BÖLÜM 3 - EL İZİ

15 1 0
                                    

Odaya çıktığımda içim içimi yiyiyordu.
HADSİZ!!
Kızlara bu olanları anlatsam daha çok canımı sıkılırdı.Bu durumda soru yağmuruna tutulmak en son isteyeceğim şey bile değildi.Sedefi aradım.Hepsi bir arada sinema keyfi yapıyorlarmış.Melis hafta sonu Sedef ile anneannesinin yazlığına Çeşmeye gideceği için toplanmışlar.Onları özlüyordum yanlarında olmak her zaman iyi hissettiriyordu bana.Filme gireceklerinden fazla konuşamadık.
  Silkelenip üzerime şort ve büstiyer giydim püsküllü kısa botlarıma uygun çantamı alıp dışarı çıktım.Ne de olsa İtalya sokakları beni bekler.Şimdiden 'Bir sen eksiktin Dila'dediğini duyar gibiyim.
Birçok ünlü mağaza yanyana diziliydi.En sevdiklerim yuppiii diye içimde dans ediyordum.
Alışveriş çantaları arttıkça yorgunluk bastırıyordu bedenime.Mola vermenin tam zamanı diye bağırıyordu ayaklarım.Gözüme çarpan ilk Cafe'ye girdim.Allahtan işimi görecek kadar italyanca biliyordum.Tasarımcılarla görüşmek için çat pat İtalyanca öğrenmiştim.Verdiğim Latte şiparişini beklerken dışarıda ki hayatıda inceledim.Yollar kalabalıktı.Bir yanı sade bir yanı hareketliydi bu şehrin.Her adımda farklı tarzlar...Biraz da yeni kıyafetler tasarlamak için tatil kaçamağı yaptım.En uygun zamanda tekrar gelmeyi şimdiden planlamaya başlamıştım bile.Lattenin yanındaki küçük kurabiyelerin tadı damağımda kalmışken annemin aradığını gördüm.Buraya geldiğimden beri ne annemi nede babamı aramıştım.Normal şartlarda anlaşamıyor olsalarda bir yere gitmemem için hep aynı kararı alırlar.Benim müdahil olmadığım kararlar.Efendim bile diyemeden annemin sitemleri arasında kayboluverdim.Ağzımdan "Peki" çıkıyordu sadece.Bu durumlarda kurtarıcım oluverirdi her zaman.
Beni merak etmemesini söylesemde nafile... 'Bu sondu' deyip duruyordu.Telefonun şarjı bitiyor diye kapattık.Beğendiği parfüm ile yanağına ballı bir öpücük diğer izinlerim için mükemmel fırsat.
  Otelin kapısında kollarım iyiden iyiye yorulunca birkaç çantayı düşürdüm.Kerim Bey yine yaptı yapacağını kollarımdaki çantaları kaptı odama kadar taşıdı.Teşekkür edip kapıyı kapattım.Adama söz hakkı bile tanımadım.Duştan sonra haksızlık ettiğimi düşündüm.Bu yardımını karşılıksız bırakamazdım.Ben böyle davranan bir insan değildim. Kelimelerimle hayatımdakilere mutlaka iz bırakırdım.Kimine de ufak dokunuşlarımla yapardım bu izi.El izim...
  Küçüklüğümden bu yana kurduğum hayallerim vardı benim.Çizimlerimi büyütüp,tanıtacaktım.Kendi hayatımı renklendirecektim o kumaşlarla.
  Kahvaltıya erkenden indim iki tabak hazırladım Kerim ortalarda görünmeyince resepsiyona gittim.Meğer bizim kumral hastalamış.Bende şans nerede.Kahvaltı yerine bol ekşili acılı çorba hazırlattım.2213 numaralı odada olduğunu öğrenip kapısında birkaç dakika bekledim.Alışkın değildim.Bu da hasta olacak zamanı buldu derken kapıyı açtı.
-Söylediklerinizi duydum Dila Hanım.
Hay aksi.Açıklama çabasına girmedim yoksa daha beter duruma düşebilirdim.
Odaya girdiğimde sadelik ve canlılığın verdiği huzuru anlatamam.Oda genişti ön tarafında buz mavisi koltukları beyaz sade sehpa tamamlamıştı.Arka tarafta mutfak vardı Amerikan tarzı çok hoştu.Siyah parlak mermeri yine açık mavi sandalyeler tamamlıyordu.Odanın her köşesinde beyaz güller konmuştu.
  -Ooo çorbayıda kafama dökme sonra dediğinde dudaklarımı ısırdığımı hissettim.
-Bir konuda katılıyorum içmezsen başına her türlü şey gelebilir.
Yüzündeki muzip gülümseme yüzüne iyice yerleşmişti.Buz mavisi koltuklara doğru yöneldim.Rahatlığın zirvesi koltuklar mayıştırmadan hasta kumrala çorbayı içirmeliydim.Karşıma geçip bana baktı gülümseyerek başını salladı.
  -Ne o çorbayı kendine mi yaptın ?
  -Aa şey yok bu benim yok yani senin soğuyor iç artık   dedim.
  Kaşığı eline aldığında hapşurmasıyla durumun pekte iç açıcı olmadığını gördüm anlaşılan daha işimiz vardı beyfendiyle.Kaşığı elinden aldım;
-Daha önce bir bebeğe yemek yedirmemiştim
-Beraber ilkleri yaşayacağımızı söylemiştim ..
Bu adamda da ne hafıza varmış.
  -Hadi hadi buz gibi ettin aç ağzını.
  -Bu düşünceli hallerin gözlerimi yaşarttı küçük hanım.
  -İçtiğinde yaşaracağından eminim.Kusura bakma.Şey..dün içün yani
Çorbayı zar zor içirdikten sonra :
-Alışacağız Hanımefendi .
Daha fazla uzatmadan müsade istedim.Bu akşam ünlü modacının defilesi vardı biletler tükendiği için internetten izlemek zorundaydım.Kapı çalıncaya kadardı yataktaki rahatlığım.Bizim kumral ayaklanmış.
Meyve tabakları elinde iştah açıcı duruyordu.
-Ziyaret
-Bakıyorumda hastaymış gibi durmuyosun.
-Ellerin sağolsun.
Deyip içeriye daldı defileyi görünce :
-Vay be sende mi o hayran kesimindensin yoksa?
-Biletim olsaydı şu an orada olabilirdim
-Hadi canım yok artık
-Ne ? Ne oldu?
-Bana borçlandın koş hazırlan
-Pardon ?
-Ee bilet var istemiyormuydun?
Valla bak fazla beklemem 10 dakikan var.
  Elim ayağım birbirine dolandı.Hemencecik borda mini elbiseler mi gold ince topuklu ayakkabılarıma dalgalı saçlarım eşlik etti.Gözlerimi gölgelendirip dudaklarımı ten rengi rujla tamamladım.
Bizim kumralda hazırlanmış kapıda bekliyordu.Siyah takım elbisesi asil gösteriyordu.Başını yerden kaldırıp bana dönderince tabiri caizse kalakaldı.10 dakikada bu kadar oldu yani.Küçük el çantamı kapıp yanına gittim.Asansörde tek kelime etmedik. Arabanın kapısını açarak büyük incelik gösterdi.Defilenin olduğu yere 20 sonra vardık kapımın açılması hoşuma gitmişti.Elimi tutup salona doğru ilerledik.Ünlülerle dolu müthiş bir yerdi.Rüyalarım gerçekleşti resmen diye geçirdim içimden.Defile gösterişli ışıkların patlamasıyla başladı.Sırasıyla mankenler boy gösterdi podyumda.32 parçalık sonbahar-kış tasarımı büyüleyiciydi.Renkli parçalar büyük ilgi gördü.Son anda o tasarımcıyı görünce hayranlığımın yersiz olmadığını anladım.Kerim elimi tutup ayağa kalktı.Nereye dememi bile aldırmadan:
-Hayallarine hayat vermeye..
dedi bu adam ne yapıyorsu bana bir yapancıyken bende garip hisler oluşturmaya başlamıştı.
Kulise girdiğimizde o renk cümbüşünün güzelliğine bir kez daha tanık oldum.Tasarımcı Katherina da oradaydı.Kerim azda olsa İtalyanca bildiğimi unutarak benim hayranı olduğumu söyledi. Kate gülümseyerek sohbete başladı.Ayaküstü muhabbetimiz çok sürmemişti vedalaşıp otele döndük.Evet Kerim'e bir kez daha borçlanmıştım hemde öyle böyle değil.Yorgun bedenimi ayakta tutmaya çalışırken teşekkürümü de unutmadım.Kerim tüm içtenliğiyle mükemmel bir gece olduğunu söyledi.Ardından odama gidip sıcak duşumu aldım.Yatağa attım kendimi yorgunluk rahat uyumamı sağladı.Sonunda huzura doyacaktım.Canım uykum benim sende olmasan bu beden nasıl ayakta dururdu.

♡=♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin