gemi (girlxgirl)

IV

"Nerde kaldı bu gerizekalı?" Arya oflayarak telefonunun saatine baktı.

"Gelir şimdi, az sabret." dedi Elif. "Bak, işte geldi!" İki kız ayağa kalkıp Çağla'yı öptüler, Çağla Arya'nın karşısına oturdu, yanlarına da Elif.

"Neymiş bu kadar acil olan Arya aptalı?" diye çıkıştı Çağla. Omzundan biraz uzun saçları çok açık pembeydi. Büyük bir burnu vardı. Burnunda ve dudaklarındaysa piercingler...

"İlk olarak sensin aptal, ikinci olarak saçın iğrenç gözüküyor."

"Teşekkür ederim, sen beğenmediysen tam da istediğim gibi olmuş demektir."

"Kesin şunu!" diye araya girdi Elif. Kızlar birer sigara yaktı. "Evet, dinliyoruz." Arya sigarasından derin bir nefes çekti ve dışarıya verdi. Masaya hafifçe eğildi.

"Geçen gün cafeye bir kız geldi..." Arya olan biten her şeyi anlattı. Bitirince Çağla konuşmaya başladı.

"Kesinlikle biseksüel."

"Biseksüel olacaksa hiç olmasın daha iyi."

"Nedir bu senin biseksüelfobikliğin?"

"Bazı insanların sırf dikkat çekmek için cinsel yönelimleri kullanmasına katlanamıyorum sadece."

"Ben senin derdini biliyorum da, neyse..."

"Söylesene."

"Boşver."

"Söyle hadi!"

"Ceren denen orospu canını yaktı diye herkese aynı muameleyi yapamazsın!" Arya dudağının kenarıyla sırıttı.

"Haklısın, zaten kendini marjinal zanneden gerizekalılara bu muameleyi yapıyorum!"

"İkiniz de kesin!"

"Görüşürüz Elif'ciğim, ben bunun kuyruk acısını çekemeyeceğim." Çağla masadan kalktı ve uzaklaştı. Elif'se Arya'ya sert sert baktı. "Neden böyle yapıyorsun?"

"Söylediklerini duymadın mı?"

"Tamam onun söyledikleri yanlış ama sen de üzerine gittin."

"Ne yani, onunla aynı fikirde misin?"

"Hayır, ben... Bence onu biraz daha tanımaya çalışmalısın. Deniz'i yani. Sonra da Çağla'dan özür dile."

"Ben ve özür dilemek? Senelerdir neden arkadaşız, Elif?"

"Biliyorum ama... Neyse gel buraya, özledim seni." Elif sandalyesini Arya'nınkinin yanına çekti ve Arya kafasını Elif'in boynuna koydu.

"Belki de haklıdır."

"Boşver Çağla'yı şimdi. Sikeyim Ceren'i de. Biliyorsun uzun zamandır kimseden hoşlanmadın."

"Evet."

"Seni birsürü kızla tanıştırdım, sonrasında da umudu kestim. Şimdiyse üzülmeni istemiyorum."

"İlk adımı atmayacağımdan emin olabilirsin Elif. Artık aptal bir ergen değilim. Kimseye ihtiyacım da yok."

"Bana da mı?"

"Sana var."

Arya'nın telefonu çaldı. Elif telefona uzandı. "Deniz Targaryen? Anlattığın kız değil mi bu?"

"Elif ver şunu!"

"Birileri aşık mı ne?"

"Ver!"

Arya ayağa kalkıp Elif'in elinden telefonu aldı.

"Alo."

"Alo."

"Bugün çarşamba, değil mi?"

"Evet ama telefonunun takvimi daha güvenilir sonuç verebilir."

"Such a tease."

"Efendim?"

"Hiç."

"İngilizceyi az çok biliyorum."

"5-6 sene İngiltere'de yaşadığım için bazen ağzımdan kaçabiliyor."

"Ah, öyle mi?"

"Öyle. Yani bugün boşsun, değil mi?" Arya Elif'in yüzüne baktı. "Evet, bir işim yok." Elif gülümsedi.

"Beni saat kulesinin oradan alır mısın?"

"Saat kaçta?"

"6 olur mu?"

"Olur."

"Tamam."

"Tamam." Deniz sessizce kıkırdadı.

"Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Elif soru sorarcasına tek kaşını kaldırdı. "Buluşacağız, 6'da."

"Neden kızın direk eşcinsel olma potansiyelini değerlendirmiyoruz?" dedi Elif.

"Bilmem. Çok eşcinsel gib..."

"Al işte, eşcinsel olduğun halde önyargı yapıyorsun."

"Biliyor musun, bazen o kadar haklı oluyorsun ki canımı acıtıyor." Elif gülümsedi, Arya Elif'i yanağından öpüp vedalaştı.