Her sabah ki gibi uykulu bir halde kalktım sevgili yatağımdan. Annem aşağıdan bağırıyordu. Bende içimden' yeter artık be' diyordum. Sıkılmıştım şu okuldan. Okula gitmek için tek sebebim kankam Oliver'dı. Aşağıya pijamalarımla indim. Annemin hazırladığı kahvaltıyla birazcık oymadıktan sonra yememeye karar verdim. Annem:
- oğlum , yesene yemeğini.
- yemeyeceğim anne.
- bak oğlum...
Annem uzun süre esenlik döneminde olduğum ve dengeli beslenmem gerektiği konusunda azar çekti. Sonra bende:
- tamam.
Dedim ve başımdan savdım. Yukarı çıktım ve tabini okulumuzun olmazsa olmazı üniformamı giydim. Çantamı akşamdan hatırlamadığım için şimdi hazırlamak zorunda kaldım ve bütün kitapları içine doldurdum. Bana ne yav? Dağınıksa dağınık. Anneme seslendikten sonra evden çıktım ve okula doğru ilerledim. Oliver ile evlerimiz bitişikti. Fakat onun çıkmasını beklersem okula geç kalacağımda kesindi. Ben okula erken gidip orada takılmayı tercih eden tiplerdendim. Ocak'taydık. Bu yüzden hava çok soğuktu. Üzerimde bir mont ve boynumda bir atkı vardı. Ellerindede eldivenler. Tamam hava soğukta yani anneminde abartmasına gerek yoktu. Yok oğlum bunuda giy üşütürsün. Yok bunuda giy. İçine atlet giydin mi? Çorapların ıslak mı? Böyle saçma salak şeylerle uğraşmak zorundaydım bide. Bunlardı düşünürken okula varmıştım bile. Ve oliver beni şaşırtacak bir şekilde oradaydı. Bana:
- hey! Zack!
Bana bağırışını duyacak kimse yoktu neyseki. Yanına gittiğimde bana:
- kanka okula Yeni kız geliyormuş.
- anlaşıldı neden erken geldiğin.
- onu bunu geçte kanka kız efsane güzelmiş.
- nereden biliyorsun?
- söylentiler.
Yine erkekleri arasındaki kız söylentileri. Bende:
- pek medet umma bence en son böyle bir söylenti çıktığında Amanda geldi.
Amanda dediğim kızda 14 yaşında 90 kilo bir kız. Boyuda kısa hem. Bildiğiniz yuvarlak gözüküyor. Oliver birden taş kesildi. Ve:
- Amanda mı?
Dedi. Amanda aynı zamanda Oliver'a takık platonik bir kızdı. Ben gülmeye başlayınca oda bana:
- belki kız güzel abi? Nerden biliyorsun?
- off banane ya!
- doğru kızlarla işin yok senin.
- yok tabi.
- aşık olduğun yek kişi sevgili yatağın değil mi?
- ne?!
Diye sıçradım. Fazla mı sesli düşünüyordum ben? Ona:
- nereden biliyorsun sen bunu?
- kanka rüyanda konuşuyorsun. Derste uyuya kalmıştın.
- hadi be!
- cidden.
İkimizde gülüyorduk. Ama onun suratı birden ciddileşti ve arkamda bir noktaya odaklandı. Sonrada arkasına bakmadan kaçtı. Bende tam arkama bakacakken bir bağırış duyuldu:
- Oliverrrrrr! Aşkım buraya gel!
Bunun Amanda olduğuna bahse girebilirim. Ama benim dikkatimi çeken şey Amanda'nın arkasındaki bir kız oldu. Bu kızı hiç görmemiştim. Bu yeni kız olmalıydı. Tahmin ettiğim gibi güzel değildi ama çirkinde sayılmazdı. Kumral saçları ve bal rengi gözleri vardı. Aslında şirindi. Ama ben şirin kızlardan hoşlanmam. Bu tam Oliver'ın tipiydi. Benden biraz kısa ve zayıftı. Oliver'ı bekleyecek halim yoktu bende içeri gireyim dedim. İçer girmeye çalışırken kızın kitapları yere düştü. Saçmalamayın tabibi öyle klişe bir şey yapmayacağım. Kızın yanından geçip gittim. Sınıfa girdim ve sırama oturdum. Ama oturmamla çığlığı basmam bir oldu çünkü Oliver masanın altında saklanıyordu. Bana:
- geliyor! O geliyor! Bana yardım et!
- saçmalamayı kes altı üstü bir kız.
- o 90 kiloluk seni tek bir tekmeyle yere derebilecek ve tek bir sarılmayla fıstık ezmesine çevirebilecek bir kız yalnız.
- offff
O sırada Yeni kız içeri girdi. Oliver'a:
- kanka yeni kız geldi.
- cidden mi!?
Dedi ve heyecanla ayağı kalktı. Kıza baktı ve:
- şirinmiş.
Dedi. Kız onunla göz göze gelmemeye çalışarak sırasına geçti. Bide bizim sınıfa gelmiş şirine. Buradaki erkeklerin çoğu bu kızı...neyse. Artık olacakları siz düşünün. Ama kızda bir gariplik var. Sanki insanlardan çekiniyor gibi. Aman banane ya! Anası var babası var onlar ilgilensin hiç olmadı oliver bana mı kaldı yani!................
Yeni yazmaya başladım o yüzden biraz acemiyim ama gerçekten içimden gelerek yazıyorum.