Azeri Gencin Saplantılı Aşk'ı

Sırf canımın yakılması için yapılan bir parti

Kızlarla kalabalığa doğru yürümeye başladık, yaklaştık.
Gördüklerim beni aslın da şaşırtmamıştı.
Samir sevgilisine güzel bir parti hazırlamış.
Gözümün içine baka baka, ona sarılması.
Elleriyle ona birşey yedirmesi, kısaca anlamıyordum..
Ne yapmaya çalışıyor du?
Amacı neydi?
Daha beni ne kadar yaralayabilir di?
Sorularım cevapsız...
-Hadi gidelim aleyna.
-Bence de gidelim burası beni rahatsız etmeye başladı.
-Kızlarrr
-Hayatım da en son duyacağım ses tonu olsa gerek.
İkimiz de dönüp baktık, yüzüne.
-Ne var kız? (aleyna)
-Pasta yemeden gitmek olur mu, lütfen buyurun.
Elimize verdi, ama bizim yerimize yer yedi.
İkimiz de odaya döndük...
Perdeleri kapadık, müziği açtım yatağıma uzandım dinlediğim şiirin sözleri, beni benden alıyordu.
"Beni Güzel Hatırla Bunlar Son Satırlar Farz et ki Bir Rüzgardım Esip Geçtim Hayatından  Yada Bir Yağmur Sel Oldum Sokağın da Sonra Toprak Çekti Suyu Kaybolup Gittim Belki de Bir Rüyaydım Senin İçin Uyandın Ve Ben Bittim..."
Genellikle şiir dinlerim, kendimi ancak orada huzurlu bulurum.
İlgimi hep çekmiştir, yazarların aşkı özellikle.
Nazım Hikmet Ran & Piraye
Piraye aşkından ölmüş yinede nazım hikmete dönmemiş, ey aşk sen nelere kadir sin.
Hep böyle bir aşk yaşamak istemişimdir. Sınırları aşmayan sevgi saygı çerçevesin de kız kızlığını bilip erkekde erkekliğini bilip ilişkide bir denge kurarak ama, bu imkansız dı 5 parmağın beşide birmi, hayır işte samirle bizim de ilişkimizin bir sonu olmayacaktı.
Eğlenceye düşkün arkasını düşünmeyen bencil alkolik kız tutkunu bir erkek ti.
Nasıl birlikte olabilir dik ki deli saçmasıydı.
Uyudum uyandım ve bunlarda geçicek diye söz verdim kendime bunu hep yaparım çocukluğumdan beri geçmişe takılıp kalmakla olmuyor.
O senin öyle bir ayağına takılıyor ki, asla ilerliyemiyorsun..
Ve ben her gece bu kadar düşünceyle yatıp kalkmak zorunda kaldım, samir için...
Zayıf bir insan değilim hayatta, herkesin bir duruşu olmalı benim bu duruşum beni rahatsız edenlere karşı, olmaya devam etmek zorunda.
Diyerek gözlerimi kapamıştım o derin uykuya.

Bakalım yarın neler olacak, hırçınlık mi yoksa dinginlik mi?