NEW LİFE

85 2 1
                                    

Bu sabah erken uyandım ve koşar adım aşağı indim. İnmem ve tiz bir sesle bağırmam bir oldu ''olamaz kahvem bitmiş''. Zaten bu saatte uyanmak bile ölümdü.Neyseki uyanmamın tek sebebi uykusuzluk değildi anneme beraber doktora gitmek için söz verdiğimdendi . ''Amy tatlım uyandın mı geç kalacağız.'' annemdi bu ''Evet anne aşağıdayım çıkabiliriz '' nihayet evden çıkabilmiştik ama benim aklımda hala kahve vardı neyse hastane kantininden bir şekilde halledebilirdim. Hastaneye vardığımızda yaptığım ilk şey kahve almaktı.Ne de iğrenç kokuyordu ''DEZANFEKTAN''.Küçüklükten beri hastaneden bu yüzden nefret ederdim hem sadece bu da değil sıra beklemek de çok sıkıcıydı ama bir kere söz vermiştim. 10-15 dakika bekledikten sonra hemşire annemin ismini anons etti ''Lyn Watterson'' içeri girerken ''nihayet !'' diye mırıldandım. Doktor Bayan Blake bizi gülümsemeyle karşıladı ve ''şikayetiniz nedir ?'' diyerek söze başladı. Annem şikayetlerini saysa bitmezdi ama bir yerden başlaması gerekti ''Ne zaman iş yapmaya çalışsam başım çok dönüyor ve beynim zonkluyor... '' . Bayan Blake bizden ardı ardına kan tahlili ve röntgen isteyince şaşırdım bir baş ağrısı ne kadar kötü olabiirdi ki ? Annem tahlilleri vermeye giderken Bayan Blake ile konuşmaya başladım. ''Bayan Blake neler oluyor ?'' sesimde bir üzüntü vardı şüphelenmeye başlamıştım. ''Anneniz bana sürekli başının ağrıdığındabn bahsetti ve beyninde kötü huylu bir tümor olanağı çok yüksek .'' İşte dünya başıma yıkılmaya başladı. Hemen babamı aradım sesim ağlamaklıydı '' Baba ... annemde kötü huylu tümör olanağı yüksekmiş '' ve artık sadece benim değil babamında dünyası başına yıkılmıştı ama ümidimizi kaybetmek istemiyorduk belkide tümor falan yoktu...

Annem röntgen ve tahlil işlerini bitirince yanıma geldi,benim gözlerimin dolmuş olduğunu gördü ''Amy ?'' dedi ''neyin var ?'' birşey diyemedim. biraz sessizlik oldu ve ''sonuçları ne zaman alıyoruz?'' diye sordum '' Yarın sabah '' dedi annem , hastaneden ayrıldık ve evin yolunu tuttuk...

Eve gelince güzel bir kahvaltı yaptık ve telefonumun çalıdığını duydum koşa koşa yukarıya çıkıp telefonu aldım, arayan babamdı.''Kızım Lyn nasıl ? Doktor ne dedi ?...'' binlerce soru... '' Annem şu anda iyi, tümör şüphesini bilmiyor babacığım yarın tahlilleri almaya gideceğiz umarım birşey olmaz'' dedim babam da umarım dedikten sonra işi olduğu için kapatmak zorunda kaldı. Babam NewYork'ta yaşıyordu, oraya iş için sürekli gidiyordu ama sonra bu gidiş-gelişl pahalı olunca orada kalmaya başladı. Bazen biz onu,bazen o bizi ziyarete gelirdi ama pek sık gidip gelmezdik.Buna rağmen babama çok düşkündüm ama bu kasabayı da çok seviyordum. Bunun sebebi insanlarinin içten,dürüst ve cömert olmasıydı. Burada herkes birbirini tanırdı hem bende NewYork'a gitmek istesem bile bu sene okulumun son senesiydi nihayet bitiriyodum liseyi ve üniversiteyi NewYork'ta okuyabilirdim bu harika olurdu.Saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri kovaladı sonunda akşam olmuştu, yarını iple çekiyordum . Tek istediğim yarın tahlil sonuçları sadece aspirin gerektirecek bir hastalık olmasıydı ne annemin ameliyat olmadını ne de babamın üzüntüden kahrolmasını isterdim. Bunları bir saniye düşünmeden uyumak ve huzura kavuşmak istiyorum...

Sabah saat 7.30 sıralarında kalktım üzerimi değiştirip ayıcıklı pijamadan kurtuldum hemen aşağıya indim annemin beni beklediğini gördüm.Hızlıca evden çıktık ve bir taksiye atlayıp hastaneye gittmek için yola çıktık, ikimizin de ağzını bıçak açmıyordu.Konuşma zamanı gelmişti''Bugün yine kahveyi hastaneden alacağım''gülümsedim.Annemin gülmesini bekledim daha sonra gülmesini bekledimi anlayınca isteksizce gülümsedi. Bayan Blake'in odasına vardığımızda Blake annemi imza atma bahanesiyle odadan uzaklaştırdı.''Bayan Blake?'' diyerek olayları anlamaya çalıştım.Bayan Blake''Evet annenin beyninde kötü huylu bir tümör var'' dedi ve gözleim dolmaya başladı. ''te...tedavisi yokmu?'' dedim ve Bayan Blake ''Normalde var ama annnenin kaldıracağını düşünmüyorum .'' diye söze devam etti. ''Peki şimdi ne olacak '' diyerek can alıcı soruyu sordum. ''isterseniz ameliyat edebiliriz ama masada kalma olasılığı yüksek ama bir ihtimal kurtulabilir.İsterseniz de onu öyle yaşatmaya çalışabilirsin ama çok zor. ''Acaba ne yapmalıydım??Aklıma hemen babamı aramak geldi hemen telefonumu çıkardım. Osırada annem içeri geldi. Konuşamadım....

Eve gidince ilk işim babamı aramak oldu '' Baba annemin beyninde tümör var ama tedaviyi annem kaldıramaya bilir doktor Blake masada kalabileceğini ama bunun tek çare olduğundan bahsetti'' dedim gözlerimden yaşlar süzülüyordu. ''Olamaz '' dedi babam sesinde hem sinir hem de üzntü vardı.''Ameliyat olmalı babacım'' dedim bunun anlamı şuydu annem büyük bir ihtimal ölecekti ama yaşama şansı da vardı hem ameliyat olmasa çok daha büyük bir ihtimal ölecekti. Babam tiz bir sesle onayladı ''Tamam kızım ben patrondan izin almaya çalışacağım gelebilirsem ... '' Yani annem ameliyat oluyordu. Sorun pek de o değildi acaba ben şu lanet tümör olayını anneme nasıl söyleyecektim..Annemin yanına gidip kendimi toparladım.''Anne Bayan Blake bana senin beyninde tümör oldüğünü söyledi.'' dedikten sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Annem sakin bir şekilde cevap verdi.''Amy benim baban ve senden tek isteğim üzülmemeniz'' o kadar sakindi ki... ''Anne ameliyat olman gerekiyor.'' dedim ve başımı öne eğdim.Annem yine çok sakindi ''Tamam kızım ameliyat da olacağım yeterki siz üzülmeyin ...''

Ertesi gün sabah Bayan Blake'i aradım ve anneme herşeyi anlattığımı ve ameliyat olacağını söyledim.Bayan Blake bize ameliyat günü verdi beni destekledi. Dakikalar saatleri,saatler günleri kovaladı ve ameliyat günü geldi. Babamı aradım ve annemin ameliyata gireceğini söyledim.Babam annem için dua etmeye başladı. Tam ameliyat saati hastaneye giriş yaptık ve annemi amelitahaneye kadar götürdüm.Annem çok rahattı ve ameliyata girdi, 9 saat süren bu ameliyat süresince hemşireler, doktorlar ,doçenler hep ameliyathaneye girip çıktılar korkmaya başladım ''Acaba ne oluyor '' diye mırıldandım kendi kendime ...

Bayan Blake ameliyattan çıktı ve ellerinde kanlı eldivenler vardı. Gözünden yaşlar süzüldü eldivenleri çıkartıp çöpe attı ve elini losyonla temizledi.Sonra ise yanıma sokuldu ''maalesef '' dedi ve sonrasını hatırlayamıyorum.Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım.Bayan Blake işini bıraktı ve benim yanımda bekledi. Bir süre bunu kabullenemedim ama bu bir gerçekti....

NEW LİFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin