gözyaşları beyinde biriktiğinde sinüzit yapmaya başlar.bir ağırlık çöker,boyun kaslarınız kafanızı taşımakta problem yaşarlar. oturduğunuz sandalyede rahatsızca sallanırsınız.dışarıya bakmak istersiniz, göz kapaklarınız şaşkınca kırpışmaya başlamıştır.yeniden dünyaya gelmişcesine üryansınızdır.düşünceleriniz dağınıktır bir sineklik alıp onları tekrardan yakalamak istersiniz ve fark edersiniz;yapışmışlar ve izleri kalmıştır sineklikte kanlı kanlı.bu kadar kanlı düşünebildiğiniz için bir tebriği hak etmişsinizdir.gözünüzdeki sönmüş sigarayı kanırtarak çıkartır bitmeyen bir duman üflersiniz ve kalan hayatınız boyunca o duman içinde boğulursunuz.o esnada sandalye dengesini kaybetmek üzeredir,tepetaklak olsa rahatlayacaksınızdır ama sandalye tek ayağının üzerinde sizi germek istermiş gibi asılı kalır ve sandalyenin arafında kanlı düşüncelerinizle dumanlar arasında sebepsiz apışırsınız.boynunuz pert kafanız karışıktır.birden fark edersiniz ve eliniz öbür gözünüze gider.pergeli zorlanarak gözünüzden çıkartır.pergelin sivri ucunu beyninize çakar iyice yerleştirir sonra spiraller,daireler çizmeye başlarsınız.neden akledemedim ki diye düşünürken kaslarınız gevşerken suratınızda aptal bir sırıtış belirir.beyninizden akan kanlar yerde birikmişlerdir.kanlara bakarken nihayet anlarsınız sandalyenin aslında hiç olmadığını,sigaranızın gözünüzde değil cebinizde olduğunu.eliniz beyninizin kıvrımlarındaki pergeli arar ve onu da bulamazsınız ve eliniz ıslanmışken merak edersiniz"madem hepsi bir sanrıydı neden hala kan akıyor kafamdan" ve sonra "haaa" kelimesini havaya puflatırsınız ve dersiniz "bu kanlar var olmanın diyeti."sırıtmanız daha da genişler ve adımlarınızı sıklaştırıp sokak lambalarının altında üşüten rüzgarı hissederken yaşadığınız bu sanrının şaşkınlığını hissedersiniz.yağmur atıştırıyordur sokaklardaki evlerin camlarındaki tatlı damlacıkları hissettiğinizde gerçeğe tam olarak dönüş yapmışsınızdır.işte o an artık siz de bizden biri olmuşsunuzdur.hikayeme hoşgeldiniz:)