Şule bir elbise daha çıkardı. "Bu olur."dedim bıkkınlıkla. Evet bugün köycüğümüze ikiz kardeşler geliyor. Şule ( yakışıklı sevdalısı) taktı , hoşgeldine gidiyoruz diye. " O zaman bu elbise ve şu sitiletto, olur mu?" Dedi bayan Şule . "Ne etto. Hayırr asla! Bak şule zor kabul ettim zaten. Ben şu pantolonu ,asker yeşili t-shirti ve sporları giyerim. Olur mu? Yada sormuyorum sonra yok öyl-" derken şule " kızım yeter anladık erkek fatmasın. Ne giyersen giy!" Dedi kardeşim. " adamsın be?!" Dedim sevinçle. Şule çemkirerek " ben adam mıyım! Düzgün konuş Miray! Hıh!"dedi. Ben cevap vermedim. O mor etek, pembe gömlek ve bişey bişey etto giydi. Bende siyah pantolon, asker yeşili t-shirt ve spor ayakkabı giydim. Kahverengi saçlarımı bıraktım. Zaten dalgalıydı . Bizim pimpiriklide sarı saçlarını topladı ,ördü bişeyler yaptı ve topuz oldu. Kapıdan çıkarken Hatice teyzeyi öptük. Nereye gittiğimizi sormadı çünkü biliyordu. Annemide aramıştım. "Ya gitmesek mi? Aynı sürtüklere benzedik. Erkekler var koşun ay ay. Iykk. Dönelim ya !" Dedim köyün dar sokaklarında yürürken. Şule " hayır!" Dedi kesinlikle . Üstelemedim . Kapıyı iyi giyimli bir amca açtı. "Buyrun kızlar?" Dedi. Bizde " biz hoşgeldine geldikte." Dedik. Amca bizi içeri aldı. Ev saray yavrusu gibiydi. Amca " Oğlum Ekin, Emir hadi misafirlerimiz var. " diye yukarı seslendi. Biri yukarıdan tamam dedi. Merdivenlerden iki erkek indi. Yakışıklılar Allahı var. Şule siyah saçlıya aşkla bakıyordu . Klasik Şule diycem ama aşkla. Ben Şuleye bakarken arkamdan biri sarıldı .
----
Merhaba yalancı tayfası nabersiniz?! Umarım beğenirsiniz. Mobilden yazıyorum biraz zor oluyor. Yazım yanlışım varsa özür dilerim.
;) ;) ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalancı
Novela JuvenilHayat zor ve senin mücadele etmen lazım. Hayatta bazı gerçekler vardır. Benim hep mutsuz olmam gibi.. --- "Nasıl ya?" Dedim bağırarak. Nasıl bunu bana yapar. --- "Ben istanbula gidiyorum." Dedim ona son kez bakarak." Hoşçakal yalancı, hoşcakal."...