"Ölen herkesin gittiği yer orası. Ruhlar orada toplanıyor..."
"Ruh mu ?" göz devirdim "Çok saçma. "
Scott arkadan araya girdi "Ruh...Hayalet gibi bir şey mi? ""Hayalet diye bir şey yoktur bay MCcall."
"Ama ruh diye bir şey var öyle mi ?" Dedim yine sesimde alay vardı.
"Evet bayan Hale. Aynen öyle."
"Siz hiç ruh gördünüz mü bay DeVine ?" diye soran Lima döndü bu sefer "Sizin zeki olduğunuzu da görmedim bay Dunbar ama biliyorum. Tabi kullanmaktan çekınmezseniz daha iyi olacak."
Her kes kıkırdarken zilin çalışmasıyla acmadığım defterimi ve kitapları elime alıp kendimi bunaltıcı bu sınıftan dışarı attım. Koridorda ilerleyip kendi dolabımı bulup açtığımda Allison yanıma gelip "Yeni çocuğu gördün mü ?"
"Hangisi...?"
"Bugün hiç tuvalete girmedin mi ? Bütün kızlar ondan bahsediyor."
Dolabımın kapağını kapatırken "Adı neymiş ?" Diye sordum.
"Siyahlar içinde ki."
Dolabıma yaslandım "Değişik bir isimiş."
"Hayır,ismi değil lakabı siyahlar içinde ki." dedikten hemen sonra "Sen sormadan söyleyeyim kimse ismini bilmiyor. Ben gördüm aşırı yakışıklı. "
"Bunu son söylediğin erkekle sevişmistin." yürümeye başladığımda bana eşlik edip koluma girdi.
"Evet. Ama duyduğuma göre de yanına pek kız yaklaştırmıyormuş."
"Belkide kızlardan hoşlanmıyordur."
İç çekti "Umarım öyle değildir ."
-----------------------------
"Bak geliyor."
Kahverengi saçlı ve baştan aşağı siyahlarla kaplı çocuğa baktım. Gerçekten hoş biriydi.
"Kızlarla ilgilenmiyor mu demiştin? "
"Evet."
"20 dolar. Sadece akşam onun partiye gelmesini sağla."