Xaiver sabah yüzünde bir acıyla uyandı, Ghost onu tırmalamıştı. 'Sanırım onu ezdim' diye düşündü. Çalar saatine baktı saat sabah 05:53 tü saatin çalmasına 7 dakika vardı. Kalktı ve aynaya bakıp gülümsedi mavi saçları darmadağın olmuş ve komik görünüyordu. Sol yanağında Ghost'un yaptığı iki çizik duruyordu. O anda saati çalmaya başladı, hemen gidip kapattı. Banyoya girdi, soğuk suyu açtı ve altına girdi. Soğuk suyun etkisiyle tüyleri diken diken olmuştu. Başını banyonun duvarına yasladı. Avazı çıktığı kadar bağırmak ağlamak istiyordu, neden bilmiyordu ama ağlamak istiyordu işte. Banyodan çıktı saçlarını kuruladı ve taradı şimdi çok daha iyi görünüyordu.Yatağının yanında duran komidinin üzerinden siyah büyük gözlüklerini aldı ve taktı. Gözlüğün ona yakıştığını düşünüyordu. daha sonra beyaz ve mavi olan bol, ince bir tişört giydi üstüne de kırmızı bir hırka giydi. Altınada düz siyah bir pantolon giydi. Kahvaltı yapmadan dışarı çıktı. Saat 07:28 di. Kulaklıklarını taktı ve okula doğru yürümeye başladı. Okula geldiğinde saat 07:56'ydı dersin başlamasına 4 dakika vardı. Dev kapıdan okula girdi. Girdiği anda karşısında Jeremy'i gördü. Jeremy başka biriyle uğraştığı için Xaiver'ı görmedi. Xaiver koşar adım tuvalete gitti ve 4 dakikayı orada geçirdi. Zil çalınca çıkıp hızlıca biyoloji sınıfına gitti.
Bundan sonra ki ders müzikti çok heyecanlıydı sanki saat geçmek ders bitmek bilmiyordu. Sonunda zil çaldı. Xaiver heyecanla sınıftan çıktı. Koşmuyor sanki uçuyordu. Tam köşeyi döndüğünde bir şeye çarpıp yere düştü.
Ona çarpan şeyin etkisiyle tökezledi Sam. Düşmemek için dolaplara tutundu. Ona ne çarptığını görmek için başını çevirdiğinde Xaiver'ı gördü ve "Jeremy!" diye bağırdı, "Bak burada kimi buldum!".
Xaiver düşüşünü yavaşlatmak için ellerini geriye doğru uzattı. Yere düştüğünde sağ bileğinde müthiş bir acı hissetti.Buna aldırmamaya çalışarak kime çarptığına bakmak için kafasını kaldırdı ve başından aşşağıya kaynar sular döküldü sanki. Bu Sam'di Jeremy'nin en yakın arkadaşı. Sam Jeremy'i çağırdı Xaiver kaçmaya çalıştıysa da Sam onu tuttu.
Jeremy Sam'in sesinin duydu ve ağır adımlarla yanına gitti yerde Xaiver'ı görünce gülümsedi.
Xaiver Jeremy'i görünce kaderine göz yumdu ve çabalamayı bıraktı.
Jeremy Xaiver'ı yakasından tuttu ve kaldırdı. Xaiver kalkarken bileği acıdı ve bağırdı. Jeremy güldü elini Xaiver'ın gözlüğüne doğru uzattı aldı ve Sam'e verdi "Kırılsın istemeyiz şeker çocuk" dedi ve yarım kalan işini bitirmek için yumruğunu kaldırdı gerdi ve tüm gücüyle bir yumruk attı. Xaiver'ın hayatı karardı.
Jeremy o kadar sert vurdu ki elinin kırıldığını sandı. Xaiver'a baktı yüzü kan içindeydi. Vururken burun kemiğinin kırıldığını hissetmişti. Xaiver'ı bıraktığında çocuk yere yığıldı. Herkes onlara bakıyordu. Jeremy bu sefer okuldan atılacağını düşündü ve "Bunu benim yaptığımı birinizin söylediğini duyarsam onuda böyle yaparım!" Diye bağırdı. ardından Sam'la birlikte koşarak kaçtı.
Koridorun sonunda ki kalabalığı gören Nicolas merakla kalabalığa doğru gitti. Öğrencilerin arasından geçip ortalarına geldi. Xaiver'ı yerde yüzü kanlı bir şekilde gördü hemen "Neler oluyor bura" diye bağırdı, kimseden ses çıkmamıştı. Xaiver'ı kucağına aldı çocuğun mavi saçları kana bulanmıştı. "Bunu kim yaptı!" diye bağırdı, yine kimse bir şey demedi. Nicolas kızgınlıkla dışarı çıktı Xaiver'ı zor taşıyordu durursa düşeceğini bildiği için hızla arabasına gitti 'Neden bu kadar uzağa park ettim ki' diyip kendine küfür ediyordu sonunda arabasına ulaştı son bir gücüyle Xaiver'ı omzuna aldı. ve cebinde zorla anahtarı alıp kapıyı açtı. Çocuğu arka koltuğa yatırdı ve arabaya bindi. Çok yorulmuştu kolları tutmuyordu sanki. Derin bir nefes aldı ve arabayı çalıştırdı.