"Ve hikayenin sonunda, Matt Stone, iyi bir çocuk olur ve sonsuza kadar Julia'ya sahip çıkar." yazarak, defterimi kapattım. Yazdığım kitap serisinin son kitabının sonunu filmlerdeki gibi bir aşk hikayesi ile bitirmek istiyordum fakat olmuyordu. Hikayemin baş kahramanı Matt, sürekli yazdıklarıma karışıyordu ve bu beni inanılmaz derecede deli ediyordu.
"Bak," diyerek düşüncelerimi böldü Matt. "Ben kötü olan çocuğum. Yani asla iyi olmamam gerekir. Asla. Anlıyor musun?"
"Hiç mi kitap okumazsın sen?" diyerek ona doğru döndüm. Fakat çok geçti. Matt Stone, yine ortadan kaybolup bir yerlere gitmişti. "Matt Stone!" diye bağırdım. "Bir daha buraya geldiğinde demir bir zırh giysen iyi olur çünkü seni öldüreceğim! Görgü kurallarına uymalısın ahmak! Kötü olman, nezaketli biri olmanı engellemez!"
Uzaktan gelen bir kahkaha duydum.
Aptal.
*
Çocuğa bir kez daha uzaktan baktım. Elindeki sigarasını dudaklarına götürmüş, içine çekiyordu. O an, orada saatlerce dikilip onu izleyebileceğimi farkettim.
Öleceğimi sandım, çünkü karşımdaki çocuk, -deyim yerindeyse bakışlarımla taciz ettiğim- sigarasını parmaklarının arasına almış, bana gel işareti yapıyordu. Durakladığımı görünce, "Hey sen!" diye bağırdı. Arkama baktım. Kimse yoktu. "Gel buraya."
Ürkek adımlarla ona doğru ilerledim.
Simsiyah saçları, bronz teniyle adeta bir uyum içindeydi. Yuvarlak ve inanılmaz derecede seksi bakan kahverengi gözlerini upuzun kirpikleri çevreliyordu. Adeta Matt gibiydi. Kitap karakterim Matt Stone gibi.
"Evet?" diyebildim yanına vardığımda. "Ne istemiştin?"
"Merhaba," dedi heceler gibi. "Bella Nova Lisesi'ne yeni geldim ve bana buraları gezdirebileceğini düşündüm."
"Neden böyle bir şey yapacakmışım?"
"Çünkü," dedi yine aynı küçümseyen edâyla, "Çünkü benim adım Matt Stone, ve kendi Julia'mı arıyorum."
Minik bir kahkaha attım.
"Neden güldün?" diye sordu meraklı bakışlarla, fakat yine de mesafesini koruyordu.
"Kitaplarımı okuyan bir erkeğin olması, üstelik oradan alıntılar yapması, inan bana çok garip."
"Kitapların mı? Kim olduğun hakkında hiçbir fikrim yok."
"Ah hadi ama, bana adının Matt Stone olduğunu söyleyen sensin."
"Adım, Matt Stone, ve kim olduğunu gerçekten bilmiyorum." Ardından, arkasına bakmadan yanımdan uzaklaştı. Giderken bağırdığını duydum. "Okulu bana gezdireceğin günü sabırsızlıkla bekliyorum."