Cezaya Ödül

Ejderha Ruhu

Bitkilerin bu canlılığı Fungu onları düşman olarak görmediği için karanlıktan etkilenmeyip ışığın şifalı olan kısmını aldıkları içindi. Ama 85.000 kişinin olduğu ordu kampı içindeki her şey ile beraber yok olmuştu. Sanki ayak basılmamış gibiydi. Fungunun öfkesi hepsinin yok olması ile beraber bitti. Öfkesinin yok olması ile beraber bilincini yitirdi. Bitkiler ise sanki yardım etmek ister gibi hareket edip Fungu'nun düştüğü yeri yumuşatma çalıştılar. Fungu'nun babası ve müdür ise olanları şaşkınlık ile izliyordu. Aralıksız acı çığlıkları şimdi ise hareket eden otlar ikisi de Fungu yere tamamen düşene kadar hareket edememişti. Şok içinde birbirlerine bakıyorlardı. Az önce ne olmuştu. Devasa bir ordu 10 dakikada yok oldu. Hiç gelmemiş gibiydiler. Bu gerçek mi?

Fungu yerle buluştuğu an ikisi de kendine geldi ve Fungu ya doğru atıldılar. Fungu'nun düştüğü yerde devasa bir göçük oluşması gerekirken bütün otların dayanışması sayesinde sadece biraz toz kalkmıştı. Müdür daha önce varıp Fungu'yu kaldırmaya çalıştı ama fiziksel güçle yapamıştı. Buna hayret ederken içsel enerjisini de kullanıp yanına yeni varan Fungu'nun babası ile Sithr köyüne geri döndüler. Fungu'yu yatıran müdür yatağın çökmesi ile bir şok daha geçirdi. Ardından içsel enerjisi ile yok edilemez bir yatak üretti ve Fungu'yu buna yatırdı.

Fungu ise kendi ruh dünyasındaydı. Kendi ruhunun yanında uyuyan ejderi gören Fungu istemsizce ejderhaya dokundu ve ejderha onu kukreyerek uzağa gitmesini sağladı. Bu olay gerçek bedeninde yüzünün dolmasına ve ağzından kal suzulmesine sebep oldu. Ejderha ise olanı anlayıp Fungu'nun ruhunu ruh alevleri ile yakarak yeniden tam olmasını sağladı. Fungu ise ejderhaya şaşkınlıkla bakıyordu. Ejderha rahatsız olmuştu bu yüzden bazı şeyleri açıklayıp bundan kurtulacaktı.

"Buraya nasıl girdin bilmiyorum ama ben kurtardığın o ejderhanin ruhundan olan parçayım. Kendi ruhumu tamamladım ve senin ruhunun yanında dinleniyorum. "

"Neden dinlemiyorsun. Eğer tam bir ruhsan bir beden bulamaz mısın?"

"Evet evet öyle bir şeyler var fakat eğer yeniden doğarsam bir ruh ejderi olarak doğarım. Bu da anında tespit edilip yok olmam demek ama bunun yerine seni bir ejderha ruhu savaşçısı yapacağım. "

"Ejderha ruhu mu ?"

"Tsssk, velet gerçekten hiç bir şey bilmiyorsun. Bu evrende binlerce farklı tür var. Ejderha ruhu savaşçılar ise en nadirlerinden biri çünkü bir ejderha ruhunu paylaşması çok nadirdir paylaşsa bile en az efsanevi canlı sınıfında olması gerek ve bir efsanevi canlının ruhunu almak için ya ruh elementi bir savaşçı yada büyücü olacaksın yada o ejderha ruhundan  bir parça sana vermeli."

Fungu ejderhanin dediklerini anlamak ve kavramak için bir kaç saniye boş boş baktı. Ardından ilk farkettiği şey ruh elementiydi. Bu elementi ilk kez duymuştu. Kafasını merak ile ejderhaya kaldırdığı sırada ejderha ;

"Evet ruh elementi böyle küçük bir yerde bilinmemesi normal ve bu dünyada yok o yüzden bu dünyada teksin"

"O zaman buraya ejderha ruhu savaşçısı olmak için mi geldim. "

"Hahaha seni velet kendini ne sanıyorsun ejderha ruhu savaşçısı olmak için güçlü olman gerek. Yoksa bedenin yok olur."

"Hiç benim gücüm olup olmadığına baktın mı ?"

Ejderha gururundan bakmamıştı.

"Güçsüz old.."

"Bakmama gerek yok dimi? Unutma senin bedenini o kabuktan ben çıkardım. O yüzden bi kontrol et belki şaşıracak bir şeyler bulursun."

Ejderha biraz düşündükten sonra Fungu'nun ruhuna dönüp hafifçe burnunu dokundurdu. Fungu'nun anıları beynine akan ejderha irkilerek geri çekildi ardından Fungu'ya öyle bir baktı ki sanki devasa bir kertenkele olan kendisi değil Fungu'ydu.