2. Bölüm: Kavga

274 23 6
                                    

*Multimedya Rüzgar,Toprak,Gece , Mira, Ayaz,Beste ,Egemen, Özgü & Su inş beğenirsiniz sizden tek bir ricamız var eğer beğendiyseniz arkadaşlarinizla paylaşırmısınız? Sizi seviyoruz iyi okumalar:)))*

***

Bazıları tedirgin olup olayın olduğu yerden uzaklaşırken kimileride kavganın bulunduğu tarafa doğru hızlı adımlarla ilerliyorlardı ve gördüğüm kadarıyla kavgayı ayırmayı çalışanların yanı sıra kavgayı kızıştıranlarda vardı. Kavga edenlerin yüzünü seçmeye çalışırken...
Rüyamda gördüğüm o karanlık gözler gözlerimi buldu... şaşkınlığın yanı sıra sebepsiz yere mutlu olmuştum. Resmen rüyamda gördüğüm adamın gençliğidi sanki, rüyamda gördüğüm adam en fazla 18 yaşındaydı ama karşımda duran kişi... benimle yaşıttı. Başımı diğer yana çevirdiğimde ise o ela gözlerle karşılaştım,Sırılsıklamdı,üstü başı saçları...Her yeri. oda tıpkı diğer çocuk gibi rüyamdaki adamın gençliğidi ela gözlü olan çocukta benim yaşlarımdaydı. Uzaktan duyduğum bir ses git gide yakınlaştı ve siyah gözlü çocuğun arkasında durdu
"Toprak! Bırak abi değmez bu piçlere"
Siyah gözlü çocuğun adının Toprak olduğunu anladım.
Ela gözlü çocuk o çocuğun ona Piç demesine sinirlenip bir yumruk indirecekti ki Kavgayı ayırmaya çalışan, orta yaşlı bir adamın yüzüne çaktı. Adam eliyle yüzünü tutarken ela gözlü çocuğa kafa attı. Bir çığlık koptu. Arkadan bir kız yere yığılan ela gözlü çocuğun yanına çöktü,

"Rüzgar! İyi misin? Kanıyor! Yardım edin!"

Diye yakındı.
Adının rüzgar olduğunu öğrendiğim çocuk

Ayağı kalktı;

"Beste! sen bu işe karışma!

Maşallah hepsininde ismini öğrendim.

Toprak olaydan uzaklaşırken

" Bu iş burada bitmedi kodumun puştperestleri"

Ağzından dökülen küfüre bi hayli gülme isteği ile doldum ve taştımda. Sessizliği bozan kahkahamın ardından, Toprak beni bir süzdü. Adımlarını yavaş yavaş bana ilerletti gözlerimiz değdiğinde 'dejavu' hissine kapıldım rüyamdaki bakışlar... O karanlık...oysaki rüyamdaki Toprak daha yumuşak bakıyodu, önümde duran ise öfkeli ve aşağılayıcı bakışlardan başka birşey değildi.Gözlerindeki alevler...Adeta içimdeki (erkeklere olan)buzdan duvarları eritmeye ısrarcıydı. -ne saçmalıyordum?- .
Toprak tam önümde durdu ,

"Komik olan ne?"
Afalladım.kendime gelincedee lafı yapıştırdım."

"Puştperest? , ne o yeni bir inançmı?"
Durdu sustu.

"Evet. Bu tür puştlar böyledir 'Puştperest' "

"Hm. Komik"
Güldüm .
Güldü.
Gitti. Arkasını dönüp bariyerlerin oraya yürüdü.
Şu an. Hayatımın arka fonunda 'gidiyor Gönlümün efendisi' adlı parça çalıyordu. Arkasından baka kaldım!
Bir yanım 'amaan banane' demesini dilerken bedenimin bütünü gitmemesini istiyordu.Neden? Bu? Çocuğun?Gitmesini? İstememiştim? .Gülüşü...çok güzel. Neden? .Ahh... Niye rüyamda görmüştüm . bilinçaltım ne saçmalıyordu yine? Off..şizofrenmiyim yoksa????!!!!
Ben düşüncelerimin içinde boğulurken bu düşüncelerimi okyanus haline getirip diğer insanlarda boğmak istemiyordum. O yüzden bu rüyayı ve yaşadıklarımı henüz kimseye anlatmıyacağım. Çok merak ediyordum Rüzgar nasıl biriydi ve neden kavga etmişlerdi? Rüyamda gördüğüm insanları burada görmem oldukça tuhaf. Ben bu garipliklere göğüs gerip mantıklı bir fikir arıyacak bir kızken saçma salak bir rüyaya inandım. Ve merakıma yenik düştüm adımlarımı Rüzgara doğru yöneltirken Ayaz ve Gece bana anlamayam gözlerle bakıyorlardı. İçimdeki meraklı Su ile cebelleşiyorduk. Bir yanım 'sana ne' diye bağırırken diğer yarım ise rüyamı hatırlatıyordu. Adını Beste olduğunu öğrendiğim kıza neler olduğunu sordum

"O iyi mi?"
Beste bana hem aşağılayıcı bi o kadar da pis bir bakış attı.

"Sana ne be ŞÜŞKOOĞ"
*Şişko?*
BANA ŞİSKO DEDİ!!?
kızın saçına sakız gibi yapışacaktım ki yapıştımda. Parmaklarımı Bestenin saçlarına doladım. Beste'nin çığlığı kulaklarımın intiharına sebep olurken saçlarını daha kuvvetli çektim.

"Kilomla dalga geçme orospu çocuğu!!"

"Ya Bırak! piskopat!"

Saçını bırakmaya hiç niyetim yoktu. Çünkü en hassas noktama vurmuştu. Sinirlerime hakim olmayı başarıp saçlarını bıraktım. Kız canına susamış gibi omuzlarımdan ittirince tam kıza vurmak için kolumu kaldırdım ki Yoğun bira kokusu burnuma doldu... Arkadan kolumu kavrayan Rüzgara baktim. Onun ela gözleri boştu. Oysaki ...'Toprağın gözlerindeki siyahlık, derin bir kuyuya benziyordu. Kuyunun üstü buz tutmuştu. Toprağın buzdan duvarları gözlerine yansımıştı. Tek anlamadığım gözleri alev alırken aynı zamanda buz tutmuş gözleri erimememesiydi.bunu nasıl yapıyordu?'...
-niye onları kıyaslıyordum?- Neyse.

Rüzgara en pis bakışımı atarken özürlüye benzediğimin farkındaydım ama takmadım.

"Bırak! Kolumu!"
Yavaşça kolumu bıraktı.

"Gerçekleri duymak canını mı yaktı?"
Şaşkınlık yüzüme vurduğunu hissettim.

"Ne diyorsun sen be?"

"Şişmansın diyorum! Her acı gerçeği duyduğunda böyle çirkefleşir misin sen?

"Ne var biliyormusun? Sizin gibi Piçler insanların zayıf noktasını bulamadığı takdirde, fiziksel yönleriyle dalga geçmekten zevk alırsınız. Bende sana gerçekleri söyliyim mi!? Sen! Toprağa ait olanı almaya çalışıp onun hayatını çaldığını sanarsın Rüzgar! Ama kendini kandırırsın! Zavallısın! Belki şuan beyninin algısı tıkalı olabilir ama belki birgün anlarsın!"...

Gözlerim iki çift siyah gözle karşılaştı...Gitmemiş.Toprak bariyerlerin yanında beni şaşkınlıkla izliyordu.Her şeyi duymuştu...

Rüzgarın afalladığını sezdim.
Beste de dondu kaldı ,ben zafer edasıyla egom tavan yaptı, fakat söyledikleride özgüvenimi yerle bir etti.
Evet gerçek bir evrime ihtiyacım vardı...

TOPRAKTAN...

***

Bu gün Rüzgarla yine kavga ettik.Yine...Yine...Yine. Bu çocuk beni çıldırtıyor. Bu gün yine ortak arkadaşlarımız olduğu için AVM ye gitmiştik ki sohbet muhabbet işte sonra biralar falan filan, bir şey oldu bana laf soktuğunu sandı. Piç. Sonra 'bana bi sıcak bastı' diyince bira şişesini kafasından aşağı boşalttım.'Serinledin mi?' diyince tabi onu orda göt ettim. Sonra bu bana yumruk attı bende ona kafa attım... Kavgaya diğer arkadaşlarda girince kavga büyüdü.Zaten Rüzgarla birbirimizi küçüklüğümüzden beri sevmeyiz. Babalarımız Holding sahibi ve işleri büyütmek için ortaklık kurdular.Yani mecburen takılıyoruz!.
Herkes buraya toplanmaya başladığında olayları yakından izleyen esmer şişman bir kız vardı. Aynı yaşta olduğumuz belliydi. Rüzgara son sözümü söyledikten sonra oradan uzaklaşırken şişman kız kahkaha atmaya başladı . Bende kıza doğru yürümeye başladım

"Komik olan ne?"
Afalladığını hissettim . Ve konuşmaya başladı.

"Puştperest? ,ne o yeni bir inançmı"
Gülmek istedim ama durup sustum.

Evet. Bu tür puştlar böyledir "puştperest"

"Hm. Komik"

Gülmüştüm. O da gülüyordu. Bariyerlere doğru yürümeye başladım arkamı döndüğümde kızın Beste'nin saçına yapıştığını gördüm. Rüzgar kızın kolundan tutmuştu kız ona bırakmasını söyleyince bıraktı. Rüzgar kıza

'Gerçekleri duymak canını mı yaktı?' diye sordu . Rüzgarın söylediği şeye karşı kız şaşırmıştı.

"Ne diyorsun sen be?" dedi

"Şişmansın diyorum! Her acı gerçeği duyduğunda böyle çirkefleşir misin sen?"

Kızın Rüzgara söylediği son cümlelere gerçekten çok şaşırmıştım ama... Saçmalık değildi...Aksine,Haklıydı..

Rüyalara İnanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin