Bölüm 1

55 3 5
                                    

Selam! Öncelikle yeni bir hikayeye başladım. Daha önce bir hikaye yazmıştım ama kurgusu pek güzel olmadı. Neyse sizi tutmak istemiyorum. İyi okumalar ☺
Medya: Masal'ın her gün kahvaltıda içtiği mükemmel ötesi şey 🦄

Sıkıntıyla ofladım bir kez daha.

"- Hocam bu soru hatalı. İki saattir uğraşıyorum."

"- Halil kaç kere dedim hatalı değil diye."

Sıkıntıyla Halil'e seslendim.

- "Bi sus oğlum ya. Hatalıysa hatalı sanane? Kaç dakika var onu söyle sen."

- " Her gün saat takarken bana saati sorman IQ seviyeni belli ediyor zaten. Susma hakkımı kullanıyorum."

Ve belki de kalbimi fetheden sesi duyduğumda sevinçle ayağa fırladım. Bazen düşünüyorum da ben doğduğumda kulağıma ezan okumak yerine okulun zilini dinletmiş olma ihtimalleri büyük ihtimal.
Anneme soracağım sorular arasına eklerken servis şoförümüz Mustafa Amcaya seslendim.

- " Mustafa Amca sen git. Ben bugün yürüyerek giderim eve."

Elimle asker selamı yaptım.

- " Tamam deli kız. Bu arada sen atlı bir anahtarlığı servise düşürmüşsün. Gel vereyim onu sana."

- " Öncelikle unicorn o muhterem Mustafa Amcacım. Ve çok teşekkürler ya. Ben de onu evde arayacaktım iki saat. "

Elime pembe unicorn anahtarlığımı alırken Mustafa Amca'ya binlerce kez teşekkür ediyordum. Sonuçta en sevdiğim kuzenimin hatırasıydı.

Yaklaşık yirmi dakika sonra kendime lanetler okuyarak yürümeye devam ettim. 3. kez çözülmüş siyah ayakkabı bağcıklarımı sakin olmaya çalışarak bağladım.

- " Ne varsa sanki yürüyerek eve gelince. Kızım İrem seni de gebertmeyen ne olsun. Biriz mintikli il kizim, him dişinmik için viktin ilir. *Biraz mantıklı ol kızım. Hem düşünmek için vaktin olur."

İyi de benim beynimde unicorn haricinde bir şey yok ki! Onu da şu an evde düşünüyor olabilirdim.

Çalan telefon sesiyle irkildim. Arayana baktığımda her zamanki sinir bozucu ses ifademe büründüm.

- " Efendim Dora'cım?"

- " Kızım sana küçükken Dora sevgimi anlatmaz olaydım ya. Deme şöyle. "

- " Tamam ya kızma. Ne oldu sen niye beni aradın? Zaten ayaklarım ağrıdı. Konuş hemen."

- " Ne oldu unicorn'um ? Niye yorgunsun bakayım sen? "

- " Ya salak İrem'i dinledim , servise binmedim. Yürümekten yoruldum. "

- " Seni almamı ister misin unicorn?"

- " Ya valla Dora çok iyi olur. Ben sana konum atarım. Çok öptüm. "

Yüzüme yüzüme gelen " dıt dıt " sesiyle tekrar Doruk'a küfürler savurdum.

Yaklaşık on dakika sonra motoru gözüken Dora'ya sırıtarak baktım.

- " Hoş geldin beyim. "

- " Atla hadi. Seni bir kafeye götüreceğim bak. Bizimkiler var, tanıştırırım sizi. "

Sesimi olabildiğince bezgin tutarak;

- " Ama yorgunum ben.."

Dediğime aldırmaya tenezzül bile etmeyen Doruk'a kötü bakışlarımı yolladım.

***

- " Hah, geldik işte."

Bezgin bakışlarımı cafeye çevirdim.

Kolumdan çekiştiren Doruk'a olabildiğince ayak uydurmaya çalıştım.

İçerde bizi bekleyen 2 erkek 2 kızdan oluşan gruba doğru yöneldik.

Selam diyen Doruk'a karşılık veren kızlar pek de hoşuma gitmemişti. Ben de mutsuzlukla hepsine selam verdim.

Sarışın olan:

- " Yalnız Doruk arkadaşın baya güzelmiş. "

Yüzüm bile kızarmazken teşekkürler diye mırıldandım.

Ve Doruk ayağa kalkarken

- " Hey! Nereye? "

Sahneye çıkan Dorukla birlikte bakışlarımı ona çevirdim.

Doruk:

- " Selam arkadaşlar! Bana ayıracak birkaç dakikanız vardır sanırım. Öncelikle şu an sizleri rahatsız etmemin nedeni en yakın dostum, Unicornum. O gün bana bu çocuk niye unicorna benziyor demiştin. Belki ben değil ama kalbim o günden sonra bir unicorn oldu senin sayende. Pek duygusallık yapıp ilerde benle dalga geçmemen için susuyorum. Kısacası sana çok ama çok değer veriyorum. Arkadaşlığımızın bozulmaması dileğiyle. "

Dolu gözlerimle ayağa kalkarak Dora'ma koştum.

- " Ehehe salak senle 1 yıl dalga geçeceğim. "

- " Çok pisliksin be. "

- " Biliyorum Dora da benim gitmem lazım. Malum annem falan meraklanır. "

- " E bizimkilerle de tanışmadın. Neyse başka sefere artık. Gel seni bırakayım. "

Üşengeçliğime aldırmadan kafamla onayladım.

Eve yaklaştığımızda bir ara sokak gördüm ve Doruk'a teşekkürlerimi ileterek ara sokağa girdim.

Sokaktan gelen bağırma seslerine karşın beynim iki parçaya bölünmüştü sanki. Bir tarafta merakım ağır basarken diğer tarafta eve gitmeyi dört gözle bekleyen yorgun tarafım bekliyordu.
Ve tabiki de meraklı tarafım ağır basarken yavaş ve ürkek adımlarla yürümeye başladım.

Görüş alanım netleştiğinde sırtı bana dönük bir erkek ve duvara yaslanmış bir kız görüyordum. Kız gereğinden fazla korkmuş bir şekilde çocuğa bakarken o ise haddinden fazla sinirli gözüküyordu.

Melek tarafım ağır basarken kızı kurtarmak istiyordum. Çocuk tekrar ona sesini yükseltti.

- " Bunu bana nasıl yaparsın dedim!? "

- " B-ben çok ö-özür dile- "

- " Kes sesini! "

Ve o an melek tarafım hakim geldi ve dikkat çekmek için diyebileceğim tek şey şu oldu.

- " Madafaka! "

Selam unicorn severlerim benim. Öncelikle hikaye iyi mi kötü mü karar sizin! Ama aklımda güzel, eğlenceli bi kurgu var. Umarım ilk bölüm hoşunuza gider. Yorum yapmayı ve yıldızcık tuşuna basmayı çok görmeyin.

*- "Hata mı yaptım?" dedi uysal sesiyle.

Hayır dedim.

- " Sadece sevdin ve hatan değildi. "

~Feyza Yılmaz

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Birazcık Unicorn Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin