3. Bölüm - Aile..

462 40 14
                                    

Gözlerimi açtığımda kendimi hastanenin yoğun bakım bölümünde buldum. Yanımdaki hemşire düzenlediği aletleri bırakıp bana baktığında birine seslenmek üzere

Hemşire- Doktor bey! Hasta uyandı!

Ben neler olduğunu bilmiyordum. Ha! Hatırladım! Etfel kulesinden eve giderken galiba kaza geçirmiştik. O sırada doktor geldi ve beni kontrol etti.

M- Annem ve babam nerde?

Doktor- Iıı onlarda yoğun bakımdalar.

Ne! Ne yoğun bakımı onlar! Olamaz !
Bunları düşünmeyi bırakıp serumumu sökmüş ve yerdeki terlikleri giydikten sonra avazım çıktığı kadar ağlayarak danışmaya koşuyordum . Arkamdaki hemşire bana bunun doğru olmadığını ve iyileşmek için oturup dinlenmem gerektiğini söylüyordu. AMA UMRUMDA DEĞİL. Çünkü bu benim ailem.

Yoğun bakım odasına geldiğimde annem ve babamın başında hemşireler ve doktorlar hızlı bir tempoyla birşeyler yapıyordu. Ne oluyordu aceba ?
İçeri girdiğim an benim için herşey durmuş ve herşey benim in parçalanmıştı. Çünkü annem ve babamın nabızları yoktu. Yani kısaca hayatlarını kaybediyorlardı.!
O an hemşire yanıma gelip bunu görmesen iyi olacak dedi ve beni yoğun bakımın dışına çıkardı.
Bir sandalyeye oturdum ve ağlamaya başladım. Onlar olmasa ben ne yapardım. Hayatım biterdi. Hemşire beni susturmaya çalışıyordu fakat daha çok ağlıyordum. Keşke yaşadıklarım bir kabus olsa.. Ve bu kabustan uyanıp annemin yanına gidip onunla yatabilsem... Bu düşüncelere dalmışken doktor odadan çıktı.

M- Annem ve babam iyi değilmi! İyileşecekler!

Doktor- Mâlesef , başınız sağolsun. Dedi ve gitti.

Dediği an kaynar sular baiımdan döküldü. Artık dünya benim için bir hiçti. Artık bir kimsesizim , ne yapacaktım. Dedim ve ağlamaya başladım.

***

Nerdeyse 3 saat olmuştu ben bir hastane odasında hâlâ ağlıyordum. Halam gelmişti. Ve telefonda cenaze ile ilgili şeyleri konuşuyordu. Konuştukça daha çok ağlıyordum. Dünyalar başıma yıkılmıştı resmen. Muhtemelen velayetim halama verilecekti.

Halam- Hadi Marinette , eve gidiyoruz.

M- Neden?

Halam- Çünkü anne ve babanın cenazesi için hazırlık yapacağız.

Ne hazırlığı yapılabilirdiki, sadece gömüleceklerdi. Zar zor üstüme birşeyler giyip eve gidiyorduk.
Eve gelmiştik ev kapısını açtığımda o koku beni ağlatmama yetmişti. Sanki annem mutfaktan Marinette senmi geldin diye seslenecek ve babam o çöreklerinden bana getirecekmiş gibi hissediyordum. Evin salonunda geziyordum. Gözüme fotoğraf albümü takılmıştı. Onu elime aldım ve sayfalarını çevirmeye başladım. Sayfaları çevirdikçe anılarım depreşiyor ve daha çok ağlıyordum. Bu fotoğraf benim 1. Yaş doğum günümde çekilmişti. O gün çok eğlendiğimi hatırlıyorum. (Nasıl hatırlayacan len mq).  Halam gelmişti ve uyumamı söylemişti. Saate baktığımda saat gece 2 idi. Hemen zar zor odama çıkıp uyumuştum.

***

Sabah kaltığımda kendimi çok tuhaf hissetmiştim. Annem yok babam yok. Sadece o cadı halam var. Ah size söylemedim. Halam çok kötüdür. Dünyanın en cimri ve kaba insanıdır. Hep kendini düşünür. Zaten benimde onu sevdiğim söylenemez.
Ayağa kaltım ve elimi yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda yüzümü çökmüş olarak görmüştüm. Gözlerim full kırmızı ve göz altı morluklarım iyice ortaya çıkmıştı.
Ama umrumda değildi. Mutfağa indiğimde halam kahvaltı hazırlamıştı . Aman tanrım kahvaltı hazırlamış! Ama yemedim çünkü iştahım hiç yoktu.

***

Saat öğlen 3 ve ben hala eski aile fotoğraflarıma bakıp ağlıyordum. Ağlamamak elde değil.
Birazdan ailemin cenazesi var. Onun için hazırlanacağım.
Üstüme siyah bir body altıma siyah tayt ve siyah bir şal.

Kiliseye gelmiştik. Ailemin tabutları önümde duruyordu.

Evet arkadaşlar bügünlük benden bu kadar. Artık hrr cumartesi bölüm atacağım kısa oldu ama siz şaapın işte. Bayyy. Daha sonra götüşürüz .

Hayata Dönüş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin