This is my story. (Bu benim hikayem.) - 5.Bölüm

143 11 0
                                    

HATIRLATMA:

Mary: Babanın fotoğrafını görmek istersin diye düşünüyorum.

Haily: Bilemiyorum. Belki görürsem özleyebilirim.

Mary: O senin baban. Görmen lazım.

Haily: Peki anne. Elime alıp fotoğrafı incelediğimde onu - onu özlediğimi anladım.

5.BÖLÜM:

Mary: Kızım iyi misin? Yüzünün rengi attı. Birşeyin yok değil mi?

Haily: Anne kendimi hiç iyi his-

-Mary'nin Anlatımı-

Kızım bayıldı. Aman tanrım. İlk müdahaleyi acaba ben mi yapsam yoksa doktor mu? Off. Şimdi bunu düşünmenin sırası değil. Hemen sedyenin yanındaki düğmeye bastım. Keşke babasının fotoğrafını vermeseydim. Ama bilmesi gereken birşey var. Babası onu çok seviyordu. Şimdiki duygularını bilemiyorum. Çünkü 1 yıldır görüşmüyoruz. Doktorun ve hemşirelerin içeriye girmesiyle kızımın başından ayrıldım. Doktor hemşirelerden birine acil olduğunu işaret etti. Daha önceden bu hastanede doktor olduğum için kolayca işaretlerini anlıyordum. Haily'nin arkadaşları içeri ilk girdiklerinde şaşırdılar. Özellikle Linda. Gözyaşları akmaya başlamıştı. Linda benim gibiydi, çabucak ağlıyordu. Harry bir anda yere çöktü. Gözlerinden akan yaşları Haily'nin görmemesi lazım. Harry'nin arkadaşları hemen Harry'yi sakinleştirdiler. Ama işe yaramadı. Sarışın çocuk Harry'ye astım ilacına benzer bir ilaç uzattı. Harry içer içmez rahatladı, ama hala aklı Haily'deydi. Çok belli oluyordu. Hemşirelerden biri doktora gizlice birşey uzattı. O kadar gizliydi ki doktor bile en başında anlamamıştı. Tanrı seni korusun Haily. Doktor bana eğilip "Sadece küçük bir bayılma. Endişeye gerek yok." diye fısıldadı. Umarım öyledir.

-Haily'nin Anlatımı-

En son hatırladığım şey babamın fotoğrafına baktığım andı. Sonra birden gözlerim kapandı ve başım yatağa düştü. Gözlerimi şu anda zar zor açıyorum. Herkes etrafımda toplanmıştı. Gözüm direk Harry'nin gözlerine ilişti. Kıpkırmızı olmuşlardı. Yani ağlamıştı. Linda ortalıkta gözükmüyordu. Kapıdan girer girmez gözlerini sildi ve bana sarıldı. Komidinden suyumu alıp içtim. Harry'ye yanıma oturmasını ve diğerlerine dışarı çıkmalarını söyledim.

Harry: Tanrıya şükürler olsun ki iyisin. Neden diğerlerine dışarı çıkmalarını söyledin?

Haily: Seninle özel birşey konuşmam lazım. Ama önce sen ağladın mı?

Harry: Şeyy - aslındaa - hayı - evet ağladım.

Haily: Seni bir daha ağlarken görmek istemiyorum. Anlaşıldı mı?

Harry: Anlaşıldı komutanım!

Haily: Hahah. Harry biliyor musun?

Harry: Neyi?

Haily: Seni sevi - neyse boşver.

Harry: Yoksa sen beni...

Haily: Ya söyleme, utanıyorum.

Harry: Aslında bende seni seviyorum.

This is my story. (Bu benim hikayem.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin