Emily , hayal mi görüyor , yoksa görüntülerinden birini mi yaşıyor , bazen bundan pek emin olamıyordu.Genellikle sabahın erken saatlerinde alarm çalmadan hemen önce oluyordu.
Özellikle bu pazartesi sabahı uyanık olduğundan oldukça emindi.Gözlerinin açık olduğunu biliyordu;çünkü şifonyeri,masasını ve en üst raftaki oyunak bebek koleksiyonunun olduğu kitaplığını görebiliyordu.Belli belirsiz güneş ışığı penceredeki ince perdesinin arasından süzülüyor ve bir gün önce karyola direğinde asılı bıraktığı kazağını bile görebiliyordu.
Fakataynı anda başka bir şey gördü , yatak odasına ait olmayan birşey , gözünün önünden akıp giden yarı saydam bir imge gördü.Bu çok ayırt edici olmasa da görüntüyü hemen tanıdı -okuldaki sınıflardan biriydi,Seçilmişler sınıfı olarak bilinendi.
Öğretmen Madam da oradaydı , her zamanki yerinde oturuyordu . Sınıf arkadaşları da herzamanki yerlerindeydi; Ken , Amanda , Tracey , Martin ve diğerleri .Kendini bile görebiliyordu...Ama bir dakika,sekiz öğrenci vardı.Bir kişi eksikti.
Bu durum bir bakıma komikti;hepsi ders konusunda şikayetçiydi , hatta bazıları nefret bile ediyordu,dersi nadiren özlüyorlardı.Ve sınıftaki sadece dokuz öğrenciyle, hiç kimse bunu fark edilmeden atlayamazdı.Fakat görüntüsünde kayıp olan kimdi?Jenna oradaydı, Sarah'ı da görebiliyordu,tekerlekli sandalyesinde Charles'ı...
Carter , yoktu. Bunu hemen fark etmemiş olması mantıklıydı . Carter konuşmadığı için dikkatleri kendisine çekmiyordu ve onun sınıfta olduğunu unutmak bile kolaydı.Ama normalde orada olurdu;en azından fizikel olarak , bu yüzden de şu an olmaması ilginçti.
Daha sonra çalar saati çaldı ve sınıf ortadan kayboldu.Kalktı, komodinine uzanıp saati kapattı.İmge gitti ve Emily,bunun bir hayal ya da görüntü olupolmadığından kesinlikle emin değildi.Önceden de sınıfı hayal etmişti ama kurduğu hayallerin çoğu aydınlatma armatöründen Ken'in sallamanması, Charles'ın Madam'ın masasında dans etmesi gibi saçma şeylerdi.Şu anki yaşadığı imge öyle gerçekçiydi ki... evet, bu bir görüntüydü.
Fakat muhtemelen bu , büyük bir sorun değildi.Carter , bir zombi gibi davranıyordu ama o da bir insandı ve herkes gibi mide ağrısı yaşamaya ya da nezleye yakalanmaya yatkındı.
"Emily! Kalktın mı?"
Annesinin sesi biraz sinirli geliyordu;sanki bu,Emily'e üçüncü seslenişiydi...
ŞİMDİLİK KISA BİR BÖLÜM OLDU AMA SADECE ŞİMDİLİK DİĞER BÖLÜMÜ SAKIN KAÇIRMAYIN!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİLMİŞ
FantasyEmily , geleceği görebiliyordu , ama gördükleri yanlızca sorunlara neden oluyordu...