BAŞBELASI

177 4 1
                                    

Annem öldüğünden beri iğrenç olan hayatım , yarından sonra iyice çekilmez bir hal alacak.  Babamın annemden sonra yeni bir evlilik yapmasından daha çok iğrendiğim hiç bir şey olamaz. Daha da beteri yarın düğüne katılmak ve süslenmek zorunda olmam. 1 saat boyunca mutluymuşum rolü yapmakdan nefret ediyorum. Yarın ki düğünü düşündükçe aklıma annemin son nefesleri geliyor. Sanki. Sanki ona ihanetmiş gibi. Onu yeniden geri getirebilmek için herseyimi verirdim. Ben bu düşüncelerden sıyrılırken babam odamın kapısını tıkladı. Gözlerimi devirerek

- '' Geel.'' dedim. Babam istediği oyuncağını almış bir çocuk gibi mutlu bir şekilde odama girdi.

- '' Yüzünü asma tatlım Kat o kadar da fena biri değil '' dedi. Ah tanrım o kadın umrumda değildi.

- '' Baba..'' Diyeceğim şeyi hemen anlayıp sözümü kesti.

- '' Hayır Miranda. Yarın düğüne geliceksin. Senin yanımda olman benim için çok önemli. Emin ol onu sende çok seveceksin.'' dedi. Onu da o şımarık oğlunu da evimde istemiyordum. Ama babamın yüzü annemin vefatından sonra hiç gülmemişti. Taa ki. Kat ile tanışana kadar. Mutlu olmayı hak ediyordu. Sonsuza kadar yalnız yaşayamazdı. Annem de bunu istemezdi. Babamın mutlu olmasını bende annem gibi istemiyor da değildim.

- '' Ah. Peki yarın yanında olucam baba.'' diyip yanağına öpücük kondurdum. Düğüne gideceksem bir elbiseye ihtiyacım vardı. Bu saatten sonra internetten sipariş veremezdim. Zaman yoktu. Her işimi son güne bırakmak da ustayım diye düşündüm. En yakın arkadaşım olan Ava'ya her zaman takıldığımız alışveriş merkezinde buluşmamız gerektiğini söyledim. Böyle zamanlarda moralimi yerine getirirdi. Hemen üstüme bir kot ve tişört geçirdim. Her zaman ki gibi süslenme havamda değildim. Alışveriş merkezine vardığımda Ava arabasını park etmiş telefonunu karıştırıyordu. Onu bir kaç gündür göremediğimden çok özlemiştim. Hemen boynuna atladım. O da özlemişe benziyordu. 

- '' Selaam Ava.'' dedim boğuk bir sesle.

- '' Selam Miranda. '' deyiverdi. Her zamanki gibi onun sesi benden daha neşeli ve gür çıkıyordu.

- '' Yarın için elbise lazım ! Bunun için süsleneceğime inanamıyorum. '' dedim. Ava beni en iyi anlayan kişiydi. Annemin ölümünden sonra acıma en çok tanık olan kişi oydu çünkü. Bana anlayış ve sevgiyle bakan gözlerini devirdi.

- '' Bunu baban için yapmalısın. İyi kız ol Mir ! '' diyip güldü. Tanrım bu çatlağı çok seviyordum.

Bir kaç mağaza gezdikten sonra açık pembe mini dantelli bir elbise buldum. Abartılı şeylerden hoşlanmazdım. Ava bana çok yakıştığını söyledi. Elbisemle aynı renk olan platform topuk bir ayakkabı bulduktan sonra alışverişim tamamlandı. Yarın için dinlenmem gerektiğinden eve erken döndüm. Sanırım evde misafirlerimiz vardı. Bahçede babamın arabasından başka 2 araba daha vardı. İçeri yorgun adımlarla girdim. Kat ve oğlu Justin salonda babamla bir şey konuşuyorlardı. Hiç gözükmeden merdivenlere doğru ilerlenken babam : 

- '' Merhaba küçük hanım. '' dedi. Kat ile göz göze geldik. Kadın bana hep dost canlısı davranıyordu. 

- '' Merhaba. Şey. Çok yoruldum da odama geçsem iyi olur.'' dedim. Justin'in bakışları pek hoşuma gitmemişti. Hızlı adımlarla merdivene yöneldim. Elimdeki pakettekileri dolaba yerleştirdim. Üstümdekilerden kurtulup pijamamı giydikten sonra yatağa gömüldüm. Yarın yorgun olmamalıydım. 

NOT : Yeni bölüm isteğe göre en yakın zamanda gelir. Bu bölüm uzun mu kısa mı bilemedim. İnşallah beğenirsiniz :D

BAŞBELASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin