Help Me - I need it

Part 3

(Bu bölümün şarkısı ; Avril Lavigne - How Does It Feel [Yorum Yapmayı Ve Oylamayı Unutmayınız Pls ^_^] )

Öğle tatili olmuştu.Herkes yemekhanedeydi. Alexandra ise sırasına kapanmıştı. Sınıfta ondan başka kimse yoktu. Sürekli David'i düşünüyordu. Emily neden öyle demişti ki , sorusu vardı aklında. David elindeki yemeği sıralardan birinin üzerine bıraktı. Alex'in yanına gitti ve omzuna elini koydu. Alex önce ürktü. Sonra başını kaldırıp kim olduğuna baktı. David olunduğunu görünce rahatladı. "İyi misin?" dedi David. Alex bir erkekle konuşmaya alışık değildi. Aynı şey kızlar içinde geçerliydi aslında , cinsiyet pek farketmiyordu. Alex " e-evet , evet iyiyim" David ona bakarak gülümsüyordu. Alex'de ona iki saniyeliğine baktı ve gülümsedi ardından başını önüne eğdi. David " neden hiç dışarı çıkmıyorsun veya yemekhaneye gelmiyorsun?" dedi meraklı bir yüz ifadesiyle. Alex hafif alçak bir sesle " Şey , ben , onların yani , orda işte. Ah herneyse boşver gitsin." dedi kekeleyerek. David'de "Aow tamam , sen nasıl istersen. Alex , fırsatını bulmuşken Emily'nin ona söylediklerini sorabilirdi. Ama bunu yapacak cesareti yoktu. David " Aç mısın?" dedi kaşlarını kaldırıp , kahverengi ve ısrarcı gözleriyle Alex'e bakarak. Alex başını yavaşça sağa sola sallayarak "hayır , sana afiyet olsun " dedi ve gülümsedi. Sonra başını diğer tarafa çevirip dışarıyı izlemeye başladı . David "hadi ama eminim açsındır" dedi ve oturduğu sıradan kalktı ve yemeği koyduğu sıranın yanına gitti ve " bak üzerinde renkli çikolatalar olan çöreklerden aldım. Yanında da iki kutu milkshake var? " dedi kaşlarını kaldırıp. " Üzgünüm ama gerçekten aç değilim." dedi kaşlarını ve omuzlarını kaldırıp. "Ama çikolatalı" dedi ve güldü David. Alex'te gülmüştü. Heralde ilk kez isteyerek gülüyordu. Çünkü şuan gülerken kendini durduramıyordu. "Sanırım fikrin değişti" dedi David. "Sanırım bir kutu milkshakeden zarar gelmez" "Hey! Bu normal bir milkshake değil. Bu bir çikolatalı milkshake" "Üzgünüm yani çikolatalı milkshake demek istedim." tekrar gülmeye başladılar. David milkshake kutularını ve çörekleri alarak Alex'in yanına oturdu. Alex milkshake'ini aldıktan sonra teşekkür etti ve içmeye başladı. İçerken David Alex'e bakıyordu. Alex'de David'a baktı. David gülmeye başladı. Alex'in ağzı milkshake doluydu . David gülünce o da birden güldü ve ağzındaki bütün milkshakei istemedende olsa David'in suratına püskürttü. Alex özür dilemeye başladı. "Ah , ben çok üzgünüm. İnan istemeden oldu. Çantamda peçete vardı bir saniye" dedi ve çantasından peçeteyi çıkararak David'in yüzünü silmeye başladı. Aralarında bir karışlık mesafe vardı. David birden "Çok güzel gözlerin var" dedi. Alex donakalmıştı. David "Şey , yani ben , şey demek istedim" der demez sınıfa Emily girdi. "Aow şu genç aşıklarada bakın. Havalı çocukla ezik kız. Ne aşk ama. Aman Tanrım sizler çok romantiksiniz" dedi kollarını birbirine bağlayarak alaycı bir şekilde. Alex " Milkshake için teşekkür ederim. Ben ellerimi yıkayıp geleceğim." "Tamam." dedi David. Alex sınıftan çıkınca "Ne yaptığını sanıyorsun?" dedi Emily'ye . "Imm ben sadece düşüncelerimi söyledim." dedi David'in suratına sakince bakarak. "Neden ondan bu kada nefret ediyorsun?" "Hayır , hayır ben Alex'i çok severim. Bunu sende çok iyi bilirsin David." "Saçmalamayı kes Emily. Nesini kıskanıyorsun?" "Kıskanmak mı ? Alex'i mi? O yeraltı yaratığını mı? " " Peki ya sorun ne?" der demez sınıfa birkaç kişi girdi. "Belki Alex'in kendisi sorundur ha David?" dedi ve sonra sırasına oturdu. Ardından Alex geldi ve o da sırasına oturdu. Okul çıkışı olmuştu. Alex evine doğru yürüyordu. "Hey, Alex bekle." diye bağırıyordu David , Alex'in arkasından koşarak. Alex ona yetişmesini bekledi. "Nereye gidiyorsun ? " dedi David. Nefes nefeseydi. "Eve" diye yanıt verdi Alex. "Beraber yürüyelim mi?" dedi David. "Olur ama önce oturup biraz dinlenelim istersen." "Harika bir fikir." dedi David ve güldüler. Büyük kozalak ağacının altında oturup biraz dinlendikten sonra yola devam ettiler. Yürürken David yavaşça eliyle, Alex'in eline dokunuyordu. Alex elini çekti ve "Benim evim bu tarafta . Senin evine ters kalıyor. İstersen sen diğer yoldan devam et " dedi Alex . "Peki o zaman yarın görüşürüz" dedi David "Görüşürüz " diye yanıt verdi Alex ve birbirlerine el salladılar. Ardından ikiside yoluna devam etti. Sanırım Alex aşık oluyordu. Çünkü yol boyunca , David'in dokunduğu elini diğer eliyle hiç bırakmadı.