Harikaydınız.
Gördüğün gibi hayranlarımın cinsiyeti umrumda değil.
Aksine fanboylar beni sevindiriyor.
Dünyanın en güzel günüydü.
Teşekkür ederim.
Affettin demek.
Sevindim, velet.
Bana velet demeyi kes.
Değil misin?
Senden daha olgun olduğumu düşünüyorum.
Sadece düşünüyorsun.
Düşüncelerim bu zamana kadar beni yanıltmadı.
"Oppa"nı tanıdığını sanıyorsun.
Bu da velet olduğunu kanıtlıyor.
Merak etme birkaç seneye geçer, büyürsün.
Ve oppanın hayatında hiçbir önemi olmadığını anlarsın.
Hayranlık budur.
Çocukça.
Benden olgun olduğunu düşünmen daha çocukça.
Benden ne istiyorsun?
Konserime davet ettim.
Benden başka ne istiyor olabilirsin?
Sadece hayranın olmadığımı bilmeni istiyorum.
Dahasını söyleyemem.
Tepkinden korkuyorum.
Hayranım değil misin?
Anti misin yoksa?
Bazen nerenden düşündüğünü sorguluyorum.
Bu dediklerimden bunu mu çıkardın cidden?
Tahmin etmeliydim.
Ahahaha sen ciddisin..
Konsere neden gelmek istedin peki?
Bu konuyu seninle tartışmak istemiyorum.
Sanırım bilerek salağa yatıyorsun.
Fanboyum olduğun için sevinmiştim.
Velet olsan bile anti olmanı beklemiyordum.
Hem dediklerinde bunu kastetmiyorsan neyden bahsediyorsun?
Hayranım değilsen neyimsin?
Antiden başka neyim olabilirsin?
Gerçekten gelen mesajları okumamalıymışım.
Üzüyorlar.
Bak
Yanlış anladın.
'Sadece hayranın' olmadığımı bilmeni istiyorum.
Benim için bir idolden daha fazlası olduğunu söylemeye çalışıyorum.
Yani antim değilsin ve benden nefret etmiyorsun.
Antin değilim.
Hayranım olmadığını söyleyince yanlış anladım, üzgünüm.
Sorun değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Un-break My Heart
FanfictionPekala Gidip kendimi öldüreceğim. Burada kendimi fark ettiremedim. Belki haberlerde fark ettiririm. Sana iyi geceler Kwon Jiyong.