(4) Teğet geçen 2

21 2 0
                                    

Emir:

Dila'yı bıraktıktan sonra duyduklarımın ağırlığıyla eve doğru yürüdüm.Tanidik yapının önünde durduğumda bir süre sadece izledim.Üst kattaki odamın gece lambası yanıyordu.Adımlarımı hızlandırdım çünkü annemi gerçekten iyi görmeye ihtiyacım var. Anahtarları vestiyerdeki kaseye attım ve hızlıca kendi odama doğru yürüdüm.Kapı açıktı. Hafifçe başımı içeriye doğru uzattığımda kısa süreli şaşkınlıktan sonra gözlerim doldu. Çünkü annem; Ömer'in ,benim ve kız kardeşimin fotoğraflarını yastığımın üzerine koymuş ve gözlerini dikmiş fotoğraflara bakıyor ifadesizce.Ayaklarımda derman kalmadığını hissettiğimde yaslandığım pervazda aşağıya doğru kayarak oturdum.Ne kadar süre geçtiğini bilmesemde benim durumun ciddiyetini anlamam için yeterince uzun gelen bir süreydi.Annemin aniden konuşmaya başlamasıyla ilk başta irkilsemde dikkatimi ona verdim.
"Vücudumda yara yok. Ama canım yanıyor. Bu....ne kadar normal?Sanki şu kapıdan biri girip -kalbini göstererek-Şuraya bıçakla imzasını atmış ama iz kalmasından da korkup merhem sürmüş gibi ,S-s-sanki biri -gözlerime bakarak- seni,-fotoğrafara bakarak-sizi benden alacakmış gibi"dedi.titrek bir nefes alarak devam etti.
"Beni hiç bırakma olur mu kaptan? Lütfen... bunu bilmeye ihtiyacım var."Yavaşça ayağa kalkarak ona doğru yürüdüm."kaptan" demesi içinde yaşadığı çıkmazı anlatmak için. Bu aramızda bir şifre denize vurgun bir ailenin fırtınasını temsil eder deniz hakkında herşey. Yanına oturdum. "Sen benim denizimsin ben seni istesemde bırakamam ."deyip sarıldım sıkıca. Bir süre öyle kaldıktan sonra "Beraber uyuyalım mı?" dedi. "Uyuyalım"dedim ve birlikte yatağıma uzandık göğsüme başını koyup kolumu sıkı sıkıya tuttu. Ben de belini sararak onu kendime çektim.Bir süre sonra komidindeki telefonum titredi. Annem uykuya dalmış ama tutuşu hâla sertti. Uzanıp telefonu elime aldım ve mesaja baktım. 'Ömer' yazısi merak duygumu körüklerken açtım.
"Müsaitsen konuşalım . Poyraz anlattı.O.. İyi mi?" Poyraz abimin liseden arkadaşı annemin çalıştığı hastanede anestezi uzmanı olanları ondan öğrenmiş olmalı. Yeni mesaj yerini açtim ve parmağimi ekranda gezdirmeye basladim. "Şuan kucağımda uyuyor.Zor bir gün geçirdi.Uyanmasından korkuyorum.Ve.. Sanırım gemi karaya vurdu." yazıp gönderdim. Bir nevi acil durum çağrısıydı bu. Bir süredir yurt dışında geçici görevde olan babam bordo bereli . Ömer'in ,babama ve Bursa'da okuyan Neva'yı-kız kardeşimi- ulaşıp buraya toplayacağını bilmenin rahatlığıyla uyumaya çalıştım.

Kemiklerim kırılmak istercesine sıkılırken açtım gözlerimi. Annemin boncuk boncuk terlemiş alnı vardı görüş açımda.hızlıca boşta olan kollarımı kaldırarak yüzünü ellerimin arasına aldım. Anında gözlerini açtı. Gözlerim titreyen çenesinde takılı kaldı bir süre sonra konuşmaya çalıştım."Sakin ol. Sakin ol biriciğim.Bak ben buradayım Ömer iyi Neva iyi sen iyi babam iyi hepimiz iyiyiz şhhhş sakin ol."Hem kendimi hem annemi sakinleştirmeye çalışmak inanılmaz derecede zordu. Titremesi geçmişti ama hala derin derin nefesler almaya devam ediyordu.Bende bir şarkı mırıldanmaya başladım.

"Hani eski zaman masalları anlatır.
Hüznümü huzura dolarsın.
Kaşım ,gözümden çok içim bir parçan.
Annem sen benim yanıma kalansın

Hani bir biblon vardı kırdığım
Üstüne ne kırgınlıklar yaşadın
Ama bil ki ben de parçalandım
Annem sen benim yanıma kalansın......"

İçime işleyen şarkıyı ona da hissettirmek istercesine söyledim ona. Tekrar uykuya dalana kadarda susmadım. Nihayet uykuya daldığında saate baktığımda 5:03 'ü gösteriyordu.Bir kilit sesi duyduğumda irkildim şuan bir hırsız uğraşmak isteyeceğim en son şey bile değildi çünkü. Yavaş olmaya özen göstererek kalktım yataktan ve aşağıya doğru indim yavaşça sarıya çalan kumral saçları görüş Alanıma girdiğinde hemen tanıdım onu.Ömer.Nam-ı diğer Sarı. "Ömer?" diye seslendiğimde ellerinin arasına aldığı başını kaldırdı yavaşça.İlk gözüme çarpan kıpkırmızı olmuş gözleriydi. O anneme hepimizden daha düşkündü.Muhtemelen ağlamıştı."Uyandırdım mı?"dedi. Hayır anlamında başımı salladım ve yanına oturdum. "Yola ne zaman çıktın ? Neden söylemedin?"dedim.Ağlamaktan ve uykusuzluk tan diye tahmin ettiğim kıpkırmızı gözlerini bana çevirerek "Bilmiyorum" dedi fısıltıyı andıran sesiyle."O nasıl?" diye ekledi mırıltıyla. "İyi değil.Ama bu iyi olmayacağı anlamına gelmiyor. O.. İyi olacak ."dedim güven veren bir ifadeyle.Önce koltukta benden uzağa kaydı. Sonra yanındaki yastığı alıp dizlerime dayadı. Sonra da başını koydu.Bu onun en savunmasız olduğu anlarda yaptığı şeydi.
"Normalde de zaten yarın gelecektim.Onu çok özledim. Belki inanmayacaksın ama sanırım hissettim.Şimdi yanına gitmeye korkuyorum. Ya özlediğim gibi bakmazsa bana.Ya gamzelerini göstererek gülmezse b-en naparım Emir. Söylesene Naparım."seslice yutkundum onun hayli çökmüş hâli beni de dibe çekerken "O zaman biz öyle bakmasını sağlayacağız. Biz gamzelerini ortaya çıkaracağız.Onu bu durumdan biz çıkaracağız. Kalk hadi yanına gidelim Uyanırsa korkar. Bugün onunla uyu."dediğimde doğruldu ve gülümsedi."İyi ki varsın "dedi gülümserken hafifçe.Ardından ayağa kalktı "Sende iyi ki varsın Sarı" dedim . Birlikte odama yürüdük ve Ömer bir süre annemi izledikten sonra gidip yanına uzandı.Annemde bunu bekliyormuş gibi ona kollarını sardı. Üstlerine hafif pikeyi örterken "Sabah erken çıkarım. Dersim var."dedim.Ömer ise annemden gözlerini çekmeden başıyla onayladı.

Bir süre Ömer'in odasında uyumaya çalıştıktan sonra saat 6:15'i gösterirken çıktım evden . Okula gittim ve bahçede ağır ağır dolaştım bir süre.Sonrada yere uzandım saat çoktan sekize geliyordu gözlerimi kapattım ve yaşadıklarımı gözden geçirdim.
Yavaş yavaş bahçede ayak sesleri duymaya başlamıştım.Tanıdık bir ses duydum bir süre sonra .Hafif bağırır gibi "Egon kadar beynin olsaydı onun naz değil red olduğunu anlardın.Rahat bırak beni! "
dedi kız.Bu sesi nerden tanıdığımı tam bulmuştum ki başımın yanında bir ses duyduğumda gözlerimi açtım.Bir kaç saniye sonra görüşüme tanıdık mavi gözler girdi."iyi atıştı"dedim acıyla inleyen sesi hatırlarken "özür dilerim"dedi Dila da aynı anda."Teğet geçti. Özre gerek yok" dedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 09, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Acıklı Fıkra Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin