2. BÖLÜM

46 2 0
                                        

Beni kurtaran kişi........

Mert hocaydı.

Gözlerimden şarıl şarıl yaş geliyordu. Engel olamıyordum. Hızlı adımlarla yanıma yaklaştı ve beni kollari arasına aldı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

Beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Sıkıca sarılıp bedenini bedenime kenetlemişti. Sonra geri çekilde gözümden akan yaşları sildi.

"Korkma tamam geçti iyi misin sen o hayvan sana bişey yaptı mı ? Utangaç bakışlarımla ona baktım. Boğazımı temizleyerek. Ağlayarak konuşmaya başladım. "Çok korktum çok"tekrar sarıldı. "Tamam korkma ben varım "

tekrardan geri çekildi ve konuşmasına devam etti.

"Evine kadar eşlik etmemi ister misin ? " "Şeyy gerek yok kendim gidebilirim." "Hadii ama baksana şu suratına rengin atmış çok korkmuşsun." "Size zahmet olm-... "
"Ne zahmetinden bahsediyorsun " diyip ilerlemeye başladı .

Eğer diğer yönden gitseydim otobüse yetişebilirdim ama çoktan gitmiştir . Otobüsle 10 dakikalik yolu simdi yürüyerek yarım saate dönüştürdüm iyimi .

Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Gelmemize birkaç dakika vardı. Sessizliği bozup. "Size çok teşekkür ederim hocam" "kim olsa aynı şeyi yapardı Çağla" demek ismimi ezberlemiş hemde birkaç saat içinde.

Evin önüne gelince veda ettikten sonra içeriye girdim. Huh ne gündü be . Mert hoca olmasa az daha adam beni si-... nediyorum ben ya mert hoca oldu ki geldi beni kurtardı.

Neyse annemin işten dönmesine daha 1 saat vardı. Yukarıya çıkıp üstümü degiştim Sofrayı özenle kurduktan sonra yemekleri yapmak için mutfağa geçtim.

Ne yazıkki yemek yapmasını bilmiyorum lanet olsun. Buzdolabına yapışmış olan pizzacınin numarasını çevirip pizza sipariş ettim.

Telefonu kapadıktan sonra televizyonun karşısına geçip en sevdiğim diziyi izlemeye başladım. ❤GÜNEŞİN KIZLARI❤ Ali ve Selin ne kadarda çok yakışıyordu. Belkide filmin en heyecanlı kısmıydı. Ali Selini öpüyordu.

Birden aklıma eski sevgilim Arasın beni öpmesi geldi. Onu çok özledim gerçekten. Ama yapamam o beni düşmanımla aldattı.
Onu hiç affetmiceğim. Gözlerim dolmuştu.

Zilin çalınmasıyla yerimden sıçradım. Gözümü silip hemen kalkıp kapıyı açtım. Gelen annemdi. Anneme sarılıp öptükten sonra annem üstünü değiştirmek üzere yukarı çıktı .

Birkaç dakika sonra kapı çaldı bu sefer gelen pizzacıydı. Elindeki pizzaları alıp masanin üzerine koydum ve aynanın önündeki 30 Tlyi alıp adama uzattım güler yüzlü suratıyla kapıdan uzaklaşıp gitti.

Pizzayi tabaklara dağıttıktan sonra dolaptan içecekleri alıp bardağa doldurdum. Annemin gelmesiyle afiyetle pizzaları yemeye başladık.

-----------

Harika bir uykuydu ya. Ne güzel uyumuşum öyle. Sıcacık olan yatağimdan ayrılmak zordu ama mecburum okul var. Dolaptan okul formamı çıkarıp üstüme geçirdim.

Lavobaya girip rutin işlerimi hallettikten sonra çantamı alıp aşağıya indim.

Annem ecde yoktu erken çıkmış herhalde. Masadan bir miktar para aldıktan sonra dışarı çıktım. Köşedeki pastaneden birkaç şey aldıktan sonra otobüs durağına doğru yol aldım . Otobüs geldikten sonra binip okula doğru ilerledik.

Özge beni kapıda bekliyordu . Birlikte okula girip kantine oturduk. Açmanın yanında çayda iyi gider. Sıcak çaylarımızı yudumlarken zil çaldı. Hepsini bitirmeden sınıfa çıktım dersimiz kimyaydı.

Yerlerimize oturup kitap ve defterlerimizi çıkardık. Hoca sınıfa gelip dersi anlatmaya başladı. Ne gıcık bi derstir bu ya 3 senedir yükselmedi notum. Teneffüs zilinin çalmasıyla dışarı çıktık.

En nefret ettiğim şeyi serhat yaptı. Tokamı alıp kantine doğru kaçtı. Arkasından koşarak gittim. Tam köşeyi dönerken sert bir vücuda çarptım. Söz gelimi taşa çarptım sanırım. Kafamı kaldırdığımda masum bakışlarıyla bana bakan bir mert hoca vardı.nazikçe öksürerek konuşmaya başladı.

"Birdaha kine daha dikkatli olmalısın"
Yine kesin kızarmıştım."ben üzgünün kusura bakmayın hocam benim hatam" diyip yanından uzaklaştım. Bu adamın yanında bana bi sıcaklık basıyor. Sebepsiz yere kalbım hızlı atıyor.

Kantine giderken mert hocada arkamdan geliyordum.Serhatı bulup bacağına sert bir tekmeyi geçirdikten sonra elindeki tokayı aldım. Serhata söverek sınıfa geri gittim.

Zil çalmıştı. Ooff ne kadarda çabuk geçiyor zaman. Dersimiz edebiyattı. Bu dersi gerçekten de çok seviyorum.
Çok kibar bir hoca sınıfımıza doğru geldi. Ayağa kalktık bize karşı gülümseyerek " günaydın " dedi bizde karşılık verip oturun emrini aldıktan sonra yerimize oturduk.

Önümüze gelip kulak yumuşatıcı topuk tıkırtısıyla sinıfta dolaşarak konuşmaya başladı. " bugün bir değişiklik yapalım çocuklar. Kendinizi tanıtmak yerine kağıt çıkarın kompozisyon yazalım"

Ne yani ilk edebiyat dersinde kopmozisyonmu yazacaktık. Iç sesimi susturup.'hem ben kompozisyon yazmasını severim' diyerek iç sesime karşılık verdim. Kağıt çıkarıp hocanın bize vereceği konuyu bekledik. Arkadan biri "hocam konumuz ne olucak" diyince hocada gülumseyerek "aşk" dedi.

Aşk mı ? Fazla kaçtı bence . Ne yazabilirdim ki. Aklıma geldiği kadarıyla yazmaya başladım.
En son olarak da adımi soyadımı yazıp kağıdı hocaya ilettim. Başım çok ağrıyor. Çantamdan ağrı kesiciyi çıkarıp ağzıma atıp su içtim ve kafamı sıraya gömüp uyuklamaya başladım...

....................................

"Günaydın çocuklar"hepbir ağızdan günaydın dedikten sonra tabi ben hariç herkes tekrar yerlerine oturdu.

Dersimiz matematik. En sevdiğim derslerden biri. Çok tuhafımdır sayısalım ve sözelim süper ama nedense ingilizcem yerlerde sürünüyor.

Matematik dersinin ilki olduğu için ders işlemedik. Herkes birşeylerle uğraşıyordu. Kafamı tekrar sıraya gömdüm.

Derinin kolumu delecek bir şekilde dürtmesiyle kendime geldim.

" Ay deriiiin ne var bi uyutmadın."

Você leu todos os capítulos publicados.

⏰ Última atualização: Jan 14, 2017 ⏰

Adicione esta história à sua Biblioteca e seja notificado quando novos capítulos chegarem!

Mavi DalgaOnde histórias criam vida. Descubra agora