LIE ▹ romes

2.2

James'ten

Arabaya nasıl bindiğimi hatırlamıyordum bile. Kaza yapmadığım için şanslı sayılırdım.

Hastaneye ulaştığımda hızla yoğun bakıma çıktım,tüm herkes oradaydı.

Lily ağlamaktan şişmiş gözleriyle şöyle bir bana baktı,ardından Scorpius'un kollarında ağlamaya devam etti.

Scorpius Lily'i Albus'unu kollarına bıraktıktan sonra Rose'un olduğunu bildiğim telefonu eline aldı ve bana merdivenleri işaret etti.

Merdivenlerden inerek terasa çıktık.

Scorpius konuşmaya başladı. "Bunu bilmen gerektiğini düşündüm. Bu onun telefonu."

Telefonu elime aldım ve açık olan mesajlar sekmesine girdim.

Tüm bunlar gerçek miydi?

Bilinmeyen Numara Rose muydu?

Scorpius telefonu elimden çekti.

"Sana mesaj yazmaya çalışırken olmuş olanlar. Merdivenlerden yuvarlanmış,dediklerine göre hafıza kaybı yaşayabilirmiş."

Derin bir nefes aldım,soğuk bile kendime getiremiyordu beni.

Cebimde olduğunu hatırladığım snitchi çıkardım.

Bu snitch onun hediyesiydi. Dudaklarım yumuşakça snitche dokundu,ondan bir şeydi bu.

Snitch açıldığında içindeki yazı ortaya çıktı.

J.S.P&R.W

Gerçekleri öğrenmiştim.

Rose'du.

En başından beri Rose'du.

Benden nefret ederken bana neden böyle bir hediye vermişti ki?

Andromeda yanımıza geldiğinde Scorpius içeri girdi.

Elimdeki snitche baktı ve burukça gülümsedi.

"Onu üçüncü ayınız için almıştı,sen ve onu gördüğü gece bunu sana vermek için geliyordu."

O gün,üçüncü ayımız mıydı?

Kendime bir kez daha lanet ettim.

Hatalarıma.

Seçimlerime.

Onu kırdığım için nefret ettim kendimden.

Ben bir yalancıydım.

Ben onu haketmiyordum.

Bütün gece orada oturdum ve grce boyunca ağladım.

Dominique Rose'u ziyarete gelince,Lily onu kovmuştu.

Beni de kovuyordu ki Scorpius onu sakinleştirmişti.

O gece ne kadar salak olduğumu hatırlamıştım yine ve yine.

“James Sirius,o gece bin defa ölmüştü,
Rose ile birlikte."