17.09

159 7 5
                                    

İnsanların ne kadar masum olduğu kısımdan bahsedeceğim, küçük yaşta sadece olayların bize söylendiği kısımdan. Aslında herşeyin yalan, herşeyin intikam için olduğuna da yer vereceğim.

Geçirdiğim bir travma sonrası neler yaşadığımı merak ediyorsanız okuyun.

Bunu yazmak çok zor. Nasıl giriş yapabileceğimi bile bilmiyorum.

Tam olarak o olaydan bahsederek başlayacağım. Ve zaten beraber neler olacağına karar vereceğiz.

Frances benim en yakın arkadaşımdı. Evet arkadaşımdı. Hala öyle ama birbirimizi göremiyoruz. Sadece hissediyoruz.

Bir gün Frances bize geldi ve çadır yapmak istediğini söyledi. Çadır yapmak istediğimi Frances'a çok söylüyordum.

Durmadan ''Hadi, artık yapalım şu çadırı!'' dememe rağmen Frances'ın yanıtı hep

''Hayır.'' oluyordu.

Neden yapmak istemiyordu bilmiyorum ama önemli bir nedeni olmalı. Bunu merak ediyorum ama bu tek soru işaretim değil. Çadırı kurmak için malzemeleri babam bahçeye getirmişti ve Frances, ''Çok susadım, bir şeyler getirir misin Brooklyn?'' demişti.

Mutfağa çıkıp ikimize de limonata doldurdum ve iki koca bardağı ellime aldım sonra bahçenin kapısına doğru yöneldim.

Hayatımda yaptığım en kötü şey buydu. Tabi şimdilik.

Gidip içecek bir şeyler getirmek nasıl kötü olabilir? diye düşünüyorsunuz ama inanın bana siz olsanız bir daha o olaydan sonra limonata içmezsiniz.

Kapıdan dışarı çıktığımda Frances'ı oturduğu yerde göremedim.

Herzamanki gibi beni korkutacak sanıyordum o yüzden limonataları bırakıp masanın yanıdaki ağacın arkasına baktım. Ve bir anda Frances'ın giydiği sarı tişört gözüme çarptı ve onu görmemi sağladı.

Yola doğru koşuyordu.

Ben ''Frances, nereye?'' diye bağırdım.

Arkasına dönüp ''Üzgünüm.'' dedi.

Sonra Frances, arabanın altında kaldı ve yaşamını yitirdi.

Daha doğrusu yitirmiş. Ben bunu akıl hastanesinde öğrendim.

Frances'ı araba çarptıktan sonrasını hatırlamıyorum. Bayılmış olmalıyım. Bayıldıktan sonra da tuhaf hareketler göstermiş olduğum söyleniyor.

Kim hastaneyi aramış, kim bu kazaya tanıklık etmiş bunları bilmiyorum.

Bunu neden yapmış olsun diye düşünüyorum ve yapmak için sebebi vardı diyemem ama doğrusu bu değildi. Böyle yapıp pes etmemeliydi.

Yapma sebebini düşündüğümde bir grup aptal insanın onun dış görünüşüyle dalga geçtiği aklıma geliyor. Oysa Frances, kusursuz ve eşsiz birisiydi. Ama frances benimle beraber onları gözünün ardına atmayı seçmedi.

Bilerek arabanın önüne atladı.

Bilerek beni terk etti.

FrancesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin