Okula dogru giderken Aliyi gördüm. Yanında bir arkadaşıyla beraber yürüyorlardı. Yanındaki arkadaşı hiç tekin birine benzemiyordu , kısa saçları uzun sakalları vardı. Uzaktan bakınca bile gayet belirgin olan mavi gözleriyle çok korkutucu gözküyordu . Aliyse onun aksine kısa boylu şişman bir çocuktu , yeni çıkmaya başlıyan bıyıklarıyla komik bir görüntüsü vardı. Onlar beni görmemişti bende yanlarına gitmek istemedim. Okula gittiğimde herzamankinin aksine kantinde çok fazla kişi yoktu . Gözlerim onu arıyordu ama bulmak imkansız gibiydi , sanki birden bire ortadan kaybolmuştu. Bir çay alıp arkada gördüğüm bi masaya oturdum. Onu beklemeye başlamıştım. Hava kararıyordu ama gelen giden yoktu . Bizim fakultenin yukarısında uzaktan görünen küçük bi kulübe vardı. Gelirken dikkatimi çekmişti. Kalktım dışarı çıktım hava soğumuştu buna rağmen yola koyuldum. Biraz ilerledikten sonra yol topraktı ve sanırım dün gece yağan yağmurdan dolayı çamur olmuştu. Daha yakından görmeye başlamıştım kulübeyi , 10dk süren zorlu bir yürüyüşten sonra kulubeye vardığımda hava iyice kararmıştı. Kulübeyle aramızda 15 metre falan vardı . Uzaktan inceliyordum . Kulübenin yarı kırık camına baktığımda karanlıkta parıldıyan bir çift göz gordüm.Bu onun gözleriydi. Yine takılı kalmıştım gözlerinde. Oda benim gözlerimin içine bakıyordu ne işin var burda dercesine. Bir süre hareket etmeden öylece kaldık. Kulübeye doğru yavaş adımlarla yaklaşırken gözlerim hala ondaydı. Kafasını sağa sola yavaşca hareket ettiriyordu. İçeri girmemi istemediğini anlamıştım bian duraksadım ama vazgeçmedim. Adımlarımı hızlandırıp devam ettim . Kalbim okadar hızlı atmaya başlamaştıki sesini duyabiliyordum diyebilirim. İçeri girdiğimde bir yatağın üzerinde sırtını tahta kulübeye yaslamış bir şekilde yatıyordu. Bacaklarının üstünü kumaş bir örtüyle kapatmıştı.
-" Neden geldin ? Ne istiyorsun benden ?"
Sinirlenmis gibiydi ama daha çok yüzünde acı çekiyormuş gibi bir ifade vardı.
-" İyimisin " dediğimde iyi olduğunu söyledi ama hiç iyi gozukmuyordu. Yatağının biraz yanında duran sehpanın üstündeki suya baktı hiç kalkmamıştı eliyle uzanmaya çalışırken acı çektiği cok belliydi. Bacağında bir sorun vardı. Okula gelmemesinin sebebide buydu sanırım. Yanına gidip sürahideki suyu bardağa koydum ona uzattım o alıp suyu içerken bende köşedeki eski , tekli bir koltuğa oturmuştum .
-" Bacağına ne oldu "
Bardağı yere koydu camdan dışarıya baktı. Birşeyler söylemesini bekledim ama susuyordu. Suya uzanmaya çalışırken üstündeki örtü biraz açılmıştı. Dizinin biraz altında köpek ısırığına benzer bi iz vardı ama çok daha derin. Endişelenmiştim onun için , yardım etmek istiyordum.
-" Isırılmışsın hastaneye gitmemiz gerek" heycandan biraz yüksek çıkmıştı sesim .
Yüzüme baktı . Çenesi sivri ve elmacık kemikleri belirgindi . Saçları oldukça uzun ve kızıldı.
-" ÇIK DIŞARI " bağırırken ses tonu çok ürkütücü , gözleri daha bi parlaktı .
Korkmuştum donup kalmıştım orda öyle. Neden böyle bir tepki vermiştiki.
-" Kime diyorum " bianda irkildim ve kapıyı açıp gittim. Eve kadar nasıl gittim hiç hatırlamıyorum. Kapıyı açıp karşımdaki aynaya baktım bembeyaz olmuştu yüzüm. Kapıyı kapatıp mutfağa geçtim birşeylerler atıştırdım. Mutfaktaki sandalyayide alıp balkona çıktım. Soğuk olduğunu farkedince odama gidip bir battanyeyi aldım ikiye katlayıp omuzumun üstünden sardım tekrardan balkona geçip oturdum. Düşünüyordum napmalıydım . Peşini bırakmalımıydım bıraksam iyi olucaktı sanırım. Cebimden çıkarttığım sigaramı yaktım . Herzamnki gibi içime çekiyor üflüyor ve dumanın dağılışını seyrediyordum . En iyi fikir bırakmaktı peşini yoksa zarar görücektim hem derslerime çalışmam gerekiyordu. Kararımı vermiştim bırakıyordum peşini . . .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT
Science FictionZayrus'un gözlerinde yıldızları gören Kurt artık çaresiz ve yalnızdır