Stranger

Hazırlık

Drr Drr...

Saatin lanet sesiyle uyandım.Sıcacık yatağımdan kalktığımda üşüdüğümü fark ettim.Aynaya baktığımda gözlerimin kızardığını ve saçlarımın darmadağınık olduğunu fark ettim.Tanrım çirkin cadılara beziyordum.Kendime çeki düzen verdikten sonra aşağı kata indim ve kendime yemek hazırlamaya başladım.

''Grace konsere gidiyoruz değil mi?''

''Bilemiyorum Jeremy daha kimin konserine gideceğimizi bile bilmiyorum''

''One direction bebeğim''

O an beynimden vurulmuş gibiydim.One direction mı?Harry o gruptaydı ve buradan gittikten sonra asla benle konuşmamıştı.Bende onunla iletişime geçmemiştim.Ne de olsa dünyaca ünlü biriydi ve beni artık unutmuştu.

''Jeremy bunun iyi bir fikir olacağını sanmıyorum''

''Neden Grace?Yoksa sevmiyor musun?''

''Hayır onunla bir alakası yok.Severek dinlerim ama bilemedim.Onları görüp heyecandan bayılmayayım?

''Onlara yan gözle mi bakacaksın aşkım?''

Küçük bir kahkaha attım ''Tabikide hayır tatlım''

''O zaman güzel 3 gün sonra kimse bizi durduramıyacak''

Jeremy yanağımdan öptü ve hızlıca okul koridorunda ilerlemeye başladı.Onun gidişini izliyordum.Kısa bir süre sonra gözden kayboldu.

Kahve makinasının alarm sesiyle irkildim.Aklıma sürekli okulda Jeremyle konuşmalarımız geliyordu.Bu kadarı bile beynimin sikilmesine yeterdi.Kahveyi fincana koydum ve tostumu alıp koltuğa yerleştim.Tv kumandasını alıp neler var neler yok diye göz gezdirmeye başladım.

''Japonya da 4.3 büyüklüğünde deprem oldu''

''GEÇ''

''Evet havuçları ince ince doğrayıp tavaya atıyoruz''

''GEÇ''

''Süperman yardımına ihtiyacım var''

''Tabikide geç''

''Harry Styles yeni sevgilisiyle dün geceye damgasını vurdu.''

''İşte bu izlenir''

''Harry Styles dün gece bardan çıkarken yanında ünlü oyuncu Rita Gomez vardı.Beraber el ele objektiflerimize yakalandılar.Havada aşk kokusu seziyorum Matt''

''Teşekkürler Cara.Evet sayın seyirciler Harry ve Rita arasındaki aşkı gün geçtikçe size daha ayrıntılı şekilde anlatacağız.Bizden ayrılmayın.''

Lanet olsun Neden Harry Rita gibi bir sürtükle çıkar ki? Ne diyorum ben? O benim umrumda bile değil. Beni yıllar önce bırakmış kişiyi umursayacağımı hiç sanmıyorum.Umarım ikisinin hayatı birbirinden berbat olur.

''Aşkımm napıyorsun''

''Hiç hayatım kanalları geziyordum'''

''Tamam bende kahvaltımı alıp yanına geliyorum''

Jeremy muttafağa gittiğinde başka bir kanalı açtım ve tostumu yemeye devam ettim.Jeremy mutfaktan yemekleri alıp yanımdaki boş yere oturdu.

''Galiba bugün fazla heyecanlısın''

''Ya ne demezsin?''

''Bir saat içinde çıkmamız lazım.Yoksa konsere geç kalırım''

''Merak etme Jeremy yetişiriz''

''Umarım çocuklara ağzın açık ve salyalarını akıtacak şekilde bakmazsın''

''Kalbimde sadece sen varsın.Onlar umrumda bile değil.''

''İşte benim kızım.Hadi tatlım yukarı çıkıp hazırlanalım.''

Kafamı evet anlamında salladım ve ikimizde odamıza çıktık.Üzerimize bir sürü kıyafet giyip çıkarıyorduk.Arada Jeremy'e sataşıp duruyordum.

''Hey tam bir hanım evladı gibi durdun''

''Asıl sen kendine bak ilk okula giden kızlar gibi duruyorsun''

''Seni pislik çirkin surat''

''Ben sana çirkin diyemem bebeğim çünkü çok güzelsin.İnsanlar sana çirkin dese veya çirkin olsaydın bile ben seni severdim çünkü ben senin dış görünüşüne değil kalbine aşık oldum.''

''Oww...Gel buraya şalak''

On sıkı sıkı sarıldım.İyi hissetmemi sağlıyordu.Jeremyle hep şakasına birbirimize laf sokar ve birbirimizi sinirlendirmeye çalışırdık.Sonrada o bana hep güzel sözler söyler kalbimi çalardı.Bu sözlerden sonrada aptal gibi birbirimize sarılırdık.Onu gerçekten seviyordum.Harry'i unutmamı sağlıyordu.

Saat yaklaşınca beni inanılmaz bir heyecan basıyordu.Terliyor ve yüzüm kızarıyordu.Onu yıllarca görmemiştim.Acaba yakından nasıl görünüyordu? Yeşil gözleri,kıvırcık saçları,gamzeleri ve içten sıcacık gülüşü hala yerinde duruyor muydu? En önemlisi ise hala eski Harry miydi? Yoksa yüzüne Harry maskesi takınmış iğrenç bir robot muydu?