Kod Adı Gri

3.Soygun Saati

Kelime Sayısı:478

3 Bölüm

Soygun Saati

                Gri gündüz sağda solda dolanarak geçirdikten sonra akşama fabrikaya geri dönmüştü. Semih ve adamları hazırlıklarına devam ediyordu. Gri somurtkan demir maskesi yüzündeydi. Onu görünce tinercilerin morali yükselmişti. Bu sefer ki soygun market veya bakkal soygunlarının çok ötesindeydi. Semih bu sefer ki hedefini Özdemir kuyumcuya dikmişti. Hedef büyüktü elde edilen ganimet ile tinerciler çetelerinin içerisinde yerini sağlamlaştırdığı gibi ekibini büyütmeyi istiyordu. Tinerciler ve Semih kar maskelerini yüzüne geçirmişlerdi. Kıyafetleri her zaman ki gibi kokmuş ve rezaletti. Semih ''Başarılı olursak bu sefer güzel kıyafetler giyip yeni soygunumuza katılacağız'' demişti. Gri koltuğa oturmuş onların hazırlanmasını beklerken öne eğilmiş kafasını iki elinin arasına alıp düşünüyordu. Dalgınlığa vermişti. Haberler bütün bilgileri televizyonda yayınlanmasa da USET ile DITT arasında bir mücadele söz konusuydu. Eski ile yeninin kavgası iyi ile kötünün kavgasına dönüşmek üzereydi. Özel güçleri olan insanların sayısı artmaya başlamıştı. Özel güçleri olan insanlar ya kahraman olmayı tercih ediyorlar ya da Gri gibi çetelere karışıyorlardı.

             Gri'nin onların arasında bulunmasının sebebi peşinde birilerinin olmasıydı. Kazadan sonra hayatı değişmiş ailesinden ve yakınlarında uzak kalmak zorunda kalmıştı. Belki de peşindekiler ailesini ve yakınlara çoktan zarar vermişlerdi. Liseden bu yana epey zaman geçmişti. Semih yanına geldi elini Gri'nin omzuna attı. Düşüncelerinden sıyrılıp ellerini başının arasından aldı başını yukarıya kaldırıp Semih'e baktı. Semih ''Hazır mısın? Soygun öncesi dalgın olman hiç iyiye işaret değil'' dedi. Gri ''Her şey iyiye gidiyor Semih merak etme bu işi de başaracağız.'' Dedi. Ayağa kalktı, Semih arkasını döndü ve hazırlanmış olan ekibine el işareti yapıp başına topladı. Gri ile Semih yan yana dururken tinerciler onların etrafını sarmışlardı. Gri etrafında kilere baktı. Altı kişiydiler kendisi ve Semihi sayarsa kişi sayısı sekize yükseliyordu. Gri ''Kuyumcu soygunu için sekiz kişi fazla değil mi? Sonuçta banka soymuyoruz'' dedi. Semih gülümsedi. ''Haklısın Gri banka soymuyoruz ama kuyumcu bu içeriye girince yeterince ağır ayrılmamız gerekli.'' Dedi. Gri ''Peki kaçmak için aracımız var mı?'' diye sordu. Tinerciler sesli gülerken Semih kahkaha attı. ''Gri senin şu esprilerine bayılıyorum. Üzerimize giyecek elbise bile bulamazken sen araçtan bahsediyorsun. Tabi ki aracımız yok ganimeti poşetlere doldurup koşarak kaçacağız. '' dedi. Gri söze atıldı bisikletim var ben bisiklet ile kaçarım.'' Dedi. Semih güldü. ''İyi tamam Gri sen bisikletin ile kaç'' dedi. Gri onların yanından ayrıldı. Semih onun peşinden giderken ''Çocuklar orada buluşuruz ben Gri ile gideceğim'' dedi. Gri merdivenlerden inerken Semih ona koşarak gelmiş ve yetişmişti. Semih ''Canın sıkkın gibi anlatmayacak mısın?'' diye sordu. Gri ''Ne anlatayım Semih biliyorsun zaten her şeyi. '' dedi. Fabrikadan çıktığında bisikletine bindi. Semih ''Neden dalgın olduğunu anlatabilirsin'' dedi. Gri ''Kuyumcu soymak pek hoşuma gitmiyor. Bakkal market neyse de kuyumcu soymak dikkatleri üzerimize çekecektir. Üstelik hadi başardık bunu nasıl harcayacağız? Peşimize düşecekler'' Dedi. Semih ''Orada buluşuruz sadece soygunu gerçekleştirelim. '' dedi ve ayrıldı. Gri bisikletini çevirip bisikletin lambasını açmadan sürmeye başladı, sokağa çok uzak değildi. Toprak yoldan yola çıktıktan sonra sokak ışığından altından geçerken bisikletin lambasını yaktı. Semihin verdiği adrese daha önce gitmişti. 10-15 dakika içerisinde orada olacaktı.