Aslında insanlar her iki şeyede yoksundur birisi sevmek diğeri ise sevilmek.
Farkında olmadan çok hata yapar insan kendisi bile hissedemediği duyguları başkasında hissetmek ister ama isterken geride çok şey unutur, ilk olarak o kalp denilen saçma organı unutur. İstedikleri olmayınca hüzün duygusunu ortaya atıp insan denilen varlığı saçma salak şeyler yüzünden ağlatır farkında bile olmadan kalbinizin yolunda gidersiniz aslında. Kollara atılmış jilet izleri kapansa bile uzun zamandır izi kalır, hıçkıra hıçkıra ağladığınız zamanlarda şişen gözler beyin denilen saçma organın salgıladığı enzimler yüzünden akla gelmeler falan işte.
Unuttuğumuz bir başka şeyde beynimiz, kalp yoluyla giderken farkında olmadan kalbimizden emir alır hale geldik. Artık ne yapmak istediğimizin bile farkında değiliz çok çabuk sıkılıyor olduk herşeyden. Canımız yanıyor bahanesini kullandık hep. Aslında yarım saat bile olmamıştı onu unutalı klasik laftır bu kalbim acıyor unutamıyorum. Aslında bittiği andan itibaren unutursun o senin için yok bile olmuş sayılır adını söyledikleri anda uzun bir kahkaha ile o kimdi be diyebilecek durumdasın sen hissetmesen bile.
Kimileri kalbiyle ağlarmış, çok saçma kalbin gözümü var ki ağlasın mantıklı bile değil. Kalp denilen saçma organ sizi ele geçirmiş en ufak birşeye bile siktir et diyecek durumdayken ağlamayı tercih ediyorsunuz. Kendinizi yıpratmak hoşunuza gidiyor. Dönüp diyemiyorsunuz siktir et dünyanın kuralı bu diye. Canınızın yandığını sanıyorsunuz ama sizi acıtacak birşey yok ortada. Kalp denilen saçma organın size oynadığı saçma bir oyun bu..
Tamam o zaman sizin istediğiniz gibi yapalım kalbim acıyor unutamıyorum diyelim yarım saat sonra geri dönse koşup boynuna atlıyacak derecedesiniz. Neden siktir et, deymez? Değilde boynuna koşup sarılmak? Madem canınızı yaktı neden unutma yolu değilde geri dönme çabalarındasınızı? Kalbin size oynadığı saçma ve küçük oyundan zevk alır hale gelmişsiniz. Kalbim acıyor unutamıyorum. Neden sadece üç kelimenin tutsağısınız dışarda onca güzellikler dururken, eve kapanıp radyoda çalan saçma arabesk parçanın, günlerce değiştirmediğiniz eşofmanın bir kül tablası ve bir anlamı olmayan tütünün esirisiniz? Sordukları zamanda canım acıyor dertliyim. Halbuki sizin için bir anlam ifade bile etmeyen şeyler için kendinize zarar vermek hoşunuza gidiyor. Aynaya baktığınız anda pantolondan sarkmış göbeyiniz, karma karışık yağlanmış saçlarınız, içi kir tutmuş ve kaç santim bile olduğunu bilmediğiniz tırnaklarınız, yüzünüze baktığınızda sigara denilen saçma şeyin yaşlandırdığı sizi gördüğünüzde yüzünüzdeki değişen o ifade. Ruh halim bozulmuş diyerek piskatristen aldığınız saçma randevular. Küçük yaşta beynimize sokulmuş olan gelecekteki koca hayali. Başkalarının istekleri doğrultusunda hareket etmek ağır geliyor aslında insanlara. Başkaları bizim hakkımızda doğruyu düşündüklerini sanıyor aslında halbuki saçma bizim ne düşündüğümüz bile umurlarında olmuyor. Onların isteklerine göre yaşıyoruz onlar isteyince uyuyoruz onlar isteyince uyanıyoruz onlar isteyince yiyoruz onlar isteyince içiyoruz çok saçma bence. İstediklerini yapınca saygılı yapmayınca saygısız oluyoruz. Sizcede çok saçma değilmi? Madem herkes eşit hakta, neden istediğimiz şekilde yaşıyamıyoruz? Neden sürekli başkaları hayatımıza müdahale etmek zorunda? Madem herkesin temel olan üç organı çalışıyor başkalarına ihtiyacı olmadan yaşayabilir bence. Konuşa biliyoruz, koşa biliyoruz, elimizi kullanabiliyoruz en önemliside düşünüp aklımızı kullanabiliyoruz neden o zaman hala çocuk muamelesi görüyoruz? Aslında insan yalnızda yaşıyamaz, kendi kendini mutlu edemez canı sıkılır. Düşünün bir haftalık bir sınavdasınız evin içinde sadece uyumak ve yemek yiyerek geçiyorsunuz heyecan dolu hayatınız varken yarım saat bile sıkılmaya tahamülünüz yok. Aslında o bir hafta içerisinde çok şey yapabilirsiniz ilk olarak canını yaktığınız insanları düşünebilirsiniz sonra onlara neler yaptığınızı sonra pişman olup olmadığınız olduysanız hatanızı nasıl telafi edeceğinizi edemiyorsanız daha fazla neler yapabileceğinizi alın size bir gün geçti bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇ KALAN DUYGULARIM
Chick-Litİnsanların sevmek ve sevilmek arasından geçen köprüden geçmek için çabaladığı zaman.