1~

266 28 40
                                    

Bu bölümü tombiş yanaklı arkadaşım gizemcanpareme ithaf ediyorum.







"Yaa bırak beni!"

"Woohyun inat etme artık!"

   Gyu Woohyun 'u kene misali yapıştığı koltuktan kaldırmaya çalışıyordu.  Ama Woohyun bugün içkiyi fazla kaçırmış olacaktı ki kendinde bile değildi. 
    Sungyeol canının fazla sıkıldığı bu bardan artık gitmek istiyordu. Gözleri arkadaşlarını ararken Sunggyu nun yanına gitmişti.

"Gyu artık gitsek mi?"

"Tamam gidelim ama Woohyun un haline bak."

"Sen Woo yu al git ben Jang'a bakmaya gidiyorum."

   Fakat Woohyun'un gitmeye hiç niyeti yoktu. Biraz daha durursa uyumak üzereydi. Gyu onu egilip kucağına aldıgında Woohyun sırtına yumruklarla vuruyordu.

"İndir beniii!"

"Üzgünüm."

Gyu onu dışarıya götürürken Woohyun kaderine razı olmuş gibiydi.

* * *

"Hadi ama ışte şu kadarcık"

"Üzgünüm bey efendi ama cidden yaşınız tutmuyor."

"Nasıl bir bar burası ya. Bak Allah Kuran carpsin 18 den gün alıyorum. Bak şu ilerdeki yakisikli bir çocuk varya onun için aşk acısı çekiyorum."

"Hani şu ilerdeki önüne gelen her kızla dans edip fingirdesen hatta çoğunun numarasını almış olan yakışıklı  çocuk mu?"

"Eniştenle düzgün konuş!...O zaman içeceğim birşey ver."

   Barmen alttan çıkarttığı bardagi genç çocuğun önüne koydu. Çocuk bardagi havaya kaldırıp incelerken onun vişne suyu olduğunu anlaması uzun sürmemişti. Oturdugu koltuktan dönerken pipeti ağzına alıp birkaç yudum almıştı. Gözleri karşısında duran yakisikli bedeni bulmuştu. Cidden barmenin dediği gibi birisiydi ama bu onun onu sevmesini asla engelleyemedi.

   Sungyeol'un gözleri bu sefer Sung Jang'ı ararken ilerdeki tekli koltukta oturmuş -yine- Hoya yı izlemekle uğraşıyordu.

" Yedin bitirdin çocuğu."

"Him "

  Sung Jang yanına gelen kişiyi daha yeni fark etmişti.

"Ne içiyorsun?"

"Vişne suyu ister misin?"

"Saol kullanmıyorum."

Deyip eliyle işaret etti. Hoya'da danstan sıkılmış biraz da terli bir şekilde onların yanına geldiğinde Sung Jang kalbinin ritmini yavaşlatamıyordu.

"Gitmiyor muyuz?"

"Hoya sen Jang la git o yanlız gitmesin. Ben de Dongwooyla gelirim."

    Sungyeol alttan Sung Jang a göz kırpmıştı.

"Tamam sen işine bak."

Dediginde devam etmişti.

"Hadi ufaklık biz de gidelim."

Sung Jang Hoya nın sözüne biraz kırılsa da Hoya önde Sung Jang ın narin bedeni arkada dışarı çıkmışlardı. Arabanın yanına ilerlerlerken Hoya Sung Jang a kapağı açtığında tam karşısındaydı.

'Ayyyyy resmen kapımı açtı ne centirmen. Tam 5 tane çocuğumuz olacak ikisi ikiz olacak. Ya da ondan önce beni okulun herhangi bir duvarinda sıkıştırbilir. Sonra da ben onu kesintisiz 25 dk boyunca boğulana kadar öpebilirim.'

SORRY (Myungyeol-Woogyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin