BÖLÜM 1-TESADÜFLERE YOLCULUK

28 0 0
                                    

Güneşin tatlı sıcaklığı vurdu tenime.Gözlerimi dün geceden kalan doğum günü yorgunluğundan açamadım belli ki hala geç saatlerde uyumaya alışamamıştım.O anda kısa ama etkileyici sesi duydum.Sedeften gelen mesajla araladım yorgun gözlerimi
-'Kalkış kaçta?'
Birden fırladım yataktan bugün en güzel tatilime gidiyordum ve ben bunu unutmuştum.Zaten valizim hazırdı. Üzerime bi t-shirt ve bir siyah kotu geçirdim.Öylece bir taksi çevirdim.Biner binmez "havaalanı"dedim.Sedeften ikinci bi mesaj geldi.Ellerim bir yandan saçlarımı karmaşıklıktan kurtarıyor bir yandan bizimkilere havalına gitmeleri gerektiğini söylüyordum.Taksi durunca 20 lirayı uzattım bavulumu zaman kaybetmemek için yanıma yerleştirmiştim.Sedef'in "tatlılık" demesiyle derin bir oh çektim. Uçağım kalkıyordu.Hemen hepsine sarıldım zaten gecikmiştim yeterince.Koşar adımlarla son işlemleri tamamlarım.Fakat onlardan uzaklaştıkça içimdeki burukluk ortaya çıkıyordu.Şimdiden..Halbuki böyle planlamamıştım.Alışıktık böyle ufak ayrılıklara.Üniversiteyi farklı şehirlerde okumuştuk.Fakat hep bir aradaydık.Okullar bitince işlerden arda kalan zamanları dahi değerlendiriyorduk.
Koltuğa yerleşirken sabahtan kalan uykuma devam etmeyi düşünüyordum ki yanımda gözleri açık kahverengiye çalan kumral gamzelinin şarkı mırıldanmalarını duymaktan istediğim uykuya dalamadım.Ufak bir el sallama hareketiyle başını bana çevirdi. kulaklığı işaret edip sessiz olmasını istedim.Sonunda uykuya hıraktım kendimi.Hayranları olduğum tasarımcılarla iş yaptığımı görüyordum rüyamda.Ardından o kumral yakışıklı karıştı uzun uzun bakıyordu..Birinin dürtüyle hayallerim yarıda kalmıştı.Beni uyutmayan o kumral karşımda durmuş kolumu sıvazlıyordu.Ne olduğunu anlamadan çıkıştım.
-Ne yaptığını sanıyorsun sen? İki laf ettim diye ne bu samimiyet? Uzak dur! Yoksa şikayet ederim s...lafımı bitiremeden
-Hey sakin ol vardık.Sadece seni uyandırmak istemiştim.Canını acıttıysam özür dilerim..
Sağol deyip yerinden kalktım.
Uzun yolculuğun ardından ciğerlerime dolan temiz hava kendime gelmemi sağladı.
...
Önceden rezervasyon yaptırdığım otele vardığımda ilk işim sıcak bir duş almak oldu.Pijamalarımı yatağın üstünden alıp üzerime geçirdim.Daha fazla arkadaşlarımdan ayrı kalmadan çoklu arama yaptım.Kızların tatlı çığlıklarını duymak yüzümü gülümsetti.
Yolculuk nasıldı? Orası nasıl? Yoruldun mu? Otel göründüğü gibimi? .. Bir soruyu cevaplayamadan ard arda gelen sorular yalnızca beni yormamıştı belli ki.Çocuklar araya girdi.
-Bi susun kız sırasıyla anlatır zaten dedi Melih.
Tek tek cevapladım yorgun olduğumu söyleyip telefonu kapattık.Üzerime annemin aldığı rahat elbiseyi geçirerek
karnımdan gelen garip seslerden kurtulmak umuduyla otelin büfe bölümüne indim.Adını bilmediğim garip garip yemekler yemek yerine bizim bildiğimiz çoban salatadan aldım tabağıma.İçimde süren kısa savaştan kurtulabilmiştim.Odama geri dönmek için asansöre gittim.Düğmeye basacakken bir el durdu önümde.
Yok artık! Adını bilmediğim kumralın ne işi vardı burda.Koca İtalyada başka otel mi yoktu? Beni takip ediyor olabilir miydi ?
Tebessüm ederek ikimizde asansöre geçtik.O el tekrar uzandı önüme
-Ben Kerim.
Sonunda kumral demeyecektim adını biliyordum artık.
-Dila .. diyebildim sadece.Odamın olduğu kata geldiğimde tebessüm ederek;
-İyi akşamlar diyerek odamın yolunu tuttum.Elbiseden hemen kurtulup pijamalarıma kavuştum.Yumuşacık yastığa başımı koyar koymaz uyuyakaldım.
...
Tabaktaki zeytinlerle oynarken
-Oturabilirmiyim ? Sesini duyduğum şüphesiz Kerimdi.
YOK desem gidecekmiydi sanki EVET dersem başıma belada olabilirdi.
Of oldum olası böyle insanlardan hoşlanmıyorum şimdi sen gelip nasıl kurallarımı bozmaya çalışırsın?
İç sesimle bir yola varamayımca etrafa göz attım o kadar boş masa varken beni deli etmek neden ki?Hemen masamın tek kişilik oluşunu farkettim.Üzgün bir ifadeyle masayı işaret ettim gözlerimi ve ellerimi kullanarak.
Güldü..

♡=♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin