SİCİLYALI TÜRK

SANTORO AİLESİ

Kökleri uzun bir geçmişe dayanan Santoro ailesi, İtalyanın en saygın ve köklü ailelerinden biridir. Aslında bu aileyi nesilden nesile taşıdıkları yönü ve kaybetmedikleri  saygınlıklarının arkasında karanlık bir yüzleri vardır. Asırlardır her türlü pis işle uğraşan bu aile karanlık yüzlerini saklamayı ustalıkla başarmışlardır. Günümüze kadar gelen bu aile, İtalyanın en acımasız mafyası olarak'ta belli kesimler tarafından da bilinmekteydi. Bir yüzü siyah bir yüzü beyaz olan bu aile İtalya'da olduğu gibi bütün dünyada da bilinmekte, saygı duyulmakla beraber hedef halindedirler de.

Çünkü günden güne değişen ve küreselleşen bu dünya da, İtalyanın her yönü ile en saygın ve korkulan ailesi olmakla birlikte dünya'da da bir çok resmi ve illegal işte bulunmak hedef olmalarının en başlı sebeplerinden biridir. Santoro ailesi bu kadar hedef tahtasında olup'da nesillerdir güçlerinden ve hiç bir şey kaybetmemelerinin asıl temelinde yatan sebep bam başkadır.

İtalya da Santoro ailesinin elinde bulunan güç nesillerdir kendileri ile birlikte gelen gizli yapılarındandır. Santoro ailesine sadık avukat, hakim, savcı, millet vekilleri, diplomatlar, saygın iş kaynaklarında çalışan yüksek kademeli insanlar ile birlikte İtalyan polisi ve askeri yapısı içinde üst düzey rütbelerde bulunan sadık adamları vardı. Ayrıca kurulduğu zamandan beri İtalya istiparatınında içinde gizli bir yapılanmaları bulunmakta idi. İşin en garip tarafı'da bunları aile içinde çok az kişi biliyordu ve tabi ki bu gizlilik diğer mafya ailelerinden de özenle saklanıp gizleniyordu. Santoro ailesinin kurduğu ve liderliğini yaptıkları konseyi yani mafya birliği vardı. Bu konseye karşı da sorumlulukarı olduğu gibi güçlüde durup her hangi bir ihanete ve çözülmeye asla imkan vermek istemiyorlardı. 

Dünyada ise para ve tetikçileri bu ailesi dokunulmaz kılıyordu. Para ile girmedikleri ülke ve satın almadıkları insan yok kadar azdı. Paralarının giremediği ve satın almadıkları yerlerde ise kanlı ve acımasız yüzleri ortaya çıkıyordu yani tetikçileri konuşmaktaydı. Hal böyle olunca hem dost hemde düşman kazanmaları çok kolaydı.