Bölüm III.

1.3K 80 25
                                    




"Uzatmayacağım, o'nun istediği sensin. Kısacası... Ölmen gerekiyor..."

Marinette

"Ölmen gerekiyor..."

Ölmek mi? Bu, bu nasıl bir saçmalıktı böyle? Bize mucizelerimizi veren, tanışmamızı sağlayan, o iyi kalpli Fu bu olamazdı değil mi? Hayır. Tabii ki olamazdı.

"İyi deneme Anneciğim" Evet, Adrien'ın şaşkın ve boş bakışları arasında söylediğim şeyde mantık arıyordum.

"Anneciğin? Tebrikler Marinette!"
İnce sesi arasında dönüşmeye başladı ve normal insan formunu aldı.

"Demek ki ustanızı iyi tanıyorsunuz."
Bu o fotoğraftaki kadındı. 3,5 yıl önce Adrien'ın bilgisayarında gördüğüm.., yaşlanmamıştı bile, gerçekten çok çok güzeldi. Adrien dolu gözlerle annesine bakarken benim kalbim parçalanıyordu. Ona sarılmak ve öpmek istiyordum, üzüntüsünü benimle paylaşmasını istiyordum. Bayan Agreste, Adrien'ın donuk halinden yararlanarak anlına bir öpücük konduracaktı. İzin veremezdim, bu öpücük onun canını yakardı. Tam o anda anneciğimi kendime doğru çektim ve Adrien'dan uzaklaştırdım.

"Her şey bitti Bayan Agreste." Alt kattan gelen Fu ile gözlerim parladı. Adrien'ın yüzüğüne benzer bir yüzüğü Bayan Agreste'in parmağından çıkarınca kadın normal haline döndü.
Bir dakika? Normal mi? Tanrım, şükürler olsun!

"A-adrien? S-sensin değil mi? Nerdeyim?" Masum kadının titreyen sesi kulaklarıma dolmuştu.

"Anne..."

Ne yapacağım hakkında en ufak fikrim yoktu, geride kalıp Nathanael ve Chloe ile beklemek en iyi seçenekti. Yıllar sonra kavuşmaları... Çok hoş görünüyorlardı.

"Marinette, Adrien, Chloe ve Nathanael. Sizin yeni Miraculous Team'e katılmanızı istiyorum. Mucizeleriniz geliştirildi ve değişti."

---

YN: Bu kısım bir comic dub'dan yararlanılarak yazılmıştır.

Adrien

"Adrien! Mutlu Noeller!"

Birkaç gündür olduğu gibi annemin sesiyle uyanmıştım. Fu, onun 'mucizesini' çıkarttığında normale dönmüştü ve şu an normal bir aileydik.

"Phh, sana da anneciğim."

"Biz evi süsleyeceğiz. Sen de gidip Dupain-Cheng pastanesinden biraz kurabiye al olur mu? Kız arkadaşını da görmüş olursun."

Biz derken babam ve kendisini mi kastetmişti? Babamın evde kaldığını nadiren görüyordum, şimdi evi mi süsleyecekti? Noel için bütün çalışanlar izin almıştı, yani sadece üçümüz olacaktık...

---

Pastaneye girdiğimde yemek bölümünden hızlıca geçerek kasaya yöneldim.

"4 kutu kurabiye alab- Marinette?"

Yine kasiyerlik görevini yapıyordu ve bu çok hoştu(!)

"Mutlu Noeller Adrien!" Kasa bölümünden çıkarak bana sarıldı, ben de anlına bir öpücük bırakarak ona sarıldım.

"Kurabiyeniz ikramımız olsun Bay Agreste"

"Teşekkürler Bayan Agreste."

Tepkisini ne kadar merak etsem de hızlıca pastaneden çıktım, aksi halde kızarmış yüzümü görmesi pek hoş olmazdı.
Eve geldiğimde bahçe kapısını açarak içeri girdim, bu geçirdiğim en iyi noel olacaktı.

"Anne, baba! Ben geldim ve kurabiyeleri aldım."

"Hoş geldin tatlım, biz salondayız."

---

Saat 00:01'di. Yani bugün yeni yılın ilk günüydü, yapacağım şey için daha doğru bir zaman olamazdı. Hem uzun zamandır ilk kez dönüşecektim, hem de...

"Plagg, pençeler!"

Sesimi duyan babam odama girdi ve şaşkınca bana baktı. Aynaya baktığımda ben de şaşırdım, değişmiştim? Saçım, eski saçımdan daha kısaydı. Tenim bronzlaşmamıştı. Kulaklarım gerçekti? Tanrım bu çok tatlı! Kıyafetlerim yine aynı gibiydi.
"Ben gidiyorum baba, Mari ile buluşacağım."

Cevabını beklemeden pencereden atladım ve karşıdaki malikanenin bildiğim odasına indim. Bir saniye? Pençelerim, bir yerlere kendimi sabitleyebiliyordum ve düşünce hiç bir his yaşamıyordum! Ayrıca çubuğum da istediğim şekillere girebiliyordu? Tanrım harika güçler! Pencereyi açtığımda 'her zaman olduğu gibi muhteşem dizisini' izliyordu.

"Leydim, bu güzel noel akşamını diziniz yerine bana ayırsanız nasıl olur?"

---

"Mutlu Noeller Chat."

"Şimdi öyle Leydim... Geçirdiğim en mutlu noel bu."

Kıyafeti çok değişmişti, yine belden yukarısı aynıydı. Ancak belden aşağısı tayt değil de mayo şeklindeydi. Kırmızı-siyah ve dizinin üstüne gelen çoraplar da açık tenini kapatıyordu. Tuhaftı ve çok güzeldi.

"Leydim..."

"Evet?"

"Acaba bundan sonra savaşlarımızdan sonra evine değil de evimize gelmek ister misin?"

"Ha?"

"Ömrümüz boyunca yaşayacağımız tüm  noelleri beraber geçirmek ister misin?"

"Adrien yoksa..."

"Gerçekten, benim Leydim olur musun? Marinette... Beni, bu işe yaramaz kediyi, eşin olarak kabul eder misin?"

"Tanrım!.."

"Benimle evlenir misin?"

Yeey! Uzatmayacağım, vote ve yorumları unutmayın! Sizleri çok seviyorum :3

My Miracle 2-||My Miracle Devam KitabıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin