YENİ GERÇEKLER

18 1 0
                                    

Multi: Savaş....

Normalde Meliste bizimle gelmesi gerkiyodu ama işi çıktığı için reddetmişti. Şu an kocaman duran villaya doru ilerlerken ikide bir Kuzey e bakıp duruyordum. Nasıl benim bir abim olurdu ve benim bundan yıllar sonra haberim olurdu? Bir türlü aklım almıyordu. "Annemler seni korumak istedikleri için benimle tanıştırmadılar seni" dedi umursamaz bi yavırla. Bi dakika az önce o benim zihnimi mi okudu? "Ve evet senin düşüncelerini okuyabliyorum " dedi. Bu sırada da beni villanın önünde duran koltuklara yönlendirdi. Woow yani düşüncelerimiz bile bize saklı kalamıyo yani. Bu ne iştir arkadaş." Ne o benden saklamaya çalıştığın düşüncelerin mi vardı küçük hanım. He? "dedi. Ne kadar içimden geçirsemde okuyabileceği için dıştan konuştum. " Hayırdır bu samimiyet. Ve evet senden saklamak isteyeceğim düşüncelerim var. Bi zahmet okumayı ver. Bana özel kalsın onlar! " dedim sinirle çıkışarak. Ellerini havaya kaldırdı ve gülmeye başladı. Onu ilk defa gülerken görmüştüm. Bu dediğime kendim bile anırarak gülebilirdim. Onu daha ilk kez görmüştüm yani bu normaldi. " Sakin olmalısın. Sonuçta sen bir melezsin ve sinirlenmen hiç iyi sonuçlar açmaz. Ve son olarak tamamen melez olduğun zaman kendine ait özelliklerin olucak. Özelliklerinin arasında kalkan varsa bir daha düşüncelerini senden izinsiz omuyamicam. O yüzdende şu an okuya bildiğim kadarını okumak istedim. Çünkü seni doğru düzgün tanımıyorum." dedi.

Şu an ona karşı çıkıştığım için pişman olmuştum. Kesinlikle az önce ona karşı ön yargılı davranmıştım. "Önemli değil. Sen sonuçta beni daha yeni tanımaya başladın. Kendini bu yüzden suçlama sakın." dedi samimiyetli bir şekilde. "Ama yinede düşüncelerimi okumayı kesmeni istiyorum. Gerçekten." dedim. Ama bu sefer bende samimi bir şekilde söylemiştim.

"Eve geçsekimi artık? " diye bir öneride bulunduğumda başını yavaş bir biçimde yukarı aşağı salladı ve kalkmam için biraz itti. Villa kapısının hemen yanına geldiğimizde derin bir nefes aldım. İlk defa onca anımı yaşamış olduğum evden ayrı bir evde kalıcaktım ve bu benim için çok tuhaf geliyordu. Kapıya tıklamamla anında açılınca bi korkmuştum. Bu hıza alışmam gerekiyordu yoksa çok zorlanırdım. İçeriye girmemle annemlerin beni kucaklamaları bir olmuştu. "Tamam boğulmak istemiyorum. Burdayım. Ve şu an canım acımaya başladı. Anneee." dedim sonlara doğru sesim kısılarak. Bunu yeni idrak eden annem hemen ayrıldı ve gülümsedi. " Pardon, senin hala insan kanı taşıdığını unutmuşum. " dedi birazda mahcupluk katarak. Bunu üzerine kendini suçlu hissetmemesi için bemde tebessüm ettim. " Bişey olmadı sonuçta bir hafta sonra bende sizden olucam. Yani sıkıntı yok" dedim.

İçeri bakınmaya başladığımda Melisi görmemle hızlıca koşup boynuna atladım. Onu çok özlemiştim. En son üç gün önce birlikteydik ama yinede çok özlemiştim onu. Oda bana sarılmaya başladığında gülmeye başladım. "Seni çok özledim Melooo "dediğimde kahkaha atmaya başlamıştı. "Dolişşş bende seni çok özledimmm" dedi son harflerini uzatarak. Bu da benim kahkaha atmama sebep olmuştu. Aklıma gelen şeyle bu sefer sinirli bi yüz ifadesiyle onu kendimden uzaklaştırdığımda bana anlamaz bir biçimde bakış attı. " Hem abimle çıkıyosun, hem bana söylemiyosun. Sen benden nasıl saklarsın abimle çıktığını Melooo? Bu yaptığın arkadaşlığımıza büyük suç tamam mı?" dedim ve kollarımı birbirine kenetledim. " Ya yapma ama Dolişşş. Söylemek istedim ama bu işleri daha kötü etkilerdi. Daha abinin olduğunu ve böyle birşey olduğumuzu bilmiyordun. Sana söylemek isterdim ama olmazdı. Anla beni lütfen." dedi suçlulukla.

Tabiki onu affedecektim ama benden bunu saklamasını istemezdim ama olan olmuştu ve uzatmanın bir anlamı yoktu. " Tamam, ama bundan sonra benden hiç bir şey saklamicaksın şimdiden anlaşalım " dedim. O da kafasını sallayınca bütün herşey hallolmuştu. Son olarak içeriye bir daha bakındığım da benim tanımadığım bir çocuk görünce anneme döndüm. Kesinlikle bana söylemedikleri bir durum vardı bunu anlayabiliyordum. "Anne? " dedim sorar bir biçimde annem nasıl söyliyeceğini bilemez bir şekilde yerinde kıvranmaya başladığında sinirlerimin gerilmeye başladığını hissetmiştim "Burda ne olduğunu bana biri söyleyebilirmi acaba? Neler dönüyor burda? Biri açıklama yapabilirmi? " diye bağırdım ama kimseden ses çıkmıyordu. Çocuğu biraz daha incelemeye başladım. Aslında çok tatlı birine benziyordu. Saçları giydikleri ona ayrı bir hava katıyordu. Üzerinde beyaz bir T-shirt ve onun üzerinede kot bir gömlek, boynuna ucunda üçgen şekli olan uzun bir kolye, altına siyah dizleri yırtık bir jeans giymiş , sol kolunda ise dövmeleri olan bir çocuktu.

GECENİN SESSİZLİĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin