Geçmişin İzleri

54 2 0
                                    

Stor perdenin aralarından odama giren güneş ışığıyla uyanmıştım bu günde.Sonbaharın yalancı güneşiyle saat 12' den sonra kaybolan güneşle, insanları kandıran güneşle.Hoş o güneş ne kadar gerçekçide doğsaydı bütün gün insanların içinide ısıtsaydı boştu çünkü benim güneşim gitmişti beni bırakıp gitmişti.Dolu dolu tam iki ay oluyordu bugün o gideli...Onu düşünmeyi kesip aniden kalktım yataktan ve üzerimi değiştirdim.Saat daha erkendi annem kahvaltıyı hazırlamaya kalkmamıştıbile hoş bu benim için iyiydi onun endişeli,meraklı gözleriyle karşılaşmak istemiyordum.Ona beni merak etmemesi için not bırakarak sessizce evden çıktım ve yavaş adımlarla sahile doğru yürümeye başladım.Kısa bir süre sonra iskeleye varmıştım yavaşça sallanan iskeleye oturdum ayaklarımı aşağı doğru sarkıttım ve denizi izlemeye başladım.Onunla ilk karşılaştığımız gün

 ''Eski tiyatro hocamın zoruyla  o okula gidiyordum.Abim ve en yakın arkadaşımın  o okulda okumasına rağmen daha önce hiç bu okula gitmemiştim gerçi pekte umrumda deildi.Okulun kapısından istemeyerekte olsa içeri girdim.Bahçeye bir göz attım Hakan  ile Melis az ilerdeydi ve yanlarında sürekli konuşan bir çocuk vardı. 'nolur beni görmesinler ' diyerek  bir adım attmamla birlikte Hakan'ın ''Tatlım'' diyen sesini duydum.İçimden lanetler okurken yanlarına doğru gittim ve gülümseyerek ''Selam'' dedim. Melis'te o güzel gülümsemesiyle bana karşılık vererek ''Selam '' dedi.Hakan  kolumdan tuttu kendine doğru çekti ve saçlarıma küçük bir öpücük bıraktı.Melis'in yanındaki çocuk sırıtarak ''Selam'' dedi demez olaydı yüzüme gerçekçi durmasını umduğum bir  gülümseme yerleştirerek ona karşılık verdim ''Ben..'' diye söze girdiğinde ''Ayşen hocayı bulmam gerek''dedim sözünü keserek. Hakan ''Tamam.Bizde seninle gelelim.'' dedi yüzümü ona çevirip gülümsedim ve hep beraber okulun giriş kapısına doğru yürümeye başladık.Önceden Melis'in yanında olan çocuk şimdi benim yanımda yürüyordu ve cidden boş konuşuyordu bunlar yetmezmiş gibi Ayşen hocayı bulamıyorduk.Saatime baktım  artık okula dönmem gerekiyordu ve Ayşen hoca ortalarda yoktu sinirlenmeye başlamıştım yanımdaki uzun boylu çocuk başka bir cümleye başladında Hakan ve Melis'e döndüm ''Böyle insanlarla arkadaş olmak zorunda mısınız?'' diye çıkıştım onlara onların yerine Bay Geveze cevap verdi ''Aslında seninde arkadaşınım'' dedi ona 'Sen ne saçmalıyorsun' der gibi baktım oda anlamış olmalıki ''Hatırlamadın ama ben Giray...Melis'in kardeşi Giray''  tek kaşımı kaldırdım ve ''Bu boş konuştuğun gerçeğini değiştirmez'' dedim.

O anı hatırlayınca yüzümde buruk bir gülümseme oluştu.Saatime baktım dersin başlamasına 20 dk vardı oturduğum yerden kalkıp hızla okula doğru yürümeye başladım.Derse yetişmiştim.Sınıfa girdiğimde sıramda bir çocuk oturuyordu ağır adımlarla sırama doğru yürüdüm ve çocuğun başında dikilmeye başladım .Kafasını kaldırdı gülümseyerek  suratıma baktı bense tek kaşımı kaldırmış 'ne oluyor  burda' dercesine ona bakıyordum anlamış olacak ki

''Ben Burak'' dedi .

''Sıramda oturuyorsun'' dedim.

''Bu sıra iki kişilik adını bilmediğim kız.'' diye diretmeye devam etti.

''Ben tek oturuyorum bu sırada'' diye direttim.Ondan aşşağı kalıcak deildim.

''Bu sınıfta yeniyim ve başka boş yer yok'' dedi etrafıma gelişi güzel bir göz attım malesef haklıydı tek boş sıra  benim sıramdı.

''Kalkta yerime geçeyim'' dedim.

Biz bu saçma konuşmayı yaparkenn sınıf bizi izliyordu.Yerime geçmem ile birlikte Onur Hoca da sınıfa girdi.Bizleri selamladıktan sonra masasına oturup yoklama almaya başladı ''Burak'' dedi hoca ''Burda'' diye yanıtladı yanımdaki çocuk adı Burak mıymış bunu muhtemelen söylemiştir ama umursamamışımdır.''Sen yenisin galiba evlat...Bize biraz kendinden bahseder misin?'' dedi.''Evet.Bildiniz gibi adım Burak bunu bilmeniz yeterli'' dedi.Vayy canına bu sıraya hep böylelerimi oturacak . Giray'ın bir inat uğruna bu okula gelmesi, ona göre şans eseri bizim sınıfta olması, kendini affettirmek için yaptığı şebeklikler bunları hatırlamak bazen kalbime iğne batırsada işte bazense  yüzümde tek bir mimik hareket etmiyor. Her zamanki gibi dersin yarısı hocanın sınıfatkilere takılmasıyla geçti.Zilin çalmasıyla kafamı sıraya koydum.2-3 dakika içinde bir el saçımla oynamaya başladı .Kim oldunu bildiğimden ne gözlerimi açmaya nede kafamı sıradan kaldırmaya yeltenmedim.

''Çıkışta maç var bilirsin işte her zamanki grup.Oynarsın deil mi? '' dedinde kafamı kaldırdım.Sorunun bana yöneltildiğini sanıyordum ama soru Burak'a yöneltilmişti.Doruk'a 'sen ciddi misin?' bakışlarımı atmaya başladımda omuzunu silkti.Hadi ama o grupa kimseyi almazlardı Burak ne alaka?

Öğle tatiline kadar tüm tenefüslerde Burak ve Doruk'un sanki doğdukları günden beri tanışıyorlarmış gibi konuşmalarını dinlemiştim.

Elimdeki tepsiyle boş bir masaya oturdum.Kafamı eğmiş ve  kaşığı elime almıştımki iki sandalye çekildi tamam bir sandalye çekilişini anladıkta iki nereden çıktı? Kafamı kaldırdımda Doruk karşıma oturmuştu kafamı sağa doğru çevirdimde Burak'ta masanın baş köşesine kurulmuştu bile.

''Hayırdır bundan sonra üçlü mü takılıyoruz?'' dedim

''Sorun varsa kalkayım '' dedi Burak

''Saçmalama  takılma sen ona'' bunu diyen Doruk'tu hah takıllmaymış.Her neyse yeterince göze batıyordum birde şu yeni çocukla uğraşamazdım.Bir şey demeden yemeğime döndüm. Ben yemeği önümden alacaklarmışçasına hızla yerken onlar muhabbet ede ede yavaş yavaş iyiyorlardı. 10 dakika içinde tepsimi silip süpürdükten sonra ayaklandım.

Doruk ''Seninle geleyim mi?'' dedi

Tepsisine baktımda yarısı doluydu.

''Zamanım yok bekleyemem ilk ders yokum''deyip tepsimi işaret ettim ''Sen yerine koyarsın'' dedim.Kafasını sallamakla yetindi .Çantamı kaptığım gibi yemekhaneden fırladım koşar adımlarla okulda çıktım.Bu gün sözde provalarımızdan vardı.Bu sefer gitmeliydim hayatıma devam etmem için son şansımdı.Okulun kapısına geldiğimde yavaşladım .Yaklaşık 5 dakikadır okulun kapısında dikiliyordum.Saçmaydı bu okula giremeyip kendi okuluma -okulumuza- girmem .O okula gitmek zorundaydım ama bu okul  öğle bir zorunluluğum yoktu...aslında vardı hayatıma devam etmem gerekiyodu.Bu okul ilk anları hatırlatıyordu tanışıklığımızı.Başlangıcı ve sonu.Şimdi ya içeri girecek ve acımı biraz olsun hafifletecek ya da son 3 gelişimdeki gibi kaçar gibi buradan gidecektim.Önemli olan atacağım adımı ileri mi geri mi atacağımdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 16, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Geçmişin İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin