İlk Öğrendiğim An

17 3 1
                                    

İnsanın hayatında çaresiz olduğu günler varmıdır? Benim için vardı. Ve bugün yine kendimi çok çaresiz hissediyordum. İçimdeki sıkıntıyla yatağımdan kalktım. Önce banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda çaresizliğimi görebiliyordum. O sırada annemin sesi geldi. Oğlum okula geç kalacaksın. Gel de kahvaltını yap diye beni çağırıyordu. Ben aç olduğumu bile düşünmüyordum .Okula gitmekte istemiyordum. Çünkü babam bugün doktora gidecekti, ben de onunla beraber doktora gitmek istiyordum. Bugün babamın tahlil sonuçları çıkacaktı.Bunları düşünerek kahvaltı masasına geldim. Anneme düşüncelerimi söylediğim de. Annem her zamanki gibi okula gitmem gerektiğini söyledi sinirlenmiştim. Masaya oturmadan kapıya yöneldim. Annem nereye? Kahvaltını yap derken, ben yönelmiştim bile. Çantamı aldığım gibi okula gittim. O içimdeki sıkıntı akşam olup eve gelene kadar devam etti. Kapıdan girdiğimde annem ve babam karşılıklı oturuyorlardı. Yüzlerindeki üzüntü o kadar belliydi ki, kötü bir şey olduğunu hissedebiliyordum. Ağbim henüz gelmemişti, sanırım yine hastanede nöbeti vardı ,ağbim sağlıkçıydı. Çantamı bırakıp merakla annem ve babamın yanına oturdum.Tahlil sonuçlarını merak ediyordum. Annem ve babama tahlil sonuçlarının nasıl çıktığını sordum. Babam endişelenecek şey olmadığını söyledi.Ama yüzlerindeki ifade hiç te öyle söylemiyordu,Sinirlenmiştim.Neden benden benden saklıyorsunuz? Benim de artık bir yetişkin olduğumu, küçük bir çocuk olmadığımı söyledim. Tahlil sonuçlarını istedim. Sağlık okulunda okuyordum o yüzden tahlil sonuçlarından az çok bir şey çıkarabilirsin. Babam üzülmemen gerektiğini söylerken, annem ağlamaya başlamıştı. O kadar ağlıyordu ki teselli etmek imkansızdı. Hasta olan babam dı ama annemi teselli eden de babamdı. Ben artık dayanamayıp bağırdım. Artık neler olduğunu biri bana anlatabilirimi!Kimsenin bir şey açıklayacağı yoktu. Odama gidip kapıyı kapattım. Onlar söylemeseler de konuyu abimden öprenebileceğimi biliyordum .Okul formamı değiştirdim ve sabırsızlıkla abimi beklemeye başladım. O arada yatağa uzandım. Kapı sesi ile irkildim. Uyumuştum. Saate baktığımda 20.00'ı gösteriyordu, abim gelmişti koşarak yanına gittim. Ağbim babam ile konuşuyordu ;doktorun derhal tedaviye başlaması gerektiğini söylemişti.
Bunun için de hastanede yatması gerektiğini söylüyordu.Bunları duyunca önemli bir şey olduğunu anlamıştım. Yanlarına giderek koltuğa oturdum ve artık bana da anlamaları gerektiğini söyledim. Ağbim, sakin bir şekilde beni dinle dedi. Babamın akciğer kanseri olduğunu ve hastalık evresinin ilerlediğini bunun için de hastaneye yatması gerektiğini söyledi. Bu ları duyunca kafamdan aşağı kaynar bir su boşalır gibi oldu. Neye uğradığımı şaşırmıştım. O kadar çaresiz o kadar endişeliydimki kalbim sanki o an önce duracakmış gibi oldu. O gece sabaha kadar uyumamıştık.Sabah olduğunda herkesin suratında bir durgunluk vardı. Erkenden hastaneye gitmek için hazırlanmışlardı.Benim yine okula gitmemi istiyorlardı ama okula gitmeyeceğim söyledim .Hep beraber hazırlanıp hastaneye gittik. Hastaneye gittiğimiz de babamı direk yatışa aldılar. Koluna serum taktılar. Babam öylece yatıyordu. Çektiği acılar yüzden okunuyordu. Doktor annem ve ağzımı çağırdı yanlarında bende gittim. Doktor bu hastalığın uzun bir tedavisi olduğunu bu zaman içinde moralinin yüksek tutulması gerektiğini söyledi. Abim o hastanede çalıştığından babamla da abim ilgilenecekti. Annemin orda kalmasının hiç anlamı olmadığını ve eve gitmemizi söyledi. Annem ile beraber babamın kaldığı odaya teker gittik. Babam ne olduğunu Sorduğun da ağbim bir kaç gün hastanede kalması gerektiğini söyledi. Babamla vedalaşıp annemle beraber eve gitmek için hastaneden çıktık. Ben üzgündüm, annem işe benden daha üzgündü. ALLAH'a dua etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu. O gün kendime söz verdim, babamı hiç üzmeyecektim her dediğini yapacaktım. Eve geldiğimizde annem kapıyı açıp içeri girdi koltuğa yığılırcasına oturdu. Yine çaresiz bir şekilde ağlamaya başlamıştı. Ona baktıkça üzüntüm bir kat daha artmıştı Kendimi gidip yatağıma zor attım.Canım acıyordu, ama bedenim değildi bu ,ruhum acıyordu. Öylece dalmışım. Annem hadi kalk oğlum deyince, yatağımdan irkilerek kalktım. Kendimi hiç uyumamış gibi hissediyordum. Saate baktığım da saat 19.30 olmuştu. "Ben üç saat boyunca uyumuşum "dedim kendi kendime.Sonra odadan çıkıp annemin yanına gittim. Annem yemek hazırlamıştı. Sessizce yemek masasına oturup yemeğimizi yedik ,ne yediğimizi bilmeden. Anneme iştahımın olmadığını söyleyip odama çekildim ve yine çaresizce düşünmeye başlamıştım. Elimden hiç bir şey gelmiyordu. O kadar çaresizdim ki hiçbir şey yapamıyordum. Ve bu beni çok sinirlendiriyordu .Babam orda acı çekerken bense evde oturuyordum. Ama elimden gelen hiç bir şey yoktu ALLAH kahretsin ki yoktu. Her gecem her sabahım çaresizlikten geçiyordu ama kendimi toplamam gerekti .Hastalıkla bir savaşımız vardı ve bu savaşta pes etmek yoktu. Ben bu hayat savaşında kazanacağımıza inanıyordum ve asla pes etmeyecektim 😢...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 28, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayatımdaki Boşluk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin