VERA
Bu sefer taht odasında Tanrıça Amel'in önünde tek başıma dikiliyordum. Pekala yanımda Akın'da vardı ama onu umursamıyordum ve o yokmuş gibi davranıyordum.Akın ise bu durumumdan hiç memnun değildi. Dördüncü gücümü daha Kayra hariç kimseye söylemediğim için düşünce okuma olduğunu bilmiyordu ve durmadan zihninde benden özür dileme provaları yapıyordu. Bilmediği bir şey daha vardı ki özrünü asla kabul etmezdim. Bu ilkokulda arkadaşının saçını çekip sonra da ondan özür dilemeye benzemiyordu. Milyarlarca insan ölmüştü ve Dünya gezegeninde artık tek bir insan bile hayatta değildi.
Akın'ı boşverecek olursak diğer tarafımda Supra ( Dragon Meleği ) ve Essa ( Buz Meleği ) vardı . Sırtlarında topladıkları kanatlarına hayranlıkla bakmadan edemiyordum.
" Baş Meleklerimiz Vera ve Akın'ın Karvan'a gelip eğitim almasını onaylamışlardır . Kendileri eğer buradaki dersleri aksatmak istemezse yanlarında birileri daha gelebilir ."
Supra'nın açıklamasıyla anneannemin soru soran bakışları bana dönmüştü.
Başımı iki yana sallayıp cevap verdim " Kimsenin benimle gelmesini istemiyorum. Yanıma alacağım birkaç kitap yeterli olur. "
...
Burak'ın ben yokken bir tür kimyasal sıkmış olduğu kıyafetlerimi bavuluma yerleştirmem bittiğinde bir oh çektim - sıkmış olduğu kimyasal sayesinde Dragon meleğine dönüştüğümde ateş sayesinde kıyafetlerim yanacak ama geri insan formuma döndüğümde ateş gitmiş olacağı için kıyafetler tekrar üstümde olacaktı . Ayrıca bu kimyasal yıkasam bile kıyafetlerimden çıkmamış olacağı için beni baya mutlu etmişti.
" Kitapları da koydun mu ? " Mina'nın çekinerek sorduğu soruya sadece başımı sallayarak cevap verdim ve bavulumu da arkamdan sürükleyerek koridora çıktım.
Tüm grup koridora toplanmış bana alıngan bakışlarla bakıyordu.
" Bizi de beraberinde götürmeliydin . "
Deha'nın üzgün çıkan sesiyle buruk bir şekilde gülümseyip ona kollarımı doladım.
" Zaten benim yüzümden çok şey yaşadınız . Bir de orada başınıza bela olmayayım . Burada kalmanız en iyisi. "
Deha hemen belime sarılı olan ellerini çekip başını iki yana sallayarak bana cevap verdi " Sen bir bela değilsin , bizim kardeşimizsin . Her ne kadar bizim annemiz muhteşem bir güzelliğe sahip Amara olmasa da öylesin . "
Son cümleyi alayla söylemesine kıkırdayıp bu sefer kollarımı tüm ciddiyetiyle durmuş olan Kevın'a sardım.
İlk başta inat etse de sonradan o da bana sarılmıştı.
...
Herkesle sarılıp , vedalaşmam bittiğinde geriye sadece iki kişi kalmıştı , Kayra ve Mina.
Mina vedalaşmak için bir adım atmak yerine diğerleriyle birlikte asansöre ilerlediğinde biraz kırılsam da yine de onu umursamadım. Sanırım şuan ikimizde biririmize karşı ne söylememiz nasıl davranmamız gerektiğini bilmiyorduk. Evet kızgın olsam da onu çok seviyordum ama şuan hazır değildik.
Boş koridorda sadece Kayra ve ben kalmıştık. Yeşil gözlerinde görmüş olduğum öfkeyle tek kaşımı kaldırarak soru soran bakışlarımı ona yönlendirdim. Sanırım yanımda onu götürmediğim için öfkelenmişti. Ah! Onun düşüncelerini okumamak için kendimi zor tutuyordum.
" Gidiyorsun. " dediğinde alt dudağımı dişleyip serbest bıraktım .
"Gidiyorum."
" Çok uzun sürecek mi bu eğitim ? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİLMİŞLER 2 (KARVAN )
FantasiaSeçilmişler 1 (Opus)'un devamıdır. Derin bir nefes alarak demir parmaklıklara tutundum. Bu güç bambaşkaydı, kötüydü. Bununla nasıl savaşacağımı bilmiyordum, kendimle savaşamazdım. " Sen onu yenemezsen o seni yenecek Vera. " Sinirle ona baktım. ...