklıma geldiğinde canım yanıyor ister istemez.
Herkes yavaş yavaş öldüğünü kabullenmeye başladı çevremde.
Ben kabullenmek istemiyorum. Kabullenirsem onun öldüğünü, nefes alamazmış gibi hissediyorum."

"Sizinle iş hakkında röportaj yapmaya gelmiştik ama konu çok farklı bir yere kaydı Yiğit Bey. Özel hayatınız hakkında son bir soru sormak istiyorum. Yakında nişanlanacağınıza dair bir haber aldık. Teyit etmek istiyoruz."

Çocukluğumdun Sen (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin