Aslında küçükken başladı bu delilik.
O filmlerdeki katillerin gözlerindeki dondurucu soğuk bakış,beni hep içine çekti.Kurbanlarının o acı yalvarışları,feryat edercesine çığlıkları beni hep etkiledi.İşte o zaman katil olmak büyüleyici geldi.Tam anlamıyla delilik.Tam anlamıyla tek ihtiyacımız olan şey DELİLİK.Kendi benliğimizi yitirmek.Benim tam anlamıyla bi benliğim yok aslında.Kendimle cebelleşmekten başka hiç bişi yapmıyorum.Kim olduğumu hangi tarafımın ben olduğunu bilmiyorum. Beynimi susturamadıkçada etrafa saldırıp duruyorum işte.İşin içinden bir türlü çıkamadığım bir döngünün içindeyim.Boğuluyorum.Bitiyorum.En acısı çaresizim.Küçükken başladı demiştim ya,filmlerdeki katilleri gördükçe bi tarafım hep kötüye çekildi.Annem bende gariplikler olduğunu anlamıştı.Dengesiz davranıyodum.Kafamın içini susturamıyodum.Bi yanım tehlikeli bi katilin soğukluğunu ve merhametsizliği ile dolarken,öbür tarafım sevgisiz küçük bir kızdı.Sanki bi tarafımın kontrolünü başkası almıştı.Diğer tarafımın yaşadığı olaylarıda ya hatırlamıyor yada yabancı biriymişim gibi tanıklık ediyodum.Kontrolüm yitip,gidiyordu.Annem beni ertesi sabahı pisikologa götürdü.Hiç bir zaman bişey anlatmaktan yada dinlemekten hoşlanmamıştım ama zoraki bişeyler söyledim.Bir tür kişilik bölünmesi yaşıyormuşum.Küçüktüm daha o zaman ama şimdi on yedi yaşındayım.Tek değişen şey artık tehlikeli soğuk bir katil olmak üzereydim.Elimde bir bıçak kontrolümü kaybetmiş bi şekilde yürürken buldum kendimi.Elime soğuk bir sıvı değdi.Rahatsız olup elime baktığımda bıçaktan elime damlayan kırmızı sıvıyla karşılaştım.Yoksa o tehlikeli soğuk katil olmuş muydum?
Kahretsin!
Hiç bişey hatırlamıyorum.