Beni Aşka Uyandır / Giriş...

380 25 30
                                    

Evren denilen şey ne kadar da büyük. Ayrıca içinde milyonlarca cevapsız soru uçuşuyor sağa sola.

Bir de kadınları düşünün. Bir kadının aklı evrenden daha büyüktür. Aklındaki cevapsız sorular bildiğimiz normal evreni boylu boyunca sarıp sarmalar. Her kadının kendine göre cehennemi vardır. Cevapsız en büyük sorusudur bu.

Biz kadınlar…

Hiç birimiz sıradan değiliz. Cevabını aradığımız en büyük sorumuzun ne kadar sevildiğimizi merak etmemiz olması bizi aynı ya da sıradan yapmaz.

Bizi daha aşık yapar. Çok daha aşık!

Yüzüm bugün ne kadar da solgun görünüyor. Sanki aynanın karşısına geçmeden on saat önce ölmüşüm de morgdan kalkıp gelmişim gibi. Yüzümü İskandinav soğukluğundan arındırıp Akdeniz sıcaklığına boyarken izlendiğimin farkına varmıştım.

Aynanın karşısındaki yatağımızda boylu boyuna uzanmış esmer tenini teşhir eden adam… kalbim bir anda ağzıma gelip uçmaya hazır bir kuş yavrusu gibi olmuştu. Korkudan rengim bir ton daha beyazlamıştı. Ya bir sabah uyandığımda bu bakışların sahibi beni izlemezse ?

Ya kocamın bakışları başka bir yüzün aynasında gezinirse?

Biliyorum.

Benden önce kim bilir kaç ten sözde son durağı olmuştu. Evet ben onun eşiydim fakat hepimizin yarını pusludur. Benden sonrasına uzanan raylar var mıydı? Ya da rüzgar onu başka limana sürükler miydi?

‘Ah evrenden büyük aklım yine ne karanlık sorulara taktın.’

-Günaydın karıcığım.
-Günaydın canımın içi.
Bir anda yatağın bana yakın olan tarafına doğru süzülmüştü bile. Önce omzuna ve belime  dokunan saçlarım ve saçlarıma dokunan elleri… söze girdi bir anda

- Güzel kadınsın sen. Bunu görebiliyorum yüzünü süsleyen gözlerinin kahverenginde, gözlerini süsleyen ok gibi kirpiklerinde, elmacık kemiklerinde ve minicik gamzende. Güzel kadınsın sen.
Güzelliğin her aynayı süsler.
Gözlerimiz bir anda aynada kilitlenmeden önce onu izledim. Simsiyah kaşlarına baktım. Gözlerine gölge eden uzun kirpiklerine baktım. Yüzünün her ayrıntısını ezbere biliyordum zaten. Söylediği her cümle ruhumda iz bırakan izler bırakan adam.
Bu benim adamım. Bu benim kocam.

- Hayatım, Yağmur gelecek birazdan beni almaya. Kahvaltı hazır. Saat 13.00 oldu zaten geç kalacağız.
- Nereye gidiyorsunuz ki ?
- Dün gece söyledim ya aşkım Gönül’e sözümüz var. Onlara kahve içmeye gideceğiz.
- Hmm doğru ya unutmuşum. Elif’i götürecek misin peki ?
- Bizimkiler çocukları getirmeyecekmiş. Yani anlayacağın güzel kızımız yakışıklı babasıyla vakit geçirecek bugün.
- Ya hu bu şimdi mi söylenir !
- Neden kızımızla vakit geçirmekten daha güzel bir planın mı vardı canım benim ?
Bir an duraksadı simsiyah gözlerinde ki çaresizlik ışığı yanarken
- Yoo ne planım olacak.
Lütfen evde pineklemeyin Elif’i parka falan götür. Ben üşütmüşüm biraz nezle oluyorum galiba.
- E gitme o zaman
- Olmaz söz verdim ayıp olur.
- Peki o zaman fazla yormamaya çalış kendini.
- Aman aşkım ne yapacağız sanki biraz laflarız işte.
- Ben de onu diyorum ya işte. Çeneniz, malum çok yorar sizi.
- Ha ha ! komik seni. Hadi ben çıkıyorum.
Dudaklarına minik bir öpücük kondurup olduğum yerden kalkarken telefonuna gelen bir mesaj sesi duymuştum.O, telefonuna gelen mesajını okurken yüzü asılmıştı.  Hemen bir cevap atıp telefonu yatağın üzerine fırlattı.
- Kim o?
- Arkadaş .
- Nasıl bir arkadaş!
- Yahu bizim çocuklar işte.
Üstelememiştim fazla. Ama o banyoya gittiğinde telefonu elime almıştım bile. Kayıtsız bir numaraydı
Akşama geliyor musun ?
Bilmiyorum belli olmaz. Bizimki Elif’i bana bıraktı işi var biraz.
Tam telefonu yatağa uzatacağım zaman yeni bir mesaj gelmişti.
Bak sakın ekme. Çok eğleneceğiz.
Banyo kapısının sesini duyunca telefonu yeniden yatağa fırlattım. Tabiî ki mesajı ana ekrandan okuduğum için mesaj okunmuş sayılmayacaktı. Ama içime oturmuştu bile bu mesajlar.
- Çıkmadın mı sen daha hayatım?
- Şimdi çıkıyorum kocacığım seni bekledim.
- Tamam canım Elif’i merak etme sen.
Olur hayatım.
Tabi ki Elif’i merak edecektim kocamın telefonuna gelen mesajlarla birlikte.
Evden çıktığımda Yağmur çoktan gelmişti bile evin önüne. Klasik Yağmur işte. Sol elinde yanan sigarası sağ elinde ruju dikiz aynasını yine makyaj için kullanıyordu.
- Hoş geldin güzellik çok bekletmedim değil mi ?
- Aaa yok fıstığım şimdi geldim zaten makyajımı tazeliyordum ben de.
- Görüyorum da sigara içmek ve ruj tazelemek çok ironik değil mi sence?
- Ne yapayım canım ikisinden de vazgeçemiyorum.
- Hadi canım, hadi gidelim evde iki tane canavar bıraktım zaten.
- Tamam canım. Ne bu acele, sanki ilk defa evde bırakıyorsun ikisini.
- Mesajlar yüzünden hep bunlar.
- Ne mesajı kızım?
- Birkan’ın telefonuna mesaj attı birisi akşam geliyor musun çok eğleneceğiz falan yazıyordu.
- Aman kuzum sende sanki kocanı tanımıyormuş gibi davranma. Kesin bir arkadaşıdır ne olacak!
- Hah o da tam aynısını söyledi zaten. Hastayım biraz. Hem kırgınlık var hem de kırılganlığım üzerimde. Aman aman evlerden ırak. Kızlara gidelim de kendine gelirsin.

Hikayeyi beğenirseniz gelen yorumlara göre devamı olan bölümleri yazacağım arkadaşlar.

Beni Aşka Uyandır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin