2.4

804 45 23
                                    

Veeee 2K! 🎉
Thank you all guys... ❤️
Neyse fark eder etmez bölümü paylaşayım dedim nasıl? Dsjdjjs

Rose Weasley o sabah olması gerekenden çok daha gergindi. Sapığın James olması, neredeyse imkansızdı. Gerginliğinin sebebide buydu sanırım. Neredeyse olması. Onun James olabilme ihtimali onu sevinçten havalara uçuruyordu. Yani artık itiraf etmesine gerek olmasa da, evet ondan çok uzun bir süredir hoşlanıyordu. Fakat o biliyordu ki James onu sadece küçük, kızıl kuzeni olarak görüyor.

Derin bir nefes aldı ve kendine gelebilmek için başını sağa sola doğru salladı. O Rose Weasley'di. Sakin kalabilirdi ve  kalmalıydı da. James olmayabilirdi. Değil mi? Tanımadığı birine nasıl güvenebilirdi ki?

Yataktan kaltı ve sıcak bir duş alabilmek için adımlarını banyoya doğru yönlendirirken penceresinde duran bir baykuş dikkatini çekti.

Bu kar beyazı baykuş sadece bir kişiye ait olabilirdi.

Harry Potter kendisi için hayatını feda eden, yıllarca ona dostluk eden baykuşunun anısına oğluna da kar beyazı bir baykuş almıştı. "James" isim dudaklarından öylece dökülüverdi. Tıpkı bir hayaldeymişçesine pencereye doğru yavaş adımlarla ilerledi. Baykuş neşeyle şakıdıktan sonra bileğini öne doğru uzattıktan sonra Rose'a baktı. Rose notu dikkatle eline aldıktan sonra Hedwig tünediği pencereden havalandı ve arkasında merakla bakan bir kız bıraktı. Rose dikkatini nota verdiğinde üzerinde gül ve geyik resmini gördü ve istemsizce içinde yeşeren umudu hissetti. Notun içinde Potter'lara yakışan o odunluk olsa da Rose onları tanıyordu ve

Odunluk Potter'lara yakışıyordu.

"Hala şüpheleniyor musun Çileğim?"

-Sapığın ;)

Rose yüzünde oluşan istemsiz gülüşle beraber derin bir nefes aldı. Onu bu kadar iyi tanıyor olması midesindeki kelebekleri takla atmalarına sebep oluyordu. O onu bu kadar önemsiyor muydu? Onun için bu kadar değerli miydi?
Yoksa hisleri karşılıklı mıydı?

Kızıl saçlarını taramayı başarmanın olmanın verdiği sevinç ile birlikte neşeyle gülümseyen Rose kısa bir süre içerisinde biraz ilerideki bavuluna doğru fırladı. Ne giyecekti? Çiçekli Kazağı? Hayır. Yeşil kotu? Hayır. Çiçekli elbisesi? Yazdayız ağır ol. Biraz daha bakındıktan sonra köpekli kazağı, sarı gömleği ve mini eteğine karar verdi. (Multi)

Aynanın karşısına geçti ve saçına biraz düzen verdi. Kırmızı parlatıcısını da sürdükten sonra aynadaki yansımasına bakarken gülümsedi. Oldukça güzel olmuştu. Yatakhaneden ayrıldıktan sonra Hugo'ya rastlamamayı umarak ilerledi. Şanslıydı. Ortak Salon nerdeyse bomboştu. Kapının önündeki Şişman Hanım Rose'u görünce beğeniyle gülümsedi.

"İşte böyle kızım! Erkekler kendini korumaya alsalar iyi olur"

Göz kırptıktan sonra Rose en içten gülümsemeyle teşekkür etti ve merdivenlerden inmeye başladı. Geç kalmayı istemezdi. Büyük Salonun önünden geçerken adını duymasıyla başını çevirdi.

"Rose! Rose!"

Merlin aşkına, Hugo...

Rose arkasını döndüğü gibi koşmaya başladı. Bir yandanda çantasından izin belgesini çıkarmaya çalışıyordu ki Filch onunla "Ah şu eski muhteşem cezalar" seansına başlamasın...

İzin belgesini uzattığı Filch homurdanarak geçmesine izin verdikten sonra Rose arkasından seslene Hugo'yu takmadan Hogsmeade sokaklarınsa yola çıktı...

Bir sokak daha... Ve Üç Süpürge! Kapının tokmağına uzandı fakat açmadı... Açamadı...
Ya James değilse? Bir kez daha kalbinin kırılmasını göze alabilir miydi?

Hayır. Emin olmalıydı. Bilmeliydi.

Ve bu sefer kapıyı açtı.

Aslında kitabı devam ettirebilmek için (birkaç bölüm daha) aklımda şeytani fikirler var ama sanırım uygulamayacağım.

Onun yerine kitap bittikten sonra 2 Özel Bölüm Olacak!

Bölüm ithafı: hermioneburcak2016

-Zeyzo

deer rose - romes textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin