Yeni Başlangıç.

6 1 0
                                    

Şimdi daha  çok yalnızdım. Issız. Karanlık. Soğuk. Kimim kalmıştı? Ailem? Ah en acısı. Annemin kim olduğunu dahi bilmiyorum. Kokusu nasıl gözleri hangi renk  saçları uzun mu kısa mı Bilmiyorum. Bilemiyorum. Peki babam? Ah alkolik ucubenin teki. Çoğu zaman eve gelmez ve fahişelerle zamanını geçirir. Eve geldiği zamanlarda oturma odamızda ki koltukta uyuyakalır. Umrunda bile değilim belkide bir kızı olduğunu bile bilmiyor olabilir. Babamı gördükçe annemin bizi terk etmesine biraz daha hak veriyorum. İyi ama benim suçum neydi? Böyle bir hayata sahip olacak kadar ne günah işlemiş olabilirdim ki. Neden hep ben hayatta güçlü kalmak zorundayım ki? Henüz 17 yaşımdayım. 17 yaşında ki bir kızın dert edeceği tek şey ders notları yada kıyafetinin yeterli olmaması. Hatta rimelinin yeterince dayanıklı olmaması. Peki ya benim? Hem okuluma gidip hem ders çalışmam ucube bir babanın geri de bıraktıklarını temizlemek. Annemi özlemek ve hayatımdan binlerce kez nefret etmek. Tam olarak ben. Damladan başka kimim var? Yanımda olan tek kişi Damla. O olmasa belkide çoktan bileklerimi kesmiş mazoşist bir kız olarak tanınmaktaydım. Damla ve ailesinin bana yaptıkları iyilikleri saymakla bitmez sanırım. Her zaman yanımda olmuşlardır. Damlayla çok sıkı bir dostluğumuz vardır. 7 seneye dayanan sıkı bir dostluk. Damlanın ailesi her zaman beni kızları olarak görmüşlerdir. Hatta Damladan beni kesinlikle ayırmadıklarına yemin edebilirim. Damlaya alınan herşey bana da alınır mesela. Ne kadar itiraz etsemde Damla ve babasının itirazlarına dayanamıyorum. Damla harika bir kız. Fazlasıyla çılgın ve bir o kadarda narin. Ela gözlerine her zaman özenmişimdir. Açık bir hava da ne kadar mükemmel göründüğünü tahmin edemezsiniz.

Odamda oturmuş ileri matematik ödevimi yapıyordum. Sayılar şekiller eşitlikler. Hangi işsiz böyle bir şeyi çıkarmıştı ki? 10 dakika daha kitaba baksam birbirmize aşık olabilirdik. Şuan sadece flörtleşiyorduk. En az 1 saat geçmişi ve ben hala aynı noktaya bakıp ne yapacağımı anlamaya çalışıyordum. 4 soru çözmüştüm zaten. Bir kez daha kitaba bakıp "bu kadar yeterli başarıyı zirvede bırakmalıyım" diye mırıldandım ve yatağımdan atladım. Odamdan tam çıkacakken telefonumun sesini işittim. Kim diye merak etmeme gerek kalmayarak ekrana baktım ve koca bir "Beyin Fakirim" yazısını gördüm. Kim bilir ne gibi bir dedikodu öğrendi ve bana haber uçuracak diyerek telefonu açtım. İnce ve tiz sesiyle "Elizabeth'im" diyen bir Damla işittim. İsmim Elizan olduğu için bana Elizabeth diyordu. Yatağımın üstündeki kitapları alıp kitaplığıma koyarken telefonumu omzum ile kulağıma yaslayıp. "Bebeğim?" Dedim. Damla heyecanlı ve çarpıcı bir şekilde "Şuan çok şaşıracaksın ve beni soru yağmuruna tutacaksın biliyorum ama okul formalarını çöpe at Elizabeth"dedi. İri gözlerim pörtleterek "Anlamadım" dedim. Damla derin bir nefes alarak "Bil bakalım kim özel okula gidiyor"dedi. Özel okula gidecek kadar param olmadığını ve bunun imkansız olduğunu bildiğim için "Ben olmadığım kesin ama neden ben formalarımı atıyorum" diye bir soru yönelttim. Damla bıkmış bir şekilde bir of çekerek "Bebeğim bunu bir kez anlatıyorum ve birdaha anlatamayacağım. Bugün babamla özel okullara bakıyorduk biliyorsun ki özel okula gitmem için babama 154 kere yalvardım". Evet biliyordum okuldaki bir çok hocayla anlaşamadığı ve kavga ettiği için ders notlarından geçemiyordu. Evet birde Damlanın bu huyu vardı. Kötü olduğu biri ile arasını hiçbir şekilde düzeltmeyi düşünmezdi. Zaten bir kere gıcık olduğu birini de asla sevemezdi. Bu sene sınıftan geçemeyeceğini anladığı an babasına bin bir türlü bahanelerle özel okula yazdıttırmıştı kendini. Yatağıma geçip uzanarak devam etmesi için "Dinliyorum" dedim. "Babamla bugün okula gittik ve kızım söylemeliyim ki okul bir efso. Birde Çocukları görsen. Ye,Yut,Sıçma o biçim dediğinde kıkırdadı. Her neyse babamla müdürle görüştükten sonra aklıma geldin dediği an "Ah yapma" diyerek inledim. Eminim o zengin kendini beğenmiş egoist çocukların arasına beni de yazdırmıştı. Damla kesin bir sesle "Evet yaptım. Elizan sensiz bir okul düşünebiliyormusun. Bunu babama dediğimde babam o kadar sevindi ki anlatamam. Yarın okul formalarımız alıyoruz ve okula gidip ders programımızı sınıfımızın yazılı olduğu kağıdı alıp yeni okulu Burger King de kutluyoruz. Şimdi kapatmam gerek yarın görüşürüz ve ah yeni okulumuz bir harika bebeğim. Dedi ve konuşmama izin vermeden kapattı. İşi yoktu benim ona bağırmamı duymamak için bir Kaçıştı sadece. Sinirden ölüyordum. Zaten ona ve ailesine büyük bir yüktüm  şimdide okulumun parasını mi ödeyeceklerdir. Onlar için sıkıntı olmayacağını biliyordum. Çünkü Damlanın ailesi zengindi bu zenginlikleri soylarından olmalı ki dedesi ve amcasıda zengindi. Ne kadar zengin olsada kendimi bir fazlalık gibi hissediyordum. Onlar benim okul paramı ev kiramı ödemek zorunda değillerdi. Ve Damlada bana kıyafet almak zorunda değildi. Sanırım hep böyle olacaktım. Hep bir fazlalık.

LavinyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin