Emmett:
Nereden bilebilirdim ki bir küçük öpücüğün
sizi taa buralara getireceğini.Yer: Paris
Tarih:1992"Alice iyi misin?"
"Will sakin ol. Ben iyiyim."
"Ah Allice canın acıyor demi. Ben ben özür dilerim. Seni tutabilirdim. Ben gerçekten özür dilerim."
"Ah Will önemli değil. Sadece dizimi çarptım ve kanıyor."
"Alice?"
"Efendim bayım."
"Dizin kanıyor ve çorabın yırtılmış."
"Evet."
"İstersen yeni-sini alabil-iriz."
"Efendim annem çok kızacak. Lütfen.Eve gitmeliyim."
"A el-elbette."
"Sağolun. İyi günler dilerim."
Ayağa kalkmak için hafifçe dizime kuvvet uyguladım. Genç oğlan başımdaydı ve beni endişe ile izliyordu. Dizimi küçük bir yara değil,kocaman bir yarık sahiplenmişti ve çok acıyordu.
"Alice?"
"Efendim."
"Yardım etmeni ister misin? "
"Hayır, bu temas demek ve ben size dokunamam. Tıpkı sizin bana dokunamayacağınız gibi."
"Evet, haklısın ama sağlık söz konusu olunca belki değişir."
"Ne olursa olsun temas yasak efendim."
"Anladım."
"Üzgünüm efendim ama..."
"Sıkıntı değil."
Tekrar kalkmak için bir kuvvet daha uyguladım ama dizim buna engel oluyordu ama ben daha büyük acılar gördüm ve hepsi geçti bu da geçer. Genç derin ve sesli bir nefes aldı ve elini bana uzattı.
"Alice lütfen elimi tut."
Sesi öyle içten ve kibardı ki red edilemeyecek kadar..?
Bilemiyorum.
Ahh ne yapmalıyım?"Bayım ikimiz de evliyiz."
"Bak ikimiz de evli değiliz sadece-..."
"Bayım biz sahipliyiz. Evli değiliz ama bir gün evleneceğiz.
-Sahiplerimizle."Yutgundum ve tekrar konuşmak için dudaklarımı araladım.
"Bayım lütfen artık gidin."
"Seni burada bırakmam Alice."
"Bayım peki ne yapıcaz?"
"Hmm evin nerede?"
