Tek kişilik koltukta beni ısıtmak için sıkıca sarılmış uyuyordu ben ise onun sıcaklığını hissediyor kokusunu unutmamak için derin derin içime çekiyordum.
Su an hissettigim bu yoğun duyguyu daha once hissetmemistim bir dahada hissetmeyecegime emindim. Ölüyordum zaman benim için yavas yavaş ilerliyordu. Sonum yakındı. Ama en güzeli ölmeden önce isteyeceğim son şeyi gerçeklestiyordum.
Elimi yavaşca yanağına getirip okşadım. Sonrasında ise benlerini saydım. Ezberledim. Saçlarıyla oynadım
Gözlerini açtığında yaptığımdan utanıp kafamı eğdim.
"Devam et lütfen." gülümsedi "Hoşuma gitti."
"Aslında ben..." ayaklamak istedigimde beni durdurup altın aldı.
Tek eli tisortumun icine girip sutyen kopçalarımi açıtı ve icimden çıkardı. Ellerinde kaybolan göğüslerim inelememe sebep olurken kendimi dizginlemek için onu öpmeyi sectim.
Dudakları büyük bir boşlukla benimkini öperken ellerimi tişörtüne getirip sıyırdım.
"Dur Stiles..." geri çekildi şaşkındı.
Dudaklarımı ısırdım ve onun dudaklarına baktım "Siktir. Durma."
"Güzelim bence..." kulağıma doğru üfledi "Sen siktir."
Bütün vücudum aynı anda titrerken eserinden tuttup dudaklarımızı tekrardan birleştirdim. Dudaklarımı haffice ısırdı, onlarla beslendi. Dili adeta oyunlar oynuyor benim dilimin üzerinde flört ediyordu.
Dudakları cenmeden boynuma doğru ilerledi tişörtümu sıyırarak iki görüşümün arasını öptü.
"Stiles..." onun adını soluk soluğa içime ceker gibi söyledim ama sonra "Bunu yapmamaız beni daha kötü bir duruma sokmaz mı ?"
Durup bana baktı "Bilmiyorum. Bu yüzden anın tadını çıkar.
Göğüslerimi emmeye başladıgında yeniden içimde fırtınalar koptu önce disledi sonra çekiştirdi.
Tişörtünü geri kapatıp yukarı doğru kalktı ve tekrar öpüşmeye başladık.
Öpüştük.
Öpüştük.
Öpüştük.
Taki kapının açılma sesini duyana kadar ikimizde aniden kapıda Gidoni görmemizle sok olmuştuk. Stiles benim açık kalan her yerimi kapatıp ayaklandı.
"Burda ne isin var ?"
"Bir şey buldum." gülümseyip nefesini dışarı verdi "Malianın hala yaşama şansı var."