ARKADAŞLAR BU BİZİM İLK KİTABIMIZ UMARIM BEĞENİRSİNİZ... (RESİMDEKİ HAYAL)
Hayalin gözünden;
Bugün yine alarmın sıkıcı sesiyle uyandım. Saate baktığımda 9.00 olduğunu gördüm. Ama benim çok uykum var tabi sabaha kadar film izlersem olacağı buydu. Yataktan istemeye istemeye kalktım. Banyoya gidip günlük işlerimi yaptım. Üzerime beyaz tişört, su yeşili etek tulum ve beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Saçımı salık bırakıp su yeşili fiyonk taktım hafif bir makyaj yaptım. Güneş gözlüğümü ve beyaz kalpli çantamı alıp aşağı indim.
(HAYALİN GİYDİĞİ KIYAFETLER)
Çıkarken anneme seslendim. 'Anne ben çıkıyorum kahvaltıyı Damla ile yapacağım.' Deyip evden çıktım otobüs durağına yaklaşırken otobüsün gittiğini gördüm. Peşinden koştum ama yetişemedim. Başka bir otobüste çok geç gelir, mecbur yürüyeceğim. Kulaklığımı çantamdan çıkardım en sevdiğim şarkıları liste yapıp dinlerken, bacağımda bir ağrı hissettim ve yere düştüm. Yan tarafa bakınca son model bir araba ve arabadan inen yakışıklı bir çocuk, arabasına bakıp bakıp durdu bende 'Sağ ol ya ilgilendiğin için ben çok iyiyim. ' " Ne yapıyorsun kızım sen dikkat etsene, ya arabama bir şey olsaydı nasıl ödeyecektin? " – Ne diyorsun ya sen hem gelmiş bana çarpıyorsun hem de üste çıkıyorsun... "Kim ben mi üste çıkıyorum arabanın önüne atlayan sensin. – Bak bakayım bana bende kendini öldürmek isteyen bir tip var mı? Çocuk biraz eğilip suratıma bakmaya başladı sonra –evet aslında öyle tipin var. – Aa ukala! Az insan ol da kalkmama yardım et, ayağım çok ağrıyor... " he tabi gel kendini arabanın önüne at sonra da yardım iste yok öyle bir dünya! " –ya sen nasıl bir insansın öf çek arabanı da git buradan... Sonra ayağa kalkmaya çalıştım ama bileğim çok ağrıyordu, arkadan geri geri gelen araba sesinden sonra kendimi birden hava da bulunca çığlık attım.
-off o cırtlak sesinle bir de seni çekiyorum baş belası...
-Allah Allah ben mi dedim sana geri dön beni al diye. Çocuk ukalaydı ama beni kucağına alması hoşuma gitti... Beni kucağına aldığında yüzünü inceleme fırsatı buldum, kahverengi gözleri kumral dağılmış saçları çok hoş duruyordu... Ben dalmışken "Bitti mi " diye bir ses duydum. "ne bitti mi?" -beni incelemen bütün yüzümü süzdün ya...
-ne incelicem be ben seni dalmışım "eminim öyledir" Beni koltuğa oturttururken kokusunu içime çektim, birden kafamda zonklama hissettim. Birde kahkaha sesi duydum –surat ifadeni hahaha görmen lazımdı... Gülünce çok tatlı oluyormuş, aman ben ne diyorum zaten bana güldü. Gülmeyi kesip koltuğuna oturup o havalı gözlüklerini taktı. –Buralarda yakın bir hastane var seni oraya götürüyorum. –tamam dedikten sonra bir daha konuşmadık, yan tarafta kızların son model arabaların içinde gülüşlerini duyuyordum sanırım bu tarafa yani çocuğa bakıyorlardı, yakışıklı çocuk tabi... Hastaneye gelmiştik yukarı kadar çıkmama yardım etti. –evet seni evine bırakıyım mı yoksa bir yakının alır mı? "yok gerek yok Damla gelir"
Damla ile kahvaltı yapacaktık unutmuştum telefonumu çıkarayım derken telefonumu çocuğun arabasında unuttuğumu fark ettim. –Şey telefonumu arabanda unutmuşum acaba getirebilir misin? Galiba ona böyle ricalar tersti, üflese de telefonumu getirdi. –Tamam her şey için sağ ol dedim –Bir şey değil, geçmiş olsun ve bir daha görüşmemek ümidiyle...
Gitmeden sinirimi bozdu neyse artık kurtuldum umarım bir daha karşıma çıkmaz...!
Hastaneden Damla ile çıkıp bir kafeye gittik. Annem üzülmesin diye anneme haber vermedim. Damlaya olanları anlattım. Damla "Oha kanka neler olmuş öyle bu bir işaret olmasın belki çocukla yine karşılaşabilirsin dünya küçük" dedi. Ay aman Allah Korusun kos koca şehirde karşılaşmayız bir daha. Damla eve gitmeme yardım etti, çünkü hala ayağım biraz ağrıyordu. Eve geldiğimde burnuma mis gibi yemek kokuları geliyordu annemin güzel yemeklerindendir. Yemek yiyip biraz dinlendim. Kitap okumak için odama gittim aklıma yine o çocuk geldi, gözleri aklımdan çıkmıyordu gülüşü çok güzeldi. Aman ne diyorum ben ya Ukala, kendi beğenmiş, zengin züppenin teki bir çocuk hakkında böyle düşünme! Ayıcıklı pijamalarımı giydim ve yatağa yattım, ama hala o çocuk aklımdan çıkmıyordu ne gündü ama...!