-Bölüm 1-

68 10 10
                                    

"Lanet olsun..." Kız quinque saplanmış sağ omzunu tutarak soğuk, taş zemine çöktü. Yaklaşık 1 saattir savaşıyordu, lakin karşısındaki güvercinler onun gibi biri çok güçlüydü. Dişlerini tangırdattı ve bir kaç saniyeliğine bile olsa gözlerini kapadı ve geçmişini düşündü.

O zamanlar, nasıldı ki?

Önünde ona bakarak sırıtan güvercine göz ucuyla bakmasıyla kakuganının kararması bir olmuştu. Güvercin quinquesini iki eliyle kaldırdı ve gözlerini kızdan ayırmayarak quinquesini kızın karnına sapladı. Quinque kızın karnını deldi ve sırtından çıktı. Gûl bağırmaya fırsat bulamadan yere büyük bir miktar kan kustu. Güvercin quinquesini kızın karnından yavaşca çıkardı. Kız ağlamamak için kendini zorluyordu, hiç olmadığı kadar. En azından son dakikalarında düşmanlarını daha fazla eğlendirmek istemiyordu. Başını zorla yukarıda tutmaya çalışırken ağzında biriken kanı yeniden kustu. Yaraları iyileşemiyordu, çünkü oldukça uzun zamandır yemek yiyememişti. Güvercin quinquesini kızın başına doğrulttu ve saplamak için hazırlandı. Lakin kız aldığı yaralardan dolayı bilincini kaybetmişti.

~

'Gantai' yani 'Gözbantlı' lâkâbıyla bilinen Gûl birkaç dakikadır savaşı eskimiş binanın çatısından izliyordu. Kızın oldukça kan kustuğunu gördüğünde gözünü kıstı ve olayları daha dikkatli izlemeye başladı. 'Artık olaya el atmalıyım...' diye düşünerek kagunesini çıkardı ve eskimiş binanın duvarına sürterek yere atladı. Yere indiğinde orta parmağını kıtlatı ve kagunelerini saldırı için hazırladı.

~

Güvercin elini daha hareket ettiremeden bir şey quinquesini aniden kavradı ve duvara fırlattı. Daha ne olduğunu kavrayamadan kendini yerde buldu. Diğer güvercin quinquesini hazırlamış ve Gantai'ye doğru koşmaya başlamıştı. Gantai ani bir refleksle geri sıçradı. Kız güvercin patronunun ayağa kalkmasına yardım ediyorken kagunesiyle kız güvercini kavradı ve duvara doğru fırlattı. Diğer güvercin şoku atlatamamışken diğer kagunesiyle onu boğazladı, güvercinler güçlü de olsa bu gibi durumlara hazırlıklı değillerdi. Gantai kagunesini sıkılaştırınca güvercinin kafası patırtıyla yere düştü.

•••

Gûl gözlerini yavaşca araladı. Kıyafetlerine bulaşan sıcak sıvının kokusu çok tanıdık ve...lezzetliydi. Hafif araladığı gözlerini yeniden kapattı ve yavaşca dudaklarını yaladı. Birkaç saniye yerde yatmaya devam ettikten sonra ellerinden destek alarak ayağa kalktı. Sol koluyla ağzını silmeye kalkıştı ama nerdeyse bütün vücudu kanla kaplanmıştı. Hem kendi kanıyla, hem de Gantai'nin öldürdüğü güvercinlerin kanıyla. Ani bir şokla elini yarası olması gereken yere götürdü. Hâlâ tam iyileşememişti ama ilk halinden kesinlikle daha iyiydi. Sağ omzuna baktığında oradaki yarası tamamıyla iyileşmişti. Uzun zamandır yemek yemediğini de sayarsak birkaç saattir baygın olmalıydı. Duvardan destek alarak yavaşca cesetlerin yanına ilerlemeye e başladı. Erkek güvercinin cesedinin yanına çömeldi ve kakuganını [Y.N:Eğer bilmeyen varsa 'Kagukan' Ghoul gözlerine deniyor '-'] ve cesedin kolunu kavradı. Biraz daha zorlayınca cesedin kolu gürültüyle koptu. Çıkan ses çıkmaz sokakta yankı yapıyorken sokağın başlarında bir silüet göründü. Silüet yavaşca Gûl'un yanına ilerliyordu. Gûl
silüetin kim olduğunu anlamıştı. Duyuları diğer Gûl'lardan daha gelişmişti. 2 farklı tür kagunesi olsa bile hiçbirini tam kontrol edemiyordu. Bu onu daha güçlüyken bile zayıf durumuna düşürüyordu.
-
Tanıdık geldi mi? Evet-...Ne? Hayır mı? Tamam, belli ki bilmiyorsun. Ama bu bilgiyi veremeyiz... İstemiyor. O da zayıftı. Artık güçlü. Onu da kurtardılar. Artık o kurtarıyor. Onun güçsüzlüğünü omuzlarında taşıdılar. Artık o diğerlerinin güçsüzlüğünü omuzlarında taşı-...Aslında... Taşımıyor, vazgeçti. Bir zamanlar taşırıyordu. Artık taşımıyor.
-
Gözlerini kıstı ve cesedin kolunu yere attı.

"Merhaba, Hinami."

"Nishiki, ne istiyorsun?" Nishiki iki elini de pantolonunun cebine soktu ve gözlerini kız güvercinin üzerinde gezdirmeye başladı.

"Sadece bunları senin mi öldürdüğünü soracaktım..." Hinami başını yavaşca yere eğdi ve gözlerini kıstı.

"Hayır...." Nishiki şaşırmamıştı, onun gibi nerdeyse hiç savaşmayan ve intihar eden insanlarla beslenen bir Gûl'dan iki güvercini öldürmesi tuhaf olurdu.

"Peki nasıl yaşıyorsun?"

"Bilmediğim birisi kurtardı."Nishiki tek kaşını kaldırdı ve Hinami'ye sorgulayıcı bakışlar atmaya başladı.

"Nasıl birisiydi peki?" Hinami biraz hatıralarını yokladı. Pek bir şey hatırlayamıyordu.

"Kagunesi kırmızıydı ve hafif parlıyordu, bayılmadan önce sert bir şeyin duvara sürtülme sesi gelmişti...Benim boynuma dayanan quinqueyi kavradı ve bir yere fırlattı..." Biraz daha düşündü ama hatırlayabildiği tek şey bunlardı.

"Başka hatırlamıyorum..." Nishiki ellerini cebinden çıkardı ve gözleri şaşkınlıkla açıldı.

"Gantai..." Hinami Nishiki'ye anlamadığını gösteren bakışlar atarken Nishiki devam etti.

"Gantai, SS seviye olduğunu duymuştum. Şu aralar en çok aranan ve tehlikeli Gûl'lardan biri, yamyamlık yaptığını söyleyenler var...Kısaca dedektifleri öldürdükten sonra seni yemediğine şükretmelisin." Hinami'nin gözleri şaşkınlıkla açıldı. Ağzı hafif aralanmışken Nishiki'ye şaşkınlıkla bakmaya devam ederken Nishiki eski rahat tavrına dönmüştü.

"Başka şeyler biliyor musun?" Nishiki umursamazca omuz silkeledi.

"Hayır, kendimi güvercinler gibi geçmişlere adamıyorum herhalde..." Hinami Nishiki'nin söylediği şeye hafif bir tebessüm etti.

"Onu bulacağım, Yemin Ederim." Nishiki

-----

Ve...bitti! 690 kelime TwT Neyse, hiç çoktan iyidir değil mi?! Bu biraz tanıtım gibi bir şey gerçi sjmsksjsn. Bu arada kitap hakkında bazı bilgiler vermem gerek galiba...İlk olarak;

- Hinami 17 ve Kaneki 18 yaşında.

- Kaneki doğuştan bir Gûl.

- İnsan toplumuyla neredeyse hiç alakası yok, sadece Ayçiçeği kafamızla [Hide demek istedi] görüşüyor.

- Hinami'nin annesi öleli bir-iki gün oluyor.

Galiba daha değişiklik var ama aklıma gelmiyor jsjsjdjfjf

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 27, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yemin Ettim [Tokyo Ghoul - Hinaken FanFic]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin