Merhaba ben max annem ile Staten island da yaşıyoruz babam ve kardeşim trafik kazasında öldüler o günden beri ablamın odasını açmıyoruz kilitli bir şekilde duruyor .Neden bilmiyorum ama annem ablam ölünce çok değişti mesela o odaya girmememi istemesi gibi ama ben bunu normal karşılıyorum.Çok güzel bir lise kazandım ama NewYork'ta ablam öldüğü için annemde oraya taşınmamızı istmiyo.Bizde bir inanç varmış başkasının eşyaları o kişi öldükten sonra karıştırılıp dokunulmazmış çoook saçma ben pek bunlara inanmam kendini korkutup kısıtlamaktan başka birşey değil hem ayrıca o kişi ölmüş zaten ne istiyosunki anlamıyorum ama ablamın ölmesini hiç ama hiç istemezdim onu çok severdim her sırrımı onla paylaşır beraber oynar *Fall out boy dinlerdik çok güzel zamanlardı... Derken mutfaktan cıvık bir ses "kahvaltı hazırrrrrr" diye bağırınca ablamla yaptığımız şeyleri hayal etmem bozuldu.Bugün okulun ilk günü o gidemediğim NewYork'taki güzel lise yerine Staten island güzel sanatlar lisesine gidiyordum aslında çokta kötü bir okul değildi yani internetten baktığım kadarı ile öyleydi. Kahvaltımı ettikten sonra sırt çantamı ve fotoğraf makinamı alıp arabaya bindim tanışıcağım insanları ve ortamı çok merak ediyordum ya erkekler çok kavgacı ve kızgın olurlarsa veya kızlar dünyada gördüğüm en gıcık kızlar olursa ıyyy hayatta o okula birdaha adım atmazdım diye düşünürken okula gelmiştik bile.okulun dışarıda kocaman bir parkı ve tam ortasında bir çeşmesi vardı okulun girişi çok garipti ama dışarıdan güzel gözüküyordu içeri girip ders programına baktım ilk ders fotoğrafçılıktı benim uzman olduğun alan.Fotoğrafçılıkta çok iyi olduğumu söylerler kendimin güzel fotoğraflar çektiğime inanıyorum ama bunu asla hava atarcasına söylemem sınıfta arkadaş olabiliceğimi düşündüğüm çok sayıda kişi var örneğin:jake,michael,james,jessie,scarlett ve kylie hepsine merhaba dedim ve şansa hepsi hep beraber takılıyorlarmış bu çok havalı bişeydi kylie ordan "istersen gurubumuza katılabilirsin ama bir kural var o da kişilik kişilik bizim için çok önemlidir senin nasıl bir kişiliğin var peki??"dedi bende hemen yanıt verdim "ben iyi biriyimdir fotoğraf çekmeyi,film izlemeyi,şarkı dinlemeyi ve birşeyler biriktirmeyi çok severim ve tabii bisiklet sürüp kitap okumayıda" dedim.Biraz heyecanlanmıştım ama herkes yaptıklarımı beğendi.Jessie aradan "peki ya cesaretlimisindir"dedi sanırım evet cesaretliydim ama cesaretten kastı neydi bilmiyorum ama cevap olarak "evet cesaretim var"dedim ve beni guruba aldılar.Aralarında en iyisi scarlett tı beni sevmişe benziyordu bende onu.değişik bir tarzı vardı bunu beğenmiştim ve saçları çok güzeldi dünyada gördüğüm en kızıl saçtı ama ablamınki kadar değildi ablamı onlara anlatsammı diye düşündüm konuya saçtan girdim ve "benim ablamında saçı seninki gibi kızıldı scarlett"dedim şaşırarak"ablan mı var"dedi kısaca "evet vardı" dedim ve o da "vardı???"dedi bende "ablam bir trafik kazasında öldü babamda zaten aynı arabadalardı" dedim hepsi üzgündü bu durumu öğrendiklerinde suratlarındaki o mutlu ifadeler biranda aşağı kaydı böyle arkadaşlarımın olması çok hoştu acımı ve neşemi paylaşabileceğim iyi gün arkadaşları uzun bir sesizlikten sonra beni akşamki gurup yemeğine davet ettiler birazda olsa mutlu oldum okul bitti ve hemen eve gittim ve yemek için hazırlandım çok heyecanlıydım sanırım onlar her cuma akşamı böyle yapıyolarmış ve hergün bir kişi birine cesaret sorusu soruyomuş demekki jessie bana bu yüzden cesaretlimisin diye sordu dedim içimden.ben yeni katıldığım için bana çok ta fazla bişey yaptıracaklarını düşünmüyordum ve bu düşünce ile buluşma yerine gittim.Herkes orda beni bekliyordu ve oturup yemek yedik yemek yedikten sonra cesaret oyununa başladık bugün soruyu ben sorucakmışım bende soruyu jake'e sordum ve soruda şuydu "yan masadaki kadının hamburgerini al bir kere ısır ve bırak" ordan herkes "bu ne biçim soru bunun neresi cesaret"demeye başladı ve micahel araya girip soruyu jake'e micahel sordu" yan masadaki kızı 5 saniye öp"dedi jake korkmuştu ama yapmak zorundaydı ayaklanıp kızın yanına gitti ve adını sordu adını öğrendikten sonra göz göze gelmeye çalışıp onu öptü ve o sırada bizde masada "1,2,3,4,5" diye saydık ve 5'te jake koşarak bu alanı terk etti çok komikti ama hoş değildi ben olsam yapmazdım ve bunun intikamını alırdım neyse bugünde güzel geçmişti gecenin sonlarına geliyorduk artık gurup dağılıyodu jake kaçmıştı,micahel sarhoştu ve eve yürüyordu,kylie motorunu çalıştırıp bana "atla"dedi beni eve bırakıcaktı jessie ve scarlett ta bisikletleri ile eve gittiler kylie beni bıraktı ve ona teşekkür ettim yarın okulda görüşürüz dedim ve o da unutma yarın sınav var dedi "ne sınavvvıııııııııı"dedim o da hayretle "fotoğrafçılık"dedi o anda tek yapmak istediğim oturup ağlamaktı çünkü sınava çalışmayıp onun yerine aptal bir oyun oynamıştık gece çalışabildiğim kadar çalıştım ve çalışmamın sonucunu aldım sınavı geçmiştim mr.estarada notları asmıştı ne mutlu ki sınıf 1.siydim kendimle gurur duydum ve yanıma micahel gelip dünkü olanların çok saçma olduğunu söyledi ve bu bir cesaret oyunu dedi bize cesaretliyim demiştin dedi micahel bende "evt cesaretliyim "dedim ama bu kadarda değildi sokakta gördüğün birini öpmek cesaret ise diyebileceğim bişey yok dedim micahel bence bu bir iğrençlikti ve eyer bunu bana yapsalardı bunu kabul etmezdim dedim micahel de ordan" o zaman sen cesaretsizin tekisin "dedi "tıpkı kardeşinin odasını açamaman"gibi dedi bende şaşırdım benim kardeşimin odasını nasıl öğrenmişti bilmiyordum ve ona sordum "sen nerden biliyorsun "diye o "da gerizekalı dün sarhoşken söyledin "dedi kendimi kötü hissettim bunun birine anlatmamalıydım annem istemiyordu ve biri öğrenince orayı açmak isteyecektir diyodu sinirlerim bozulmuştu okulun ortasında sinirden ağladım herkes beni izledi ve birçok kişi güldü çok üzücüydü ama kendimi toparlayıp micahel in yüzüne ben cesaretsiz değilim ve bunu kanıtliyicam dedim micahel kanıtla o zaman dedi ve git o kapıyı aç dedi bunu kabul etmek zorunda kaldım ve "tamam"dedim okul çıkışı annemi arayıp arkadaşlarımı yemeğe getiriceğimi söyledim "tamam"dedi eve geldik pizza sipariş ettik ve gece 2 ye kadar oturduk ve işte gecenin esas olayı gerçekleşicekti annem uyumuştu ve ben o kapıyı açıcaktım ama önce annemi uyandırmadan kilidi almalıydım kilit annemin baş ucunda duruyordu annemin odasına ilk adımımı attık parmak ucunda birkaç tane daha adım attım ufak tefek çıt sesleri çıktı annem uyanmadı anahtara çok yaklaştım ve onu elime aldım derken annemin eli yataktan başucuna savruldu annemin eli tam benim elimin üstündeydi elimi yavaş yavaş çekiyordum ve anahtarı alıp hemen odadan çıktım sonrasında gidip anahtarı arkadaşlarıma gösterdim hepimiz heyecanlı ve gerilmiştik en çokta ben aslında ablamın odasında bişey yoktu ama anneme yakalanırsak çok kötü olurdu hepimiz odanın karşısına geçip anahtar deliğini aradık sonra bulduk ben anahtarı anahtar deliğine soktum ve anahtarı çok hafifçe çevirdim içimden ben yapamam yapamazsın max diyorudum eğer annen öğrenirse ne olur anneme karşı ne derdim derken "takkkkk" diye bir ses geldi kilit açılmıştı anahtarı çıkarıp cebime koydum ve kapıyı ittirdim küçük bir aralık oluştu ve o aralıktan baktım kapkaranlıktı ve tek gördüğüm örümcek ağıydı micahel "hadiii"dedi bende"tamam tamam" dedim ve kapıyı sonuna kadar ittirdim tıpkı filimlerdeki gibi bir gıcırtı çıktı odaya ilk baktığımda gördüğüm yerdeki ok şeklini almış kandı tüylerim diken diken oldu ve herkes korktu ok bir kitabı gösteriyordu kitabın adı da jemmaydı jemma benim ablamın adıydı kitabı aldım ve ilk sayfayı açtım ilk sayfada "sevgili günlük"ile başlayan bir not vardı bu ablamın günlüğü olmalıydı peki ama neden bu kan bu günlüğü gösteriyordu ve neden bu kan burdaydı çok korkmuştuk herkes teker teker çıktı annem içeride bir çığlık attı herkes çok korktu en çokta ben hemen odadan çıktım ve çıkar çıkmaz kapıyı kilitleyip koltuğa fırladım ve anneme seslenip"ne oluyor anne"dedim annemde anahtar kayıp dedi telaş içinde artık anlamıyordum neden bu kadar anahtarı önemsiyordu bilmiyorum ama hepsi o günlükte yazıyor olabilirdi ve o kanla bir ilgisi olabilirdi ve tuafıda odadan çıkarken bir ses bana "gitme" diye fısıldadı bu kesinlikle bir kız sesiyidi belkide ablamın sesi iyice merak edip korkmaya başladım iş çığırındam çıkmıştı tıpkı korku filimlerindeki gibi.Anneme anahtarın bizde olmadığını ve ne olduğunu bilmediğimizi söyledim ama o bana pek inanmış gibi değildi evin heryerini aradı aramadığı delik kalmamıştı ve anahtarı bulamamıştı çünkü anahtar benim cebimdeydi arkadaşlarım biz artık gidelim dediler sizide rahatsız ettik gece gece diyip evden ayrıldılar bende gece çok meraklandım ve uyuyamadım sonrada gidik kapının önünde 15 dakika bekledim korkudan kapıyı açamadım ama o fısıltının kim olduğunu öğrenmeliydin cebimdeki anahtarı elime aldım ve kapıya doğrulttum sonra anahtarı kilide soktum ve çevirerek açtım "çıtt"sesinden sonra tüylerim gene diken diken oldu korktum.kapıyı sonuna kadar açtım ve içeri girdim bu sefer fısıltı daha net bir şekilde "günlüğü oku"dedi bende günlüğü elime aldım tam o sırada rüzgarın etkisi ile kapı kapamdı çok korktum ve arkamı döndüm kapıya baktım ve önüme döndüğümde karşımda kara bir şey belirmişti bu bir insandı ama beyaz bir elbise ve ellerinde kanlar vardı korkudan anahtarı ona doğrultup uzak dur dedim günlük elimdeydi hızlı bir şekilde kapıyı açtım ve odadan çıktım hemen telefonumu elime alıp polisi aradım ama telfonda bir ses "üzgünüm ama beni serbest bıraktın artık lanetlisin hahahaha" dedi telefon elimden düştü ve anneme koştum odasını açmaya çalıştım ama oda kilitliydi derken o şey gelip bana "annen beni kaç senedir burda mahküm etti bunun bedelini şimdi ödüyor"dedi ve "sende ödiyicen" dedi ve aniden kayboldu yere yıkılıp olduğum yerde korkudan hiçbirşey yapamadım ve yapamazdım evden çıkmayı denedim o da olmadı gailba onun tutsağı oldum...