YANKI
Bir gezegeni , bir ırkı yok etmek bizler için bu kadar kolaydı işte. Bizler , Dünya'da ki insanlara göre doğaüstü canlılardık , belki akla hayale gelmez yaratıklardık. Büyük ihtimalle bizim için düşündükleri şuan ikinci terimdi.
Kayra kalkanını büyültüp , bizi de kalkanın içine aldığı için Dünyalıların açmış olduğu ateş bizi etkilemiyordu. Onlara baktığımda yüzlerinde ki koruyucu kasklardan gözlerini göremesem de , o gözlerde büyük bir nefret ve öfkenin yattığına emindim. Ama yapmak zorunda kalmıştık. Kendi ırkımıza karşı başka bir ırkı , kendi canımıza karşı başka canları yakmak zorundaydık. Burada ki insanlar tehlikeliydi , bize ulaşmak için her şeylerini vereceklerini onları izlediğimiz süre zarfınca çok net anlamıştım. Onlar kendi canından olanlara bile o kadar kötü şeyler yapmışlardı ki , bize gram acımayacaklarına adım kadar emindim.
Bizi yaptığımız bu yıkımda durduran şey ise yolun ortasına oturmuş , kucağında Vera'nın kanlı bedenini izleyen Kayra idi. Vera'nın bedeni iki kurşun yarası yüzünden kanlar içindeydi ve bu kan bizi o kadar korkutmuştu ki kimse ne bir şey söyleyebiliyor , ne de bir hamlede bulunabiliyordu. Vera'nın bedenine kurşun saplanırken , sanki bizlere de buzdan hançerler saplamışlar ve o hançerler tüm bedenimizi buza çevirmiş gibi öylece kalmıştık.
Vera'nın hem özel bölgelerini hem de kanatlarını kaplayan ateş artık Kayra'ya zarar vermiyor gibiydi. Sanki ateş , tüm tehlikelerden Vera'yı koruyabilmesi için Kayra'ya izin vermişti , onu sıcaklığıyla sarmalamış , yüzüne gölgeler düşürmüştü.
Boğaç insan formuna bürünüp koşarak bize doğru gelirken kendime gelip " Dikkat et ! " diye bağırdım. Biz korunuyorduk ama o kalkanın içinde değildi. Benim bağırmamla Kayra silkinip Boğaç'ı da kalkanına almıştı.
" Neler oluyor , kuzenime ne yaptınız ?!"
Boğaç'ın gür çıkan sesinden hiç etkilenmeyen Kayra gözleriyle Vera'nın yüzünü adeta tarıyordu. Sanki onu bir daha göremeyecekmiş gibi bakması içimi parçalamıştı. Kayra bile böyle davranıyorsa , biz ne yapmalıydık ? Vera'yı bir daha göremeyecek olmayı düşünmek benim için çok zordu.
Mina yere çöküp ağlarken bakışlarım bu sefer Doğucan'ı buldu. Yeşil gözleri Vera ve Kayra'nın üstündeyken kardeşimin gözünden akan bir damla yaş beni şaşkına çevirmişti. Koşarak Mina'nın yanına gidip eğildi ve onu kolları arasına alıp saçlarını kokladı , fısıltıyla söylediği şeyi sanırım dikkatim onlarda olduğu için sadece ben duyabilmiştim " Seni seviyorum . "
" Sana ona ne oldu diye sordum ! " Boğaç'ın tekrar bağırmasıyla Kayra yine onu umursamamıştı.
" Onu gemiye geri götürmeliyiz . " Kevın yine her zamanki gibi aramızda en mantıklı olanımızdı. Burada durup , onun başında beklemek onu daha iyi yapmıyordu . Acilen müdahale edilmesi gerekiyordu.
Kayra kucağında Vera ile beraber kalktı ve eğilip Vera'nın dudağına uzun bir öpücük bıraktı . Gülümseyerek bu tabloyu izledim , Kayra kendine bile itiraf edemiyordu ama Vera'ya aşık olmuştu , aşk değilse bile hoşlandığından emindim . Onu tanıdığımdan bu yana Kayra hep duygularını insanlara göstermemekte usta olmuştu. Ona en yakın olan bizler bile bazen onu anlayamayabiliyorduk. Oysa birbirimizin tek ailesiydik.
Yavaşça geri çekildikten sonra Vera'yı , Boğaç'a doğru uzattı . Boğaç , Vera'nın bedenini sanki kırılacakmışçasına özenle tutarken Deha'da gidip Barkın'ın cansız bedenini kucaklamıştı. " Bende Barkın'ı götüreyim. " derken Esin çoktan yanımda ağlamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİLMİŞLER 2 (KARVAN )
FantasySeçilmişler 1 (Opus)'un devamıdır. Derin bir nefes alarak demir parmaklıklara tutundum. Bu güç bambaşkaydı, kötüydü. Bununla nasıl savaşacağımı bilmiyordum, kendimle savaşamazdım. " Sen onu yenemezsen o seni yenecek Vera. " Sinirle ona baktım. ...